21 Mart 2010

Diyarbakirspor'un San Mames'i


Gectigimiz haftalarda memleketteki utanc verici gerilimin futbol sahasina yansimalarini gorduk. Kimse geri adim atma erdemini gostermedigi surece hicbirseyin degismeyecegi asikar.

Takip ettigim kadariyla medyada iki kutup var. Birincisi irkcilik kokan "bunlar laftan anlamaz, sallandiracaksin iki tanesini vs. vs." safi. Sahaya girilmesinden resmen memnunlar cunku karsilarindakini hor gormelerini mesrulastirmak istiyorlar.

Obur tarafta Ibrahim Altinsay gibi romantik sosyalistlerin Diyarbakirspor taraftarlarinin hic sucu yokmus gibi aklama tandansi mevcut. Bursaspor kiskirtmis, yillardir haklari yenmis, dilleri yasaklanmis, tepki verince istiklal marsiyla cop sokulmus, sahaya girmeyip de ne yapacakmis. Yasanmis acilarin varligini tartismiyorum cunku Lice'li bir arkadasimin memleketinin yakilmasini, tanidiklarinin iskence gormesini ve kendilerini cesitli nedenlerle dagda bulmalarini ilk elden dinledim. Detaylarini merak ediyorsaniz Hasan Cemal'in "Kurtler" kitabinin ilk bolumunu okuyabilirsiniz.

Benim anlamadigim Kurt kokenli vatandaslarin "kiskirtilma" bahanesiyle siddeti onamalari. Tepki gostermelerini anlayisla karsiliyorum, ama formati bana cok ters. Her kiskirtilan kiskirirsa bir yere varamayiz zaten. Kendilerini kucuk gorenleri morartmak istiyorlarsa taslarla degil projeleriyle yapmalari gerekir. Ornegin Ispanya'da Bilbao bolgesinin kimligini Atletic Bilbao sergiliyor. Stadlarinin ismi sehrin koruyucu azizi Mames'ten geliyor. Takma isimleri "aslanlar", cunku Romali'larin aslanlara yem etmeye calistigi Mames'e dokunmuyor apaciler. Cok guclu bir cantera (kelime anlamiyla tas ocagi, yuklendigi anlamiyla altyapi sistemi) kulturu var. Sadece Bask kokenliler takimda forma giyebiliyor. Taraftarlar kendi komsularinin cocuklarini sahada goruyor. Oyuncular sehrin gobeginde halkla icice yasiyor. Nihai basari kisitli, cunku oyuncu havuzu dar. Ancak taraftar bundan memnun, cunku Atletic kupa avcisi bir takimdan cok daha fazlasi. El Mundo'nun arastirmasina gore taraftarlarin %76'si cantera sisteminden vazgecmektense kume dusmeyi tercih ediyor.

Diyarbakirspor bolgenin insan kaynaklarindan faydalanarak oyuncu yetistirebilir (burada kokenden cok bolge insani olmak onemli, Diyarbakir'li Arap ile Mardin'li Suryani de havuzun parcasi). Yerel yonetimlerle sermaye sahipleri birlesip tesis yatirimina gidebilir. Ornegin takimin iskeleti (5-6 oyuncu) yoresel kaynaklardan altyapidan olur, ustune Brezilya'li 10 numara alirsiniz, bir adet Afrika'nin bagrindan kopup gelen kalin enseli forvet, iki uc tane de ulke ici transfer yaparsiniz (Mugla'dan Ridvan, Samsun'dan Tanju, Sivas'tan Toraman). Takimin esansi bolgesel olur. Bu demek degildir ki bolge disindan oyuncusu olamaz - Atletic Bilbao ornegindense yabanci oyuncu oynatan Real Sociedad daha uygun bir analoji kadro yapisi bakimindan. Bir bolge baskalarina kendini kabul ettirmek istiyorsa baskalarini kendi bolgesinde iyi agirlayabilmeli, hos karsilayabilmeli - Napoli'nin Maradona'yi, Maradona'nin Napoli'yi sahiplenmesi gibi.

Ortaya heyecan yaratacak, inandirici bir proje ortaya konmali ki is "fikrimiz bu ama yapmamiza izin vermiyorlar" noktasina gelsin. Cunku o noktada toplum destegi projeye momentum kazandirabilir, mesela Federasyon kaynak aktarabilir. Mucadele birleserek ve planlayarak yapilir. Sahaya akinci gibi dalarsaniz en fazla kendinize zarar verir, takiminizdan en ihtiyaci oldugu zaman ayri kalirsiniz. Umuyorum ki yapici ve birlestirici bir insiyatif ortaya cikar ve memleketin dislileri birbirini kirmaya son verir. Icecek ayran yokken helaya tankla gitmek yaziktir.

12 yorum:

Adsız dedi ki...

Bu demek ki o bölgenin takımında başka hiçbir yöreden gelen bir oyuncu olmuycak.

Hadi devam edelim bu bölge işine

Karadenizlilerde bunu yapmaya başladı ki bu noktada olayın terör veya vb. neden olması sözkonusu bile değil biri başladımı herkes başlar.

Ne olur böylece çorap söküğü gibi gelir. Takım ve futbolcu öbekleri buna bağlı olarak etnik başta olmak üzere türlü şekide sınıflandırılmış taraftarlar ve stadlarda onbinlerce insan.

kontrol etmesi kolay bir alan olabilir mi ?

yarın öbürgün Barcelona2nın yaptığı gibi stadlarda "burası Türkiye değil" yazılarını görmeyeceğimizin bir garantisini verebilirmiyiz ?

ve en önemlisi dünya üzerindeki örneklerinin aksine büyük ölçekde sportif tabana yayılmış derbileri illa siyasal ve etnik tabana yaymanın manası, oturup çatışma izleme mazoşistliğimidir ?

stalker dedi ki...

zengin ve kültür düzeyi yüksek, terörizmle arasına mesafe koyabilmeyi başarmış bask bölgesiyle diyarbakır'ı karşılaştırmak pek olmamış sampi. tabii bask otonomisi, ispanya içindeki konumu filan da var. ayrıca, diyarbakırspor üzerindeki devlet hamiliğinden de bahsetmeli. bir yanda halkın takımı bilbao, diğer yanda halkın soğuk baktığı dbs.

sampi dedi ki...

Bence "karadeniz bolge takimi" fikrinin hicbir zarari yok. Hatta Trabzonspor'un basarili oldugu donem yorenin kaynaklarina yaslanilan donemdir. Bana kalirsa bolgesel farkliliklar zenginliktir. 11 oyuncusunun 8'i Adana kokenli, birlesmis bir takim gormeyi isterim mesela 1. ligde. Keza mactan once zeybek oynayan bir Ege takimi olabilir, Rum vatandaslarin temsil edildigi bir takim tat katabilir.

Keske biri baslasa da herkes baslasa. Boylelikle Turkiye'nin katmanlarini tanisak, nihai olarak ayni cati altinda pasa pasa takilsak kotu mu olur? Burada vurgulamak istedigim bolgeselliktir, irksal ayrima karsiyim.

Diyarbakir'li vatandas uretsin, tuketsin, kulturunu korusun, vergisini odesin, odenen vergiler askeri harcamalara gitmesin, burasi Turkiye degil demelerine gerek kalmayacak bence.

Katalanlar icin durum tam tersi. Ayrilmak istemelerinin nedeni Katalunya'dan toplanan vergilerin yarimadaya dagitilmasi. Kisisel ozgurluk vs. alaninda bir sorun yok artik. Bu da Katalan arkadaslarimdan duydugum kadariyla, onlarin yalancisiyim.

sampi dedi ki...

@ Stalker:

Bahsettigim halka malolabilecek, halkin destekleyebilecegi tarzda bir proje. Tepeden inme, siyasi nufuzun yonlendirdigi degil ic dinamiklerin uzlasarak yapmasi gereken bir hamle. Mumkun oldugunca sivil olmasi lazim yapilanmanin, aksi halde samimi olmaz zaten. Devlet hamiliginden yana degilim, oy kavgasina donusmemeli, sportif ve sosyal olarak kalmali.

Bask bolgesinin kisi basina geliri guneydogunun 10 kati kadar, onun icin elbette farkliliklar var. Turizm ve insaat patlamasiyla gelisen hayat standardi siddeti anlamsiz kilali 20 sene oldu. AB ile gelen haklar da var tabii. Bask bolgesinin bugunku hali bir hedeftir benim icin, yoksa su anki haliyle karsilastirilamaz elbet. Eger zorlama bir baginti kurmak gerekirse iki ulkenin askeri anayasayla yonetildigi zaman dilimlerini goreceli olarak karsilastirmak lazim (mesela 2000'lerin Turkiyesi vs. 60'larin Ispanyasi).

Neticede 1. adim tas atmayi birakip dusunmeye baslamaktir.

Adsız dedi ki...

Senin dediğin dönem veya bölgesel kaynakların kullanılması ayrı bir mevzu bu vakitte takımları yöre yöre bu şekilde ayırmak çok ayrı bir mevzu.

Dediğinin bir örneği antepde kısmende olsa var belediyenin takımı ve altyapısı sayesinde almak istediğimiz ve aldığımız bir çok oyuncu ordan çıktı.

elbetteki genç yaşta bir çocuğu binlerce km öteye götürüp orda altyapı vermek sağlıklı değil önce kendi yöresindeki kulüplere bakıcak ister istemez.

Ama burda ki durum çok farklı heleki bu zamanda bu iş iyice kamplaşma ve kutuplaşmaya gider.

O zaman Sinan Kaloğlu gibi futbolcular ki tunceli doğumlu sanırım gelecek nesillerde Bursasporda oynayamaz.

Zaten örneğin Trabzona giden bie oyuncu iyi bir prpfosyonelse takımın kazandığı başarı sonucunda o yörenin insanı olmadığı için o zenginliği tatmadı veya yaşamadımı oluyor.

Bölgenin zenginlikleri dışına çıktıkları andan itibaren bitiyor mu ?

O zaman hiç bir bölge veya insan ayırtetmeden sadece ülkenin yekününe ait olmak isteyen bir birey deyim yerindeyse herhangi bir sürüden olmadığı üçün dışlanır.

Barcelona lı arkadaşlar içinde

Eğer yarımada daki insanlar deyim yerindeyse yan gelip yatıyorlarsa haklılar yok kalkınma planlaması vb. yüzünden üretimin ağırlık olduğu kesim oldukları için daha fazla vergi ödüyorlarsa ve ellerinde olmadığı halde az gelişmiş olan bölgeleri suçluyorlarsa Allah'a şükretsinler. Yoksa yarımada da doğmuş olabilirlerdi.

stalker dedi ki...

sampi;

karşında, tek düşüncesi-projesi "din kardeşiyiz"e çıkan asimilasyoncu, kemalizmin/resmi ideolojinin kemal'siz haliyle yeniden ve başka bir formda vücut bulmuş hali olan bir siyasi irade varsa, düşünmezsin, taş atarsın. durum filistin'le bu yönüyle benzeşiyor. uzlaşmaz bir iradeyle çatışıyorsun çünkü. tek taraflı bir durum da değil bu nihayetinde, sadece taş atanın "düşünmesi" ile bitmiyor. ha ben senin meramını anladım ama bir de realite var, reel olan var. altınsay'ın, köşeye sıkış(tırıl)mış, gardını almış, rakibini karşılayan defansif duruşundan ileri gidebileceğimizi zannetmiyorum kısacası.

sampi dedi ki...

@ Adsiz:

Bolgesellik dislayiciligi gerektirmez. Ornegin takimin iskeleti (5-6 oyuncu) yoresel kaynaklardan altyapidan olur, ustune Brezilya'li 10 numara alirsiniz, bir tanede Afrika'nin bagrindan kopup gelen kalin enseli forvet, iki uc tane de ulke ici transfer (Mugla'dan Ridvan, Samsun'dan Tanju, Sivas'tan Toraman). Takimin esansi bolgesel olur. Bu demek degildir ki bolge disindan oyuncusu olamaz. Bir bolge baskalarina kendini kabul ettirmek istiyorsas baskalarini kendi bolgesinde iyi agirlayabilmeli, hos karsilayabilmeli.

Sen bizden degilsin, onun icin oynayamazsina indirgenmemesi lazim. Bursaspor Sercan, Volkan vs. gibi gencleri Tuncelili Sinan Kaloglu'yla elbette kaynastirabilmelidir.

Kabul edilmek icin illa bir cemaate ait olmaya gerek olmamali, onda ayni fikirdeyiz. Yekune ait olmak isteyen birey bu opsiyonlarin herbirinde hosgoruyle karsilanmali.

Trabzon'a gidip Trabzonlu hisseden bircok oyuncu vardir. Mesela Arcil/Sota kardesler, Mehmet Aurelio. Bunlar bolgeye tat katan etmenler bence.

Barca'li Albert cok dingin adamdi, zaten oyle ekstrem dusunceleri yoktu. Onlar da calissin Ispanya yan gelip yatma yeri degildir mealinde konusurdu. Uc senedir gormuyorum kendisini, anmis olduk.

sampi dedi ki...

Stalker:

"Karsidaki asla uzlasmayacak, bu durumda tek cozumum tas atmak" caresizligine karsiyim. Ornegin ortadogu Muslumanlar'inin sermaye ve insan kaynagi varken mucadeleyi cocuklara tas attirmak ve intihar bombaciligina indirgemesi cok aciz. Kendi icinde FKO, Hamas, cart curt diye bolunursen cacik olmayacagi asikar. Sonra da dovun dur Siyonizm soyle kotu de boyle ciftyuzlu.

Realitenin bu oldugunun farkindayim. "Kimse geri adim atma erdemini gostermedigi surece hicbirseyin degismeyecegi asikar" derken kimsenin bilesenlerinden biri su anki siyasi irade zaten.

Herseye ragmen iyimserim. Ben dogdugumda futbolcular biyikli ve kisa sortluydu. 26 senede geldigimiz noktaya bakiyorum, ilerleme fena degil. 26 sene sonra hip hop mudur rap midir nedir onun tedavulden kalkacagini hayal ediyorum. Ha bir de su salak ayrimcilik ayaklari da biter kismetse.

sampi dedi ki...

Akli basinda yorumlar icin tesekkur ediyorum. Yazi konusunu tekrar dusunmemi sagladi, eklemeler yaptim. Herkes herseye katilmak zorunda degil, blogun amaci zaten iletisim kurmak ve tartismak.

berkorias dedi ki...

Zaten karsilikli konusmalardan sonra yazidaki projenin bahsedilen bolgedeki bazi problemlerin ortadan kalktiktan sonra uygulanabilir bir proje oldugu gercegi ortaya cikmis. Bahsi gecen proje, bazi kosullar saglandiginda bir tercih isidir, yapilir da yapilmaz da. Bolge ve ulke malum problemden kurtulduktan sonra Turkiye'nin her bolgesi oz kaynagini kullanir. Belli bir seviyeye kadar kendi bolgesinde kalip; hizmeti ilk olarak yetistigi yere verecek olan genc bir futbolcu sonra da o bolgeye para kazandiracak sekilde baska bir yere gider.

Ama ulke gercegi biraz daha degisik gibi. Kurt vatandaslarimiz, ozellikle kendilerine ait bazi haklarin ellerinden alindigini ve haksizliga ugratildiklarini hissediyorlar. Bunlarin sonucunda da ulkenin cogunlugunu olusturan Turk vatandaslardan geri kaldiklarini dusunuyorlar. Aslinda panik yapilacak birsey yok. Turk, Kurt’ten en fazla bir adim ondedir, fazla degil. Turkler ile Bati arasindaki kadar fark, Turk ile Kurt arasinda yok. Hem ikisinin de hakki yenir bu ulkede. Yenen hakkin formatlari baskadir sadece, o kadar. Ama verilen goruntu, yaratilan ortam oyle degil. Siyaset ve parasal duzen bu kirlilikle devam ettigi surece bu haksizlik duzeni ve onun alt uyesi olan ayrimcilik mavali da surer gider zaten.

Yasadiklari bolge itibariyle kimileri tarafindan istikrar istenmemesi bizi bugunlere getirdi. Guneydogu’da saglanamayan istikrarin, bircoklarinin isine geldigi icin halin boyle oldugunu hepimiz biliyoruz. Teror bir rant. Orada devam eden/edecek olan terorun ve basiboslulugun sayesinde cok ciddi kazanimlar elde eden ulkelerden tutun da kisilere kadar cok buyuk bir pasta varligini kimse inkar edemez. Hal boyleyken bolge halki devleti morartmak icin kendi kendine rehabilitasyonel hareketler yapsa da onlara once bu pastayi yiyenler izin vermez zaten, birakin devleti, Turkleri.

sampi dedi ki...

@ Berkorias:

Tespitler yerinde, katiliyorum. Ancak "pastayi yiyenlerin izin vermedigi rehabilitasyonel hareketler"in denenmemesini elestiriyorum. Yapsak da durdururlar mantigiyla denememek, tepkiyi tas atmaya, sahaya dalmaya indirgemek kimseye birsey kazandirmiyor, belki pastayi buyutuyor o kadar.

Projenin nihayete ermesi icin problemlerin ortadan kalkmasi gerekebilir, ancak baslatilmamasi icin bir neden yok.

berkorias dedi ki...

Ideal olarak iyi niyetle tasarlanmis herseye bir an once baslamak tabi ki de dogru, katiliyorum. Ama niyeti ne olcude insanlara iyi aktarabildigine bagli. Bu ulkede bazi seyleri iyilestirmek icin bircok sey yapildi. Nedense aklima koy enstituleri geldi bir anda. Belki benzer belki benzemez bu projeye. Ama su kesindir, koy enstituleri kimileri icin bir devrimdi, kimileri icin tehlikeli ve gereksiz. Benim demek istedigim uygulanmasi gereken bir proje topyekun bir proje olmali. Batisiyla, dogusuyla, Turkuyle, Kurtuyle hepimizi rehabilite edebilecek bir proje. Doguda tas atanla, batida sahaya sise atan; doguda silah satanla, batida belediye baskani vasfi ile milletin parasini ic eden ayni terorist. Konuya belki de cok genis olcekte bakiyorum ama bence ilk baslangic, "ayrim" ile "farklilik" kavramlarinin bir turlu birbirinden ayrilmasina izin verilmedigi bir ulkede genel bir cozum bularak yapilmali. Yoksa soyledigin projeye kokten itiraz etmek icin insan olmamak lazim.