11 Mart 2010

Sempatik Kadro

Besiktas'in su anki kadrosuna baktigimda sempati duyulabilecek oyuncu sayisinin fazla olmasindan memnuniyet duyuyorum. Liderlik vasfi bulunan, karakteri saglam futbolcu sayisi belki 100. yil seviyesinde.

Bir kere Ernst var. Yabanci dedigin citkirildim kadife krampondan ziyade yerel sartlara uyum saglayan ve kulube aidiyet hisseden insan olmali ki sen de onu kendinden biri gibi sevebilesin. Ince belliyi kavrayisindan kasitsiz sertligine kadar her seyi duzgun adam Ernst. Hakem kararina %110 hakli olmadiktan sonra sarlamiyor mesela.

Tarihimizin en kaliteli yabanci oyuncusu ya Ferdi'dir, ya da Ferrari. Pascal gibi, Ilhan gibi parlayip takimi tasiyan oyuncular olmustur ama hicbirinin uluslararasi kariyeri onlar kadar parlak degildir. Ferdican'i hatirlamayacak kadar kucuktum oynarken, ustelik kariyerinin cok basinda gelmisti. Ferrari'ye denk geldigim icin sansliyim. Adami staddan seyretmek lazim gerci topsuz oyunda yer tutma dersini alabilmek icin. Her mac sonrasi seyirciye tesekkur etmesi, konsantre oyunu ve hata yaptiktan sonra uzuntusu takdire sayan. Gonulden oynuyor ama salt gazdan ibaret degil. Ustun adamlarin gelip takimlara damga vurmasini seyretmek cok keyifli. GS'de bunu Hagi/Popescu yapti mesela. Elde tutmayi basarabilirsek o ayarda bir degerdir benim icin Ferrari.

Sivok, Fink gibi duz adamlar da kabulum. Gogus goguse carpismadan kacinmayan, isyankar futbolcular. 10 sene oynasalar bir kere bile deplasmana gitmemek icin bilerek sari kart gormezler gibi geliyor.

Holosko en buyuk potansiyelli oyuncumuz. Bilegi kirildigi icin bu sene heba oldu sanki ama dunya kupasinda parlama sansi var hala. Agzindan lokmasini alsan ses cikarmaz, tekme atsan kalkar yerini alir frikik icin. Aglamayip isine bakar, delikanli adam.

Bobinho toplamda en fazla gol atan yabanci forvet. Onu ozel yapan bu formayla pismesidir. Ozellikle Tigana doneminde ustune koyarak kendini cok gelistirdi. Israrla yaziyorum, takimda gol vurusu olan tek oyuncu Bobo'dur. Benim icin gol vurusu ayak iciyle top yere degmeden aglarin icinde eriyen suttur. Adrian Ilie, Alex de Souza bu vuruslari yapabiliyor mesela. Bilek yumusak olacak bir kere. Bir de pozisyon sezgisi cok kuvvetli. Ornegin defans arkasina kosularinda minimal derecede ofsaytta kalir. 20 sene sonra Besiktas'li Bobo olarak hatirlanacaktir, cunku gelisme donemini Istanbul'da yasadi.

Digerleri kadar olmasa da Tello'ya da sempatim var. Kendisi biraz yanar doner, motivasyonu degisken. Bunda Tello'dan cok maas dengesini tutturamayan yonetimin kabahati var elbette. Gecen seneki sampiyonlukta emegi cok, bu sene de baltaya sap olacaksak Tello'nun omuzlarinda yukselerek yapacak takim.

Kadroda pek hazetmedigim birkac oyuncu var, onlar da kisisel gorusum. Mesela Toraman'in gereginden fazla cemkirdigini dusunuyorum. Besiktasliligi tartisilmaz, ama terlik meselesi vs. gibi eksi notlari var. Ekrem'in kimyasi biraz bozuk. Adam calisiyor cabaliyor ama topcu degil. Kaval kemigiyle top istop etmeye calismasi sahada gormek istemememin bir nedenidir. Surekli agir abilik taslayan eski FB kaptani Rustu'nun takimda olmasini istemezdim. Politik goruslerinden de pek hoslanmiyorum, belki bir etkisi vardir. Iyi kaleci, ama BJK kalesine Mrmic gibi cevval apaciler yakisiyor. Runje de karakterli adamdi vesselam. Bako'dan beri kalede bidon ustune bidon goren bunyem icin Rustu gecer not alir, fazlasi degil. Nihat doneli biraz fazla agliyor, duzelme bekliyorum hala. Nobre'yle ilgili yazmaya elim gitmiyor. Elleri yana acip hakeme birsey dediginde kafasina Albatros vurusu yapmak istiyorum gercekten.

Geldik en cok saygi duydugum adama: Ibrahim Uzulmez. Dogru bir tasvirle Delinho. Ben bu kadar mucadeleci, bu kadar kapasitesini zorlayan adam gormedim. Huseyin Bolt'un vucudu Ibo'da olsa 100 m'yi 8 saniyede kosardi. 36 yasinda hala maglupken "Canlanin lan" diye bagirip emegiyle onderlik ediyor. Futbolu biraktiginda giydigi son formadan alip cerceveletmeyi dusunuyorum. 19 yakisir evin bas kosesine. Haddini bilmesine hastayim. Futbolcu olmasaydim garson olurdum diyecek kadar kendisiyle barisik kac insan var? Uc kurus para edinince luks ve cok fazla bozulan araba alip manken/sunucu/oyuncuya yazmak da var dunyada baska guzel kiz yokmus gibi, memleketine yatirim yapip efendi gibi aile kurmak da. Insan kalitesi esle olculebilir az cok (bu da tam bir Redman muhabbeti). Ornegin Hulya Avsar Mandela'yla evlense bile Ibrahim Tatlises'le Tanju'yu kardes yapan gecmisini degistiremez.

Alttan Necip'in gelmesine seviniyorum. Uzulmez gibi gozlerinin icine bakacak abisi oldugu icin sansli. IBB macindan sonra Redman beni aradiginda naber/nasilsin faslindan sonraki ilk lafi Necip oynadi oldu. Bir cocuk takim secerken basaridan, sampiyonluklardan etkilenir. Ben MAF'li donemde babamin FB'li olmasina ragmen Besiktas'i tutmaya basladim. O zamanlar Metin Asik'in mirasi, Tarik Dasgun'u kacirip Tanju'yu transfer etmekle mesgul bir FB, Alp Yalman'in Cimbom'uyla sidik yaristiriyordu. Ama belki de 3 sene ust uste onlardan biri sampiyon olsa su an farkli takimi tutabilirdim.

Olgunlastikca ozkaynak, altyapi, semt takimi gibi kavramlari ozumsuyor insan. Taraftarlik bir ortak payda oldugundan diger Besiktas'lilarla paylastigim degerler var. Mesela bizim icin Necip'in oynamasinin yarattigi heyecani, Fenerliler Can Arat icin hissetmez. Bunda futbolcu kalitesi vs.'den ote etmenler vardir. Burada dogru/yanlis ayrimini yapmiyorum, her kulubun karakteri tarihinden suzulup sekil alir. Zaten bu farklilik olmasa takim tutmanin keyfi cikmaz.

Cimbom ve Fener'de de pesinden gidilebilecek oyuncular mevcut. Biraz da baktiginiz goze gore degisiyor tabii. Rijkaard'in adamligini, GS'nin genc oyuncu yatirimi ve yapilanmasini sempatiyle takip ediyorum mesela. Keita'nin voleleri, Kewell'in agirbasliligi camialarina deger katiyor. 1.65'lik boyuyla artistlik yapan ve cok konusan Arda'nin olgunlasacagini umuyorum. Pitpitligini bilmesi lazim biraz. Dunku bebeto 55 bin kisinin onunde "adam ol adam" diye racon kesmemeli. Obur esek de omuz atmamali tabii ki, ama Arda uslubuyla hakliyken haksiz durumuna dustu gereksiz yere. Sarbi konusuna hic girmiyorum, tribunlerde de pek kabullenilmiyor gibi zaten. Mondragon cirkefi gittiginden beri ozellikle kil olunacak adam sayisi minimal. Fener'de dopamin kaynagi Alex var hayran olunacak. Umit Ozat ve Tuncay'in gitmesiyle liderlik yapmak Emre gicigina dustu malesef. Bir de Volkan Demirel tek basina agiz tadi bozmaya yetiyor zaten. Guiza'nin eglence faktoru yuksek, onu farkli bir kategoride degerlendirmek lazim.

Umarim Besiktas'in su anki efendi takim kadrosu muhafaza edilir. Ali Tandogan, Ahmet Hassan, Ahmet Dursun, Veysel Cihan, Adem Dursun, Kursat, Ali Gunes gibi hanzolar musallat edilmez. O ne cirkin bir takimdi aklim almiyor. Astigmatim artmisti resmen o donemki rezalete baka baka.

Bir de su yonetim gitse de takimdan zevk almaya tekrar baslasam iyi olacak.

12 yorum:

stalker dedi ki...

çaktırmadan vites yükseltiyorsun sampi :P işin doğasında bu var ama.

Alp dedi ki...

"Mesela bizim icin Necip'in oynamasinin yarattigi heyecani, Fenerliler Can Arat icin hissetmez. Bunda futbolcu kalitesi vs.'den ote etmenler vardir. Burada dogru/yanlis ayrimini yapmiyorum, her kulubun karakteri tarihinden suzulup sekil alir. Zaten bu farklilik olmasa takim tutmanin keyfi cikmaz."

şimdi bu laftan sonra birileri gelip "siz yine kendinizi farklı sanın, klasik beşiktaşlı saçması" diyecek diye korkmuyorum değil. alışkınız gerçi ama.

yazı şahane, takımı futbol olarak özellikle hücumda çok amatör görüyorum, ama oyunculara kızamıyorum da. sempatik geliyor çoğu, içten geliyor. rüştü hariç.

Unknown dedi ki...

1. Rustu bizde olsaydi, uzerimizde paltolarimiz varken sampiyonluk turu atmis ve de bu gece Liverpool ile mac yapmistik.. Kafasi calissaydi Barcelona'nin efsane kadrosunun kalecisi olarak anilirdi.. Dunku macta 2-0 sonrasindaki kurtarisini gorseydin daha insafli yazardin..
2. Bence Nobre Bobo'dan daha iyi...
3. Benim tanidigim Denizli ilk puan kaybindan sonra Necip'i bir daha kadroya almaz ve de Redman telefonda sana "Necip oynamadi" der...
4. Meger, takımdan zevk alman icin yonetimin gitmesi degil, 1-2 galibiyet lazimmis, bakarsin 1-2 sansli galibiyet sonrasi Digiturk'u yenilersin...

sampi dedi ki...

@ Stalker:

Yoruma koptum. Vites ayni, degisen birsey yok. Hala Ertugrul'un sampiyon olmasini istiyorum. Hala icime sinmis degil son secim.

@ Alp:

Yaziyi o yone cekilmemesi icin net yazmaya calistim ama anlamamaya calisan insanlar cikar buyuk ihtimal.

@ Baba:

1) Tartisilir. Volkan tuttugum biri degil, performans harici nedenlerle bile keserdim bana kalsa.

2) Tartisilmaz. Nobre fazla para alan bir onstoper. Bobo forvet.

3) Buyuk ihtimalle oyle olur. Batuhan'i Old Trafford'da oynatir, Serdar Ozkan'i ASY'de kaptan cikarir, sonra yuzune bakmaz. Alistik artik.

4) Takimdan zevk almam icin yonetim gitmeli. Maclari seyretmiyorum 4 haftadir. Digiturk uyeligim de kapali. Yazi tamamen oyuncu degerlendirmesi. Teknik/taktik/performans isine girmedim. 10 hafta once de yazilabilirdi yukardakiler, 10 hafta sonra da yazilabilir ligdeki konumdan bagimsiz olarak.

Unknown dedi ki...

bırakın bu yarı küskün ayaklarını.

Othello dedi ki...

@sampi:
Yaslandikca muhafazakarlasiyorsun. Semt takimi ne ya? Strateji tuttugu zaman degisik romantik zevkler verebilir ama zamane futboluna bu kadar muhafazakar bir yaklasimin yakalayabilecegi tek istikrar vasatin istikrari olur. Aradabir Bilbao gibi espiri yapar CL'ye tesrif edilir ama o kadar...

Tabi sen basaridan baska kriterler de sayiyorsun. Besiktasli degilim. Istikrar ve basari disinda da futbolda cok fazla kritere inanmam.

Besiktas'in sempatik gozukmesnin onemli bir sebebini bence uzun suredir az baski altinda oynamaktan geliyor. Birkac senedir Besiktas'in normu beklentilere cok erken dip yaptirip, geriden gelen at rolu ustlenmek. Saglam zihinler baski altinda belli olur. Kartal biraz yuksekten ucsun, ne bileyim CL'de turu zorlar gibi yapsin, ligin tepesinin hep 3 puan bandi icerisinde seyretsin, buyuk hayal kirikligi yaratan bir mactan sonra Nobre'nin maasi iyice bir goze batsin ondan sonra tekrardan bakalim derim oyuncu profiline.

Bir ornek vereyim. Sabri'ye gecen sene kufreden GS tribunu onu tam 365 gun sonra sakatlik donusu tanri gibi karsiladi. Sartlarin futbolcuya bakisi nasil degistirdigine en guzel ornektir.

Redman dedi ki...

"Ornegin Hulya Avsar Mandela'yla evlense bile Ibrahim Tatlises'le Tanju'yu kardes yapan gecmisini degistiremez."

Benim felsefemi benden iyi aciklamissin.. Hitabet herkeste olmayan ayri bir yetenek nitekim.

Necip'e gelecek olursak, bence en onemli artisi Ernst ile ayni takimda oynuyor olmasi. Okudugum kadariyla Fink ile Ernst kanatlarinin altina almislar ufakligi, kamplarda da Fink'le beraber kaliyormus. Turkiye sartlarinda daha iyi bir egitim alabilir mi, bilemiyorum. Ama tabii ki 87-88 jenerasyonuna yapilanlardan sonra her sekilde temkinli konusmak lazim, seneye sag bek, ondan sonraki sene de takas malzemesi olabilir nitekim bizim Necip.

Bu seneki Besiktas bundan 5-6 sene oncesinin Tuncay'li, Aurellio'lu, Umit Ozat'li, Alex'li, Luciano'lu, Hooijdonk'lu Fenerbahce'si gibi biraz. Yonetiminden nefret etsem de kadroda sevmeyecek oyuncu bulamiyorum :)

Babam gecen gun telefonda sordu, "takimi affettin mi?" diye.. "Yonetim Batuhan, Ismail, ve Necip'i rotasyonun ana parcalari yapacak vizyonu ortaya koymadan mumkun degil" dedim. Isimler onemli degil, yapilan hatalardan ders alinmasi lazim sadece. Ama nitekim, adam yine cikip "3 yildiz alacagiz" buyurmus bugun. Nush ile uslanmayani etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanin hakki kotektir diyorum.

Bir 20 milyon Euro daha harcayip (Tabata, Nihat, Delgado, Nobre) sonra yine Bobo-Holosko-Tello'ya geri donelim bence, para bol ne de olsa.

sampi dedi ki...

@ Saldir Besiktasim:

Neden birakayim? Ayriyeten ayak yapmiyorum, gayet samimi bir sekilde hayal kirikligina ugradim ve bunu kaldiramiyorum.

@ Othello:

Benim icin takimin bana ait olmasi basaridan daha onemli. Herkesin oncelikleri kendine.

Belki 5-6 yasindayken Hagi'li GS'ye denk gelecektim ve onlari tutacaktim. Basari onun icin onemli, cunku okula gittiginde nasil koyduk demek icin takim tutmaya basliyorsun zaten. Istikrar ve basari muhim kriterler, o zaten net. Ama yalnizca 2 kriterden fazlasi vardir bana gore.

"Semt takimi"ndan kasit takimin bilesenlerinin birbirinden yabancilasmamasidir. Yonetimin sermaye, futbolcularin rakstar, taraftarlarin musteriye indirgenmemesidir. Ali Gultiken'in benim kadar Besiktas'li, Umit Ozat'in babam kadar Fenerli, Arda Turan'in senin kadar Cimbom'lu olmasidir. Bir takimda bu tip insanlarin coklugu benim icin futbol kalitesinden ote anlamlar tasiyor. Bilbao 2. ligde oynasa, Real Madrid 2. olsa, Bilbao taraftari Madrid taraftarindan daha memnun olur. Cunku sonuctan ziyade komsu cocuklarini San Mames'te seyredebilmek onemlidir. Madridista icin kupa onemlidir, gerisi teferruattir.

Yaslandikca muhafazakarlastigim dogrudur. Bazi kuluplerin mayasinda vardir muhafazakarlik ve bu benim hosuma gider. Ornegin Milan son 40 senede kac kaptan degistirmis? En buyuk rakibi Inter kacinci kaptaninda? Burada iyiyle kotuyu ayristirmiyorum, sadece bakis acisi/gelenek ekseninde farkliliklari ortaya koyuyorum. Benim kafamda Milan'in yaptigi dogrudur. Bu ihtiyar heyeti olmalarini gerektirmez, yavas degistikleri icin hata yapmislardir ama ortaya koyduklari bir karakter vardir. Turk takimlari icerisinde istikrar (ki zaten basariyi getirmistir yaninda) Besiktas'ta vardi. Zamaninda 2. olunca hoca kovulmazdi vs.

Baski altinda oynamakla oyuncu mizacinin ne alakasi var cozemedim. Istedigin kadar baski yap Holosko cirkeflik yapmaz mesela. Veya baski olmadan da Ahmet Hassan'la Ali Tandogan kendilerini yere atar.

Besiktas sempatik gorunmuyor, bunun altini cizmek lazim. Kadro sempatik oyunculardan kurulu cogunlukla. Yoksa camiada itici cok fazla oge var.

Othello dedi ki...

@sampi:
Baski yok derken Besiktasli oyuncularin karakterini test edecek bir ortam olmadi demek istiyorum. Kilcal catlaklar baski olmadan buyuyup goze batmazlar.

sampi dedi ki...

@ Othellocan:

Senin karakter testi dedigin bilesenler ozguven, baski kaldirabilmek, gol yiyince atariz abi diyebilmek. Buyuk futbolcularda olan vasiflar.

Benim bahsettigim ve begendigim ozellikler sempatiklik, kendini yere atmamak, ondeyken zaman gecirmemek, kavga cikarmamak vs. Mesela Holosko buyuk futbolcu mertebesinde degil, ama sempatik bir futbolcu.

Balotelli stres yapmaz, buyuk takim topcusu. Ama nefret biri. Keza Ali Gunes'in derbilerde ayaklari titremez ama gicigin onde gideni. Farkli seylerden bahsediyoruz bence.

Bir de bir dahaki sefere iki saat yazacagima telefon edecem.

berkorias dedi ki...

Sana ve Othello’ya ayri ayri katiliyorum.

Besiktas’in sampiyonlukta cok iddialli bir konuma geldikten sonra cok onemli bir macta su an sempatik gelen futbolcular ilginclikler yapmaya kalkarlarsa hic sasirmayalim. Mental gucu yuksek (icra ettigi sportif meslegin ana gerceklerini bilen) Ibrahim Uzulmez bile odullendirmelerin cok ilginc yapildigi medyanin (Gurcan Bilgic, Omer Urundul...), centilmelik nedir bilmeyen cirkef baskaninin (tup gazi), iki buyuk gercegine inandirilmis bazi garip taraftarlarin gazi ile bazi seyler yapabilir. Ortam boyle olunca bazi garantiler verilmeyebilir, sempatiklik kayiplari yasanabilir.

Dedigin gibi buyuk futbolcularda ozguven olur. Ama ondan daha onemlisi ozsaygidir. Ozsaygi kisinin icinde bulundugu her ortamda ayni olabilmesidir. Thierry Henry’nin Irlanda macinda atilan goldeki “el” katkisi, Steven Gerrard’in CL macinda aslinda penalti olmayan golu attiktan sonra sevinmesi sempatiklik kaybina neden olmustur. Bunlar olagan seylerdir.

Ama burada sunu soyleyebilirim, ben de senin yazinda bahsettigin isimlerin bu konuda basarili olacaklarina inaniyorum. Inanmak zorundayim, cunku tuttugum takimin esaslari bunlardir.

Necip Uysal – Ridvan Simsek ve diger gelecek vadeden futbolcularin bir an once takima etegre olmasini ben de cok istiyorum. Fakat bu cocuklarin su an mental yapisi nasildir onu bilemiyorum. Su an yaptiklari meslegin bir spor oldugunu ve sporun ne demek oldugunu acaba ne kadar anladilar. Futbolun tepe noktasinin sadece Istanbul’da top oynamak ve burada rahat kazanilan para ile guzel yasamak oldugu dusunulen bir ulkede mental egitim ne kadar dogru verilir bilemiyorum.

Yillar once Real Madrid ile yapilacak CL ceyrek final rovans macina giden GS kafilesi ile ayni ucakta Madrid’e giden arkadasimin babasinin Hasan Sas ile yasadigi diyalog beni biraz korkutuyor. Bundan sonraki hedefleri sorulan Hasan Sas “Real Madrid ile CL ceyrek finali rovans macina gidiyorum, ben daha ne istiyim” dedikten sonra ben daha ne diyim asil. Onu da gorduk zaten sonra ne oldugunu :)

Kalten dedi ki...

Sampi'ye katiliyorum ben de. Tigana zamaninda da uzerimizde baski yoktu, ligi lider goturmuyorduk ama Burak Yilmaz gibi bir adam vardi takimda. Ilk macinda eliyle gol atti, sirf bu yuzden daha da yildizi barismadi bizim tribunlerle.

Nerdeydi nereye gitti unuttum derken dunku macta kendini yere atarak kendini hatirlatti.

Kil olunacak adamlarin az olmasinin onemli bi sebebi takimdaki iyi Turk oyuncularin azligi (maalesef). Diger takimlar tarafindan kil olunan adamlar -Lugano gibi istisnalar olsa da- genelde takimin omurgasini olusturan Turk oyuncular oluyor (Arda, Tuncay, Sarbi, Emre vb). Bizde ise kil olunsa olunsa Ibrahim Kas ile Serdar Ozkan'in artisligine kil olunur, onlar da cok iyi oyuncular olmadiklari icin on planda degiller.