Diger Ligler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Diger Ligler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ağustos 2009

Romanya Futbolu

Son donemde Romanya futbolunda gercekten enteresan gelismeler yasaniyor. Ceausescu rejimi sonrasi olusan carpik yapinin duzeltilmesi yonunde ciddi adimlar atiyorlar. Gectigimiz sezonu sampiyon kapatan, Dan Petrescu'nun calistirdigi Unirea Urziceni de bu transformasyonun merkezine oturmus durumda. Romanya Liga 1'e 2006'da yukselmis 20,000 kisilik bir kasabanin takimi Unirea. Haliyle de "Bukres Devleri" Steaua, Rapid, ve Dinamo'ya kiyasla gerek ekonomik, gerekse lobi gucu bakimindan oldukca gerideler. Ancak kisitli imkanlarina ragmen takim oyunu ve istikrar uzerine insa edilmis basarili bir takim kurmuslar ve bu yolla sozde buyuklere iki senedir kok sokturuyorlar. Bir baska surpriz takim CFR Cluj'un sampiyon tamamladigi 2007-08 sezonunda ikinci olmuslardi, 2008-09 sezonunu da sampiyon tamamladilar. Ancak bu basari, basit bir peri masali degil kesinlikle. Degerini anlamak icin Romanya futbolunda perde arkasina yasananlara bakmak gerek.

Juan Figer kadar olmasa da ulkemizde iyi taninmis, zamaninda bizim buyuklere bas agrisi yaratmis futbol kisiliklerinden birisidir Gigi Becali. Hakkinda biraz arastirma yapana kadar Romanya'da ne kadar etkili bir sahsiyet oldugunu bilmiyordum kendisinin. Meger kulup baskanligindan (Steaua) politikaciliga, tesvik primlerinden rusvet iddialarina uzanan, oldukca cesitli fakat bir o kadar da karanlik bir maziye sahipmis. Soz konusu Romanya futbolu olunca, hangi tasi kaldirsaniz, altindan Becali cikiyor. 2008 yilinda Steaua asbaskaninin, icinde £1.5M nakit para olan bir canta ile Universitatea Cluj'lu yonetici ve futbolcularla basilmasinin ardindan acilan dava hala devam ediyor mesela. Davanin ertelenmesi icin tum siyasi gucunu kullanan Becali'nin, ayni zamanda Nisan ayinda kovulan milli takim teknik direktoru Victor Piturca tarafindan yanlis ifade vermek suretiyle korundugu da iddia ediliyor. Becali'nin rusvet iddialarina cevabi ise tesvik priminin kanun disi olmadigi yonunde. Kendisi hakkindaki iddialar bununla da sinirli degil. Ayni zamanda Cooperativa adi verilen, perde arkasinda maclari ayarlayarak kimin ligde kalip, kimin Avrupa kupalarina katilacagini kontrol eden (ya da etmeye calisan) grubun liderlerinden oldugu biliniyor. Ulkemizde de orneklerine sikca rastladigimiz, vergi kacirmak amaciyla transfer ucretlerinin oldugundan dusuk gosterilmesi "pratikligi" de Becali hakkindaki suclamalardan bir tanesi. Konuyla ilgili arastirma yaptikca Becali ile yakin iliskiler icinde olan bizim Gheorghe Popescu'nun da benzer vukuatlari oldugunu ogrendim. Oyle ki eski Galatasarayli, gectigimiz sene, menajerligini yaptigi oyuncularin transferlerinden vergi kacirildigini kabul etmis ve yaklasik £300,000 civarinda bir ceza odemeyi kabul ederek menajerlik yapmayi birakmis. Davasi ise hala devam ediyor. Popescu'nun komunizm doneminde istihbarat ajanligi yaptigi ve arka planda Romen futbolunun karanlik yuzlerinden birisi oldugu ciddi sekilde yaziliyor.
Bu bilgiler isiginda ligin oynandigi ortam konusunda bir fikriniz olusmustur. Saha icine geri donelim. Unirea icin sezonun donum noktasi ligin bitimine 12 hafta kala hakem komitesi baskani ile beraber 3 hakemin sike suclamasiyla tutuklanmasi olmus. Bu olay uzerine Romanya futbol federasyonu, sayginligi ciddi anlamda tehlikeye giren ligi kurtarmak ve kaybolan adalet hissini geri getirmek adina, ligin geri kalaninda, basa guresen takimlarin tum maclarina yabanci hakemler atamaya karar vermis. Bu noktada Petrescu'nun takimi lider Dinamo'nun 4 puan gerisinde, 3. Rapid'in 1 puan onunde 2. sirada. Yabanci hakemlerle oynanan 12 hafta sonundaki tablo ise oldukca carpici: Unirea, Dinamo'nun 5, Rapid'in 15 puan onunde sampiyon tamamliyor sezonu. Ayni zamanda bir baska "kucuk" takim Timisoara da Urcizeni'nin arkasindan ikinci. Bir baska deyisle ithal hakemlerle oynanan 12 haftanin puan durumu Unirea Urcizeni: 28, Timisoara: 21, Dinamo: 19, Steaua: 19, Rapid: 14 seklinde. Bu tabloyla ilgili en guzel yorum da Dan Petrescu'dan gelmis. "Yabanci hakemler olmasaydi, Unirea kesinlikle sampiyon olamazdi" diyor genc teknik adam. Unirea, bu sezon Sampiyonlar Ligi'ne direk katiliyor. Timisoara ise buyuk ihtimalle on elemeyi gecemeyip yoluna Europa Cup'ta devam edecek.

Dedigim gibi, yasanan gelismeler gercekten ilgi cekici. Romanya futbolunun sorunlarinin bizimkilerle neredeyse bire bir ortusuyor olmasi da gayet dusundurucu. Sahsen, baskentin buyuk takimlarinin bu iki senelik "Anadolu ihtilali"ne nasil cevap verecegini merakla bekliyorum.

8 Temmuz 2009

Oguchi Onyewu Milan'da, Milan Amerika'da


Konfederasyon Kupasi'nin populer ismi Oguchi Onyewu, AC Milan ile anlasmis. Benim kendisini takip etmeye baslamam gectigimiz sezonun Sampiyonlar Ligi on elemelerindeki Standard Liege-Liverpool eslesmesine rastliyor. Hatirlanacagi gibi Belcikalilar, Marouane Fellaini, Steven Defour, Axel Witsel gibi yildiz adaylariyla Benitez'in Liverpool'una 2. macin 118. dakikasina kadar dayanmis ama klasik bir Dirk Kuyt golune maglup olmuslardi. Sampiyonlar Ligi'ne kalamayinca transferin son gununde Marouane Fellaini'yi £15M karsiliginda Everton'a gondermek zorunda kalmislar, sonra da kaderin bir cilvesiyle, UEFA Kupasi on elemesinde en iyi oyuncularini sattiklari Everton'la eslesmislerdi. Ancak Fellaini'yi elden cikarmis olmalarina ragmen cok iyi iki mac oynayarak Maviler'i elemeyi basarabilmislerdi. Bahsettigim Standard Liege kadrosu, Onyewu, Fellaini ve 1-2 sene icinde Avrupa'nin onemli takimlarinda seyredecegimiz Defour ve Witsel'den de ibaret degildi ayrica. Eski Galatasaray'li Mohammed Sarr, cok iyi bir kontraatak forveti olan Kongo'lu Mbokani, £10-12M civarinda fiyatlar konusulan Sirp forvet Jovanovic, ve ulkemizin Ufuk Ceylan'la beraber en cok gelecek vaad eden kalecisi olan Sinan Bolat, Belcika Sampiyonu'nun formasini giyen diger ilgi cekici isimler. Bizim Runje'nin de ufak capta bir Standard Liege efsanesi oldugunu ekleyeyim. 


Standard Liege'i, firsat olursa, ilerli bir tarihte daha detayli inceleriz. Yazinin konusu olan Onyewu'ya donelim. Liege, 120 dakika Liverpool'a kalesini kapattiginda benim dikkatimi en cok ceken oyuncu olmustu Amerikali. Goruntu ve stil itibariyle Chelsea'li Alex'e inanilmaz derecede benzetmistim kendisini. Tabiri caizse tank gibi bir stoper izlenimi vermisti. Ancak internet uzerinden 300x300 pixel ekranda ancak bir yere kadar tahlil edebiliyorsunuz oyunculari. Bu yuzden bizim blogdas Sampi ile Keyif Arasi'ndan Othello'yu "Amerika Deplasmani Resmi Scout'lari" olarak Amerika-Honduras macini seyretmeye gondermistim. Gelen raporlar da gayet olumluydu. Sampi'nin kaleminden: "...Onyewu ise hem kesici, hem hava topunda kuvvetli, hem de baktigi yere 30 m'lik pas atabiliyor. 27 yasinda, ama stoperlerin 33-35 bandina kadar verimli oynayabildigini varsayarsak yine de saglam transfer olur. Mac zaten Onyewu vs. Palacios seklinde gecti. Palacios topu alip dagitip depar attiktan sonra bosa kacip tekrar kanat degistirirken Onyewu butun serseri toplari alip oyuna sokuyordu..." Ben sozlesmesi de sona erdigi icin kendisini Besiktas'a alir miyiz acaba diye takip ediyordum. Aklimda Milan'a transfer olacagi (ya da olabilecegi) ise hic yoktu acikcasi. Ancak Konfederasyon Kupasi'ndaki basarili performansiyla Galliani'nin gonlunu celmis olacak ki bugun isi bitirmisler. Eger bedava oldugu icin kenarda dursun diyerek almadilarsa, bence iyi kotu idare edecektir. Gerci rotasyon icin alindiysa bile, yaslanan Milan savunmasina iyi bir ekleme oldugunu soyleyebilirim. Iskembeden haber uydurmak istemiyorum ama bir de Onyewu'nun bu ay sonunda cikacaklari Amerika turnesine gosterilecek ilgiyi arttirmak icin alinmis olma ihtimali var. Sezon baslayinca belli olur amaclari.

Bu arada, 22 Temmuz'da Atlanta'daki AC Milan - Club America macina biletim hazir. Sampi'nin gaziyla mactan bir gun onceki -yine ancak biletle izlenebilen- Milan antrenmaninda Gattuso'ya baklava yedirmek gibi bir planim da var. Detaylari mac gunu yaklastikca paylasiriz buradan.