Iki hipotetik takim dusunelim.
Ilkinin ortalama yasi 35 olsun. Maclarini bireysel becerilerle, sistemsiz bir sekilde kazansin. Adam adama savunmali, oyunu boylamasina 70 metrede oynayan daginik bir takim olsa da yildizlari sayesinde 30 metreden frikik atarak mac kazanmayi becersin. Rakiplerinin geriye dogru depar attigi bir sezonda 70 puanla sampiyonlugu kazansin.
Ikincisi genc ve gelecek vaadeden bir takim diyelim. Yas ortalamasi 22, takir takir sistem futbolu oynuyor. Cok modern bir alan savunmasi var, oyuncu yardimlasmasi ust seviyede. Sezon boyu turlu sanssizliklar yasamis, sakatliklar ve talihsiz hakem hatalari nedeniyle puan kaybetmis olsun. Rakiplerinden biri cok buyuk atilim yaparak bileginin hakkiyla 85 puan alsin. Bizim genc takim 83 puanda takilsin ve 2. olsun.
Bana gore 2. takimin net bugunku degeri ilkinden oldukca yuksektir. Daha dusuk yatirimla daha fazla verim alma imkani vardir. Ufak eklemelerle gedikleri kapanir ve uzun vadede mutlaka basarili olur. 1. takimin degismesi icin cok buyuk yatirima ihtiyac duyulur.
Aziz Yildirim'a gore ise tek basari sampiyonluktur. Oraya nasil gelindigi degil, gelecek sene oraya tekrar gelinebilir mi degil. Ikilik sayi duzeni gecerlidir, 1 veya 0. Ya kupa, ya hic.
Buyuk ve basarili takimlarin hedeflerinin de ayni sekilde buyuk olmasi elbette ki mantiklidir. Ancak belirli bir hedefe asiri fazla kilitlenirseniz, o hedefin getirisinden cok goturusu olur. Fenerbahce'de yanlis olarak gordugum en onemli sorun budur.
Birinci takima geri donelim. 2001'in Denizli Fenerbahcesi'ni abartarak ozetledim. Yanlis hatirlamiyorsam $80 m'a kurulmus, parcalarinin toplamindan daha az meyve veren bir takimdi. Abuk bir 3-4-3 oynuyordu ve kadrosu cok dengesizdi. Revivo'yla Rapaic'in buyuleriyle kor topal Lucescu'nun birbirine dusmus kadrosunu alt ederek sampiyon olundu. Ortaya konulmus bir proje yoktu. Tek hedef 5. sampiyonlugu engellemekti. Oysa ki bana gore 6., 7. ve 8. sampiyonlugu engelleyecek bir yapilanma daha sagliklidir. Nitekim ertesi sene Mustafa Denizli kotu sonuclar nedeniyle ligin ilk yarisinda kovuldu.
Ikinci takimi da simdi dunyanin en cekici milli takim futbolunu oynatan Joachim Low'den asirdim (yine abartarak). Balic'in transferi, Metin Diyadin'in ayaginin kirilmasiyla belki de rakiplerden daha fazla hak edilen bir sampiyonluktu, olmadi. Ancak o projeyi cope atmak icin sampiyon olamamak bence cok yetersiz bir neden.
Gecen seneyi bu cercevede degerlendirelim. Daum'un ayagina giderek 3 senelik sozlesme yapildi. Turk futbolunu biliyor, dahi antrenor vs. denilerek yonetimin eliyle sectigi bir teknik direktor olarak takimin basina gecti. Takimin ligin ilk yarisindaki en verimli uc dort oyuncusundan Kazim devre arasinda gonderildi. Yukselise gecen Ugur Boral sakatlandi, takim icinden cozum bulundu. Kendi tercihi olmayan Guiza'yi oynatmak zorunda kaldi. Kondusyonu yuksek, pres yapan, duran toplardan ekmek yiyen, saglam omurgali bir takim olustu. Ancak Bursaspor cok konsantre bir sekilde sampiyonluga asildi ve Trabzonspor macinda top iceri girmedi. Su noktada iyi liderlik sakinligi koruyarak bu senenin ustune koymak olmaliyken histeriyle takimin antrenoru degistirildi.
Aykut Kocaman'i severim ve neticede Fenerbahce'nin basina Fenerbahceli birinin gecmesinden memnun oldum. Lig karakterli takimlarla guzel, karakterin kaynagi da kuluplerin icinden cikan insanlarin rollerini buyutmesi. On sene once top toplarken Hagi'nin golune sevinen Arda Turan'in Galatasaray kaptani olmasi bunun icin hosuma gidiyor. Ancak Aykut Kocaman'in takimin basina getirilis sekli bana kalirsa hatalarla dolu.
Ornegin sportif direktor - teknik direktor ayrimi bana gore dogru bir kombinasyondur. Bir takimin futbol akli olur, genel gidisi belirler. Onun yaninda sahada en son idman tekniklerini yaptiran, kornerlerde oyunculara nerede durmalari gerektigini soyleyen biri olur. Felix Magath ve Alex Ferguson gibi agir top bulursaniz bu gorevleri birlestimede sakinca yoktur. Ama 25 kisilik kadro, $ 100 m'a yaklasak butcelerle bence gorev dagilimi daha mantikli. Bana gore idari menejerin beklenmeyen sonuclar halinda esofmanlari gecirip sahaya inmesi saglikli degil. Birbirinin yerine gecen makamlar yerine birbirini tamamlayan makamlar olarak isletilmesi gerekiyor.
Ikincisi eger tek hedef sampiyonluksa antrenorlerle 3 yillik mukavele imzalamanin mantikli bir aciklamasi yok. Onun yerine 1+1+1'lik opsiyonlu sozlesme tazminat giderlerini ve basagrisini dusurecektir. Bir senelik ucret arti tazminat asagi yukari 5 m Euro'ya denk geliyor. Eger bu parayi gozden cikariyorsaniz, 5+5+5 m Euro'luk sozlesmeyi zaten pek kimse reddetmez.
Ucuncusu butun hedefi en guncel sezonda sampiyonluk olarak belirlerseniz, teknik direktorun miyopluk yapmasina neden olursunuz. Ornegin elde 30 yasinda, 10 uzerinden 7'lik bir oyuncu vardir (Nobre). Alternatifi kapasitesi 9 olan, ancak 16 yasinda oldugu icin 6.5 oynayan biridir (Batuhan). Amaciniz sadece bu sene sampiyon olmaksa gelecegi olan oyuncunun gelisimini torpulersiniz.
Aykut Kocaman'in kafasindaki pas takimini kurmasini merakla bekliyorum. Kendisine basarilar dilerim. Ama maalesef kendisine "bu takima uluslarasi capta hoca lazim, yerlilerle zaten sampiyon olamiyoruz. Aykut camianin cocugu, tazminat istemeden birakmali" denme ihtimali, uzun vadede takimin basinda kalma ihtimalinden daha yuksek.
Aranizda 2015'te hala Aykut Kocaman'in FB teknik direktoru olacagina inanan kac kisi var?
3 yorum:
tespitlerine katılıyorum. bana son yıllarda löw'ün takımı ve zico'nun takımı kadar zevk veren bir fenerbahçe olmadı.
aykut kocaman'a gelirsek; aykut kocaman'ın takımı biraz da löw ün takımına benzer bir takım olabilir. fenerbahçe löw ile şampiyonluğu kazansaydı belki bugünlerde çok farklı noktadaydı. aziz yıldırım vizyonsuzluğu çok şey kaybettirdi fenerbahçe'ye. aykut kocaman eğer bu sene şampiyon olursa fenerbahçe'nin çok iyi yerlere geleceğine inanıyorum. olamaz ise aziz yıldırım da el sallamak zorunda kalacak.
sonuç itibariyle fenerbahçe bu sene kırılma noktasında. seneye bugün çok başka şeyler konuşacağız
2015 ???? çok fazla iyimsersin.. 2011-2012 sezonunda görecek olanlar parmak kaldırsın önce..
Daum'u cok arar Fenerbahce.. Eski Aziz Yildirim olsa Aralik ayinda Aykut gider derdim ama Aragones'e sabretmis Aziz Yildirim lig sonuna kadar Aykut Hoca'ya da sabreder.. Ama kotu sonuclarda Aykut baskilara dayanamayip, gurur yapip erkenden istifa da edebilir..
Yorum Gönder