21 Şubat 2011

Yonetim ve 11'i Bulma Yetisi

Skor kizginligi olarak algilanmasin diye bu yaziyi daha da erteleyecektim ama ucu Uzulmez'e dokundugu icin daha fazla beklemek istemedim.

Besiktas tarihinde 2 tane oyuncuya farkli gozle baktim. Birincisi Metin Tekin, ikincisi Ibrahim Uzulmez. Kendime gore nedenlerim var, katilirsiniz katilmazsiniz sizin bileceginiz is.

Ibrahim'de Besiktas taraftarlarinin sahip olmadigi "kendini bilme" erdemi var. Futbolcu olmasaydim garson olurdum diyecek kadar kendini taniyor. Mutevazi, aldigi parayla pembe genco kazaklari ve trilyonluk araba yerine gelecegine yatirim yapiyor. Yardimsever, Besiktas personeline ve ailesine surekli destek cikiyor. Muthis bir varolus icgudusune sahip. Ispanya milli takiminin sol bekiyle rekabet edip kazanmisligi var. Rakiplerine kasti hareketini hatirlamiyorum. Kendisine o kadar iyi bakiyor ki 36 yasinda takimin hala en cok kosanlarindandi. Ozellikle Turk futbolcusunda eksik olan ust vucut kuvveti muazzam, dogal olamayacak kadar guclu. Buyuk ihtimalle antrenman sonrasi salonda calisiyordur. Milletin dalga gectigi rakibe kendisini takip faul alma hareketinin kaynagi onun nizami sarjla dengesinin bozulmasinin zorlugundandir. En onemlisi elinden geldigi kadarini her zaman yapmistir, gozumde spor ahlakinin temelinde bu vardir. Orta yapamadigi gercegini bilerek takimda yer verebilirsiniz ve sonucta karsiliginda ne alacaginiz asagi yukari bellidir. Ortalamasini her zaman muhafaza eder, kirk yilin basi da delirip Gerard'in solundan atip sagindan gecer 3-0'lik Barca macinda oldugu gibi. Adam resmen onumde cildirip Barcelona'yi parcaladi, ki hayatimda gordugum en iyi bireysel performanslardandir.

Bizim capsiz yonetim gidip bu adami kovuyor, sonra da genclere ornek olsun diye altyapinin basina gecmesini falan ortaya atiyor. Sozlesmeyi yirttiktan sonra da deplasmanda oynanacak Antep macinda jubile teklif ediyor (nasil olsa ben yaparim olur, hukuk onemli degil mantigi). 11 senelik oyuncunu, takimin kaptanini kovarken iki dakika fiksture bakmaktan aciz bir baskani bu camia 20 sandigin tumunde tercih etti. Ali Sami Alkis diyorum. Yonetim ne zaman daha fazla sacmalayamaz dersem 11'i buluyor.

Bir de reelfutbol Besiktaslilar var ki Allah akil fikir versin. Iyi bari Ibrahim gitti Ismail oynar diyorlar. Onumuzdeki 3.5 ayda 25 mac yapsin da bacaklari kopsun Ismail'in, siz de rahatlayin.

Takimin kaliteli oyuncu, sohretli teknik adam vs.'den once adalete sahip olmasi gerekir. Teknik direktor Fatih Tekke'ye kufredince Fatih gonderiliyorsa 2. kaptan da takim arkadaslarina kufreder. Sonra da hicbirsey olmamis gibi hayatina devam eder. Insan cikar bir ozur diler, boyle olmasini istemezdim falan der ama o olgunlugu gostermek yerine susmayi tercih etti. Acikcasi Ibrahim Toraman'in attigi golle kazanmaktansa kaybetmeyi tercih ederim. Benim icin Besiktas'ta bir tumordur Ibrahim Toraman. Vasat bir futbolcu ama kotu bir insandir gozumde Batuhan'in hamisi.

Adalet demisken forma dagitimi da tam bir efsane. Sezon basi kovmaya calistigin Ferrari'yi bolgesindeki oyuncular sakatlaninca takimda tut. Sonra bir diger stoperin (ki forma aldiginda dusuk olan capinin elverdigi olcude mucadelesini her zaman etmistir) Zapo'yu gonder. Sezonun en kritik iki macinda ilk onbir oynat mac kondisyonu olmadan. Bir de ustune sasir ebleyince. Mac temposuna alismamis adam ya sakatlanir, ya topa ters vurur, ya da aptalca bir hareket yapar. Butun mac Lugano'yla guresip karsilikli faul yaptiktan sonra eslesmeyi degistirmeyi dusunmezsen olacagi budur.

Besiktas taraftari da saf bir kum tepesi misali ruzgar nereye savurursa oraya ucuyor. Toraman'in attigi golle cildirip sonra yenikken Delinho tezahurati yapiyor. Kendi oyuncun cok net penalti yapiyor, hakem gormuyor. Devaminda alakasiz bir yerde dirsek atip maci veriyor. Sonra "futbolun katili Turk hakemleri." Neden olmasin, aynen boyle devam edin.

Koca camiada mental gucu yuksek olan tek birey Necip Uysal. Kendi kalesine gol attiktan sonra 20 yasindaki bir oyuncunun maca bu kadar damga vurmasini ayakta alkislamak gerekir. Charles Barkley / Dennis Rodman olceginde boyundan fazla ribaunt alarak takimini ileri tasidi ve maca ortak etti.

Besiktas Lucescu zamanindan beri telasli. Harala gurele ya tutarsa rastgele seklinde ortaya futbol akli koymadan birseyler yapmaya calisiyor. Son 30 derbi macini ele alin. Kesinlikle uc buyukler arasinda en cok kirmizi karti goren ve en fazla duran toptan gol yiyen takim Besiktas'tir. Bunu sans, hakemlerin haksizligi, vs. seklinde gariban edebiyatiyla aciklayip bir yere varmamayi tercih edebilirsiniz. Ya da sorunu saptayip bir cozum yolu arayabilirsiniz, cunku futbol sansi bir yere kadar yardim eder.

Quaresma'nin arkasina stoper bek koymayi akil edemezseniz atilma sansini arttirirsiniz. Ozellikle yaninda Toraman gibi kademe yapmayi bilmeyen bir stoper oynuyorsa rakibini faulle durdurmak veya calim yemekten baska sansi kalmaz. Dos Santos, Alex, Niang'a karsi Toraman/Ekrem terorize edilir. Ekrem ters ayagiyla bin kere vursa birinin tutacagi aci burunla skora dengeyi getirmis olabilir ama bu anomalidir ve haklilik olarak algilanmamalidir. Rulet oynarken de bir rakama koyup cok para kazanabilirsiniz ama bu aldiginiz riskin aptalligini degistirmez.

10 kisi kaldiktan sonra 2 banks of 4 seklinde reorganize olmaktansa orta sahayi 3'e karsi 1.5 birakirsaniz, kisacasi Alex'e alan verirseniz 10 dakikada cezayi keser. Eminim ki FB'nin sampiyonluk maci olsa ve 4 averaj gerekse bu skoru elde edebilirdi.

Macin bir diger sonucu da Mehmet Demirkol'un futboldan ne kadar anlamadigini gostermesi oldu. Almeida'nin Bobo'dan daha iyi oldugu kanitlanmis artik. Bir kere Almeida'nin santrafor oyunu yok. Etrafindakileri sirti donuk top alarak oyuna sokamiyor. Cabuk donemiyor ve bitiriciligi zayif. Almeida ikili hucum hattinda cok iyi bir tamamlayici olabilir, veya kanatta uzun boyuyla farkli bir alternatif sunabilir (Anichebe'nin bek ustune oynayip hava topu kazanmasi gibi). Uzun top indirebilen hizli bir pehlivan, onu oyle degerlendirmek lazim. Ama modern bir 9 numara degil. Son gunlerin populer terimi False 9 (Sahte 9) ismine karsiyim. Fowler, Jardel gibi ilerde bekleyip geldi mi yazan forveti kaldiramiyor gunumuzun hizli oynanan futbolu. 9 numaranin deplase olup kosu yollari acmasi, alanini bosaltip deparla geri girmesi bazal gereklilik. Yani degisim sahte 9 yerine "yeni 9" falan olarak nitelendirilmeli. Formda bir Torres veya Drogba bunun en iyi ornegidir. Turkiye olceginde bunu yapabilen (elbette bazi yonleri digerlerinden daha gelismistir) Mehmet Yildiz ve Bobo var.

Aykut Kocaman'i ve Fenerbahce'yi tebrik etmek gerekir. Bana gore kimi yerleri sorunlu olan kadroyu optimal kullaniyor. Geri 5'li Avrupa capinda, pigment ortalamasi arttirildi. Su anda Selcuk'un yerine kaliteli bir yerliye ihtiyaclari var. Ortasahanin gobegindeki 3'e 3 eslesmede net olarak Besiktas galip cikti, burada kalite arttirimi gerek. Alex ve Emre alternatifsiz olduguna gore Selcuk'u yedege itecek kalipli bir oyuncu gerekiyor. Bir de Stoch veya Dia'nin kendilerini gelistirip kanat hucumlarindan daha fazla sonuc almalari gerekiyor. Dia'nin altyapisi kuvvetli, karar verme yetenegini ve son vurusunu gelistirirse degerini uce katlar. Stock'un da taktik bilinci ve zekasi yuksek. Devamliliga ihtiyaci var. Ikisi de genc ve ustlerinde durulursa yatirimin karsiligi fazlasiyla alinir. Turuncu kartli yorgun Gokhan Gonul'u degistirip 10 kisi kalma ihtimalini azaltmasi bile bir referanstir gozumde. Giren oyuncu Bekir ama elindeki malzeme nedeniyle elestiremezsiniz, onemli olan mudehaleyi etmektir ve bu alanda Dayi'nin ustunde bir performans gostermistir. Kazma bir sag bek olmayan bir sag bekten iyidir.
Son olarak, Ibrahim Uzulmez Besiktas'tir. Mustafa Denizli'ye sampiyonluk macinda kaptanlik bandi taktigi icin bin kez daha tesekkur ediyorum.
Si yo fuera Ibrahim Uzulmez
viviria como El
Si yo fuera Ibrahim Uzulmez
Frente al cualquier porteria
La vida es una tombola
de noche y de dia
La vida es una tombola
y arriba y arriba

Hiç yorum yok: