31 Ocak 2011

Lades


Olimpiyat Stadi'nda oynanan bir maci seyretmenin bayat kraker kadar tadi yok. Plastik top gibi adamakilli vursan gitmiyor, abansan ucuyor. Top havada dans ettigi icin uzaktan sut ve ortalarin nereye gidecegi belli olmuyor. Lecce - Verona maci gibi duragan, atletizm pistli, les gibi mac, ustelik saat farki nedeniyle sabah 7'de. Alarm kurmadan 6.5'ta kalkan ciftci ruhum olmasa hayatta seyretmezdim.

31 Temmuz 2010'da yazdigim sezon girisi yazisindan alinti (italik bolumler bugun eklediklerim):

***

Birinci soru "takim ne oynayacak?" olmali. Besiktas ozelinde degerlendirirsek asimetrik 4-4-1-1 seklinde ozetleyebiliriz. Sol kanatta Q7 ozgur, sag kanat orta cizgiye daha yakin. Tamamlayici forvet olarak Nihat dusunuluyor. Gobekte Ernst sarkik - Aurelio bu gorevi devralmis durumda -, yaninda bir top dagitici bulunuyor. Sistemin islemesi icin bazal gereklilikler var. Ortasahanin gobeginde 3 oyuncuyla oynayanlar (kisacasi Mourinho devrimini seyretmekle kalmayip uygulayanlar) karsisinda 3'e 2'lik bir eksiklikle mucadele edebilme gerekliligi var. Xabi Alonso ve Lass'iniz varsa kotarabilirsiniz. Ersnt-Guti kaliteleriyle belki halledebilir. Ernst-Delgado ise Vikingur'a karsi ancak idare eder. Besiktas'in bu sablonda basarili olmasi icin topu ayaginda tutmayi ogrenmesi sart. Oyun kos-kos'a dondugu anda ortasahadaki yumusak karin delik desik olur. Takimin boyunu kisaltip rakip ortasaha geriye itilmedikce insiyatif kaybedilecektir. Besiktas'in Lucescu zamanindan beri yapamadigi ileriye pasla yerlesmeyi ve sabirli oyun kurmayi ogrenmesi gerekiyor. Sablonun en buyuk getirisi ise Nihat'a asist+gol istatistigini 20'ye dayattirmasi olacaktir, cunku ideal pozisyonunda kullaniliyor - Nihat sakatlikla bu seneyi de kaybetti, yerine Nobre monte edildi.

Ikinci olarak bu sene 50 mac oynamak ihtimalini karsilayacak bir kadro derinligi saglamak lazim. Bernd Dayi zannediyorum Toraman'i yabanci sayisi problemi nedeniyle en Bonzai pozisyonda dusunuyor. Bana gore katastrofik bir karar ve Guti'yi dahi kesme pahasina cift yabancili tandem oynatmali. Tercihim Sivok-Ferrari'den yanadir ve mutlaka Zapo'nun kalmasi taraftariyim. Sag bekte Erhan Guven-Ekram Dag kombinasyonuna kalmak oldukca sinir bozucu. Yil 2010 ve aciburunla orta yapan insanlar Besiktas'ta oynayabiliyor. Orta sahanin gobeginde Necip'in yedeklik dahil siritmadan 20 kusur mac cikarmasi gerekiyor. Ugur Inceman eger takimin bir parcasi olarak dusunuluyorsa minimum 10 mac, en azindan Ernst'i dinlendirmek adina sonradan girecek kadar formda olmali - Ugur gonderilip Aurelio takima yerlestirildi, yine de Ersnt ilk yari 30 mac oynadi. Bobo'nun yedegi muhtesem yildiz Nobre malesef - Almeida'nin gelmesiyle Bobo kesildi.

Ucuncusu, ki Besiktas'in belki de en buyuk sorunu, kadronun kimyasizligi ve dengesizligidir. Uzulmez-Kalite Stoper-Pimi Cekilmis Bomba-Vasat Sag Bek 4'lusu antrenmanlarda Q7-Guti-Nihat-Bobo hucum 4'lusuyle karsilasinca kevgire donuyordur buyuk ihtimalle. Yabanci sayisi problem yuzunden 5 m Euro'luk Holosko'yu gondermeye calisirken - Holosko gonderilip yerine Simao alindi - 750 bin Euro'ya alinan Ekrem Dag'in ilk 11'de oynamasi plansizligin milyonuncu kaniti olsa gerek. Tutarsiz ve butunlugu olmayan bir oyuncu surusu olarak karman corban bir yapiyla sezona giriliyor. Takimin konsantrasyonunu kaybettigi anda 4-1-5'e bolunup Inonu'de surpriz puan kayiplari yapmasi olasi.

***

Hocanin saldiray taktigini sezon basinda gonlume koymus durumdaydim. Kendisi takimi geriden kurmaya asla yanasmadi ve bunu Dayi'nin dunya gorusune verebilirim. Onun icin yok sunu cikar bunu sok, orta sahayi bir tut gerisini halledersin vs. gibi onerileri saglikli bulmuyorum. Adamin kafasinda bu var ve Besiktas'a gelmeden once de farkli birsey ortaya koymadi.

Buraya kadar hersey tutarli, forvet bazli hucum futbolu gercekci bulmadigim bir sistem olmasina ragmen camia bu yonde bir karar verdiyse bir itirazim olamaz. Bir tercih yapildi ve bu ugurda yatirima yonelindi.

Beni sinirlendiren sey eldeki malzemenin (para ve kadro) yanlis kullanilmasi. Iki ana baslikta ozetlersek:

1) Kadro planlamasi:

- Eli yuzu duzgun yerli sag bek gerekirken transferin takimin en iyi oldugu bolgelere yapilmasi affedilir sey degil. Ersnt ve Fernandes ayni anda hangi akla hizmeten yedek olabiliyor anlamiyorum. Ikisi de oynamaya hazir, ikisi de cok kaliteli futbolcu. Sahada 5 yabanci var ve sagbek Ekrem Dag, ki kendisi birinci tercih. Hilbert aciktan bozma ve beke mecburiyetten devsirildi. Fernandes'i IBB macinda joker olarak kullanmak icin almadigimizi umuyorum.
- 108 yillik tarihimizdeki en golcu yabanci oyuncunun ustune kuma getirmenin mantigi yok. Forvet hattinda alternatif gerekiyorsa bu ucuz ve genc bir yerli forvet olmali. Sag bek 10 ustunden 5 iken 8/10'luk forveti 8/10'la degistirmek, ustelik bunu yabanci oyuncuyla yapmak oldukca sacma.

2) Oyuncularin ekonomik kullanilmamasi:

- Bazi oyunculara ac gibi yukleniliyor. Ilk yari Q7 mac temposundan dolayi sakatlandi. Ersnt'in futbol hayatini bitirmek adina 30 mac oynatildi.

- Guti 34 yasinda (ki 24 yasinda da dinamo degildi) haftada 250 dakika futbol oynatiliyor, ustelik gobekte top kovalamasi gereken sayica eksik oldugumuz bolgede. Bu gidisle jubilesi 2 sene erkene alinacak.

- Nobre ise yarayacaksa Benitezvari bir sekilde pis isleri yapan rol oyuncusu olarak kullanilmali. Balcik zemin, sert ruzgar, asiri yagis, rakipten eksik kalma durumlarinda sahada gogus goguse carpismali. Zaten ilk yari dahi Besiktas'tan daha fazla kosan IBB karsisinda 10 kisi kalinca kullanilmayacaksa varliginin anlami pek yok.

Futbolda dusuk ihtimalli olaylarin gerceklesmesi mumkun. 9 kornere karsi ilk kornerde kaleci topu elinden kacirabilir (pozisyonda arka direkte adam olmamasi bence topu kacirmaktan daha buyuk gunah). Rakip 5 tane karsi karsiya kacirir, sonra Ersnt ve Necip girdikten sonra 25 metreden cakabilir. Bunlar oyunun parcasi. Macin elden gittigi gorulmesine ragmen 87. dakikaya kadar mudehale etmemek ise dupeduz hatadir.

Dayi'ya skor yuzunden kizmiyorum. Hatalarini tekrar etmesine de tahammul edebilirim. Olmayan ofsayt yuzunden saha kenarindan atilmasi ve kendi getirmedigi oyuncularla papaz olmasini mizacina verebilirim. Ariza oldugu bugun ogrenilen birsey degil, farkinda olunarak goreve getirildi. Bir sekilde 4-2-4 sonucuna varmis, transfer istemistir. Kadro olusmasindan itibaren 3. macti ve birlikte oynama aliskanligi kazanilmis degil.

Gozumde 2012 yazina kadar kredisi vardir ve yaptigi bariz hatalar bu sureyi azaltmayacaktir. Yapboz sinir bozucu ve bir teknik direktore butce ve kontrat verildiyse bunun sonunu gormek gerekir. Kaybedilen birsey yok, 2. devre baslayali Trabzonspor kupa disina itildi ve liderle fark 12'ye indi. Futbolculardan gol yediklerinde nasil sakin olmalarini bekliyorsak taraftar olarak kotu sonuclarda lif koparmamaliyiz.

Dayi'dan tek ricam oyuna mudehale etmek icin Godot'yu beklememesidir. Yoksa gelsin Chicago'da beraber seyredelim maclari. Karpuz da keserim.

Hiç yorum yok: