11 Eylül 2009

Babam ve Oglu


Futbolu en cok babamla muhabbet sebebi oldugu icin seviyorum galiba. Kendisi universitedeyken finallerinden erken cikip 2. lig maci seyreden FB'li bir fanatik. Ben buyurken parali baskan ekoluyle Gerson'lar, Tanju'lardan medet uman takim yerine Hz. Suleyman Seba ve MAF'i tutmayi tercih ettim. BJK'li dogdugumu anlamam 6 yasindayken babamin goturdugu Malatyaspor macina tekabul eder. Gecenlerde baktim, 1990 Ocak'ta oynanmis. Stadin etrafindan siyah/beyaz takke alindigini hatirliyorum hayal meyal.

Babam Ali Sen'in Aykut ve Oguz'u takimdan kovmasiyla duzenli maca gitmeyi birakti, ama seyretmemeyi hala beceremiyor. Baska bir blogda Amerika Deplasmani icin sevgi kelebegi Isvec tribunu yorumu yapilmisti Kadikoy'de sampiyonluk kutlamalari sirasinda BJK'li taraftarlarin dovulmesini anlamsiz buldugum icin. Oysa bana cok normal geliyor dunyada en sevdigim adamla bile farkli takimi tutabilmek ve karsilikli sevinme hakki tanimak, isin zevki bu zaten. Babalar gununde Alex formasi almisligim vardir. Keza belirli gun ve haftalar olmadan eve imzali Tumer Metin formasi gelmisligi de. Kucukken olayi biraz fazla ciddiye aldigimdan olsa gerek, derbilerde ben uzulmeyim diye BJK kazansin isterdi. Artik buyuyup laf sokulmasini kaldiracak duzeye gelince dokundurmaya da basladi. Ana baslik FB'nin buyuklugu ve her zaman herseyi her yerde belirlemesi uzerine. Antitezim buyuklugun izafi (Man Utd vs. FB) ve aidiyetin yaninda onemsiz oldugu. Ornegin BJK sampiyon olmaz ama Serdar Kurtulus'larla, Ibrahim Kas'larla bir yapilanmaya giderse bu beni 7 yabanciyla kazandigimiz kupalardan daha fazla sevindirir. Olay kesinlikle kucuk dusunmek degil, amac zaten kendi cocuklarinla basari elde etmek. Altyapiyi laf ola beri gele kullanmanin bir faydasi yok, bir hedefe yonelik arac olarak gormek lazim. Neticede Tuncay bizi Inonu'de sah mat edince tebrik etmek, Holosko Izmir'de cosunca boburlenmek uzerine kurulu statukoyu mumkun oldugunca devam ettirmek, hatta gelecek sene deplasmandan donunce beraber iki takimin da maclarina gitmek gibi bir niyetimiz var. Kismetse telafi ederiz son 8 seneyi...

Pazar gunu EPL'de saglam bir mac varsa bunun muhabbeti bir Redman'le, bir babamla yapilmak farz oluyor. Yoksa EPL'nin bile bir anlami yok zaten. Onun icin bu haftayi iple cekiyorum. Once ortak rakip GS, sonra evrensel guc Man Utd ile kapismak, sonra da bunun tartismasini yapmak kral olacak.

Asil rekabet ise yeni yeni konusmaya baslayan toruncani kandirmak su an. Benim ikna metodum tontona profiterol yedirmek. Rijkaard'in ayagini bir an evvel kaydirmazsak cok elim sonuclar dogabilir. Gurcan Bilgic goreve...

16 yorum:

Unknown dedi ki...

Uzgunum ama Toruncan1 renkleri ile takim tercihini yapmis bile.. Sansini Toruncan2, Toruncan3, Toruncan4,....ToruncanN'de denersin.... DEDELER..

Redman dedi ki...

Profitrol de siyah-beyaz ama :)

Şairler Parkı dedi ki...

Bir şeyler yerken üstüne dökme olasılığına karşı o renkleri giyiyordur. Bakıştan da anlaşıldığı üzerine üzerindeki renklerden rahatsız ayrıca :)

Ege

Othello dedi ki...

Gercekleri isine gelecek sekilde carpitma Redman. Kahverengi beyaz o profiterol.

Ha siyah cikolatali profitrolse keyif insanligi yonunde onemli bir emaredir. Godfatherligina adayligimi koyarim.

Redman dedi ki...

Hahaha Othello, yavru kartala rizasi disinda giydirilen forma da sari-lacivert degil, sari-mavi o zaman :)

Profitrol de gayet bitter cikolatadan yapilmis gibi gorundu gozume. Ama tarafsizligim tartisilir, orasi ayri konu.

Ege'nin yoruma da katiliyorum. siyah-beyazlar daha cok aksam disari cikarken ve top oynarken giyiliyordur buyuk ihtimalle :)

Kalten dedi ki...

Peki -Allah göstermesin- oğlun Fenerli veya Gassaraylı olsa için cız etmez mi Şampi? :)

sampi dedi ki...

@ Kalten,

Ciz etmez sanki. Sonucta BJK'lilik zorla hissedilecek birsey degil. Mesela simdiki gibi Demiroren'in baskan oldugu, taraftarin resmen azittigi ve takima kostek oldugu bir donemde futboldan anlamaya baslasaydi hak verirdim baska takimi tutmasina. Biraz konjonktur, biraz tesvik, cokca takimda tutulacak bir taraf olmasina bakar. Metin Tekin'lere, Mehmet Ozdilek'lere hayranligim beni BJK'li yapmistir ornegin. Simdi kaptanlari satiyoruz (Koray, Gokhan Zan) veya ithal ediyoruz (Delgado, Tello, Nobre).

FB'li olursa babamdan dolayi sorun etmem. GS'li olursa ne olur bilmem. Ben babamla bircok kez Kadikoy'e gittim, hepsinden de zevk aldim. Ayni takimi tutsak cok birsey farketmezdi gibime geliyor.

Sen sorun eder miydin?

Kalten dedi ki...

Takım tutmada bizi neyin motive ettiği konusunda dediklerine katılıyorum. Sonuçta istisnalar olsa da içine doğduğumuz dini ve vatandaşı olduğumuz ülkeyi kendimiz seçmiyoruz ama tuttuğumuz takımı küçük yaşlarda da olsa dış faktörlerin etkisiyle kendimiz belirliyoruz.

Dediğin gibi Beşiktaş'ın zor bir dönemden geçtiğine katılmamak da mümkün değil --belki de sizin bu blog'u oluşturmanızın ve benim son bir sene içinde Beşiktaş'la ilgili çok daha fazla okumamın, düşünmemin ve bu konuya vakit ayırmamın sebebi de bu. Yıldırım Demirören'in bir faydası varsa bizi biraz düşündürmesini sağlamış olmasıdır herhâlde!

Belki oğlumun "baba ben fenerliyim/gsliyim" demesinin üzerimde yaratacağı etkinin "baba ben balet olmaya karar verdim", "bence RTE çok büyük bir lider ve gelişmiş bir vizyoner" veya "baba dünya kupasında pisviçre'yi destekliyorum" demesinin yaratacağı etkiden daha kötü olmasının sebebi de küçüklüğümden itibaren FBGS'nin istemeden de olsa gözümde "öteki"leştirilmiş olması, sınıftaki en kıl çocuğun fenerli, en "artist"lerinin galatasaraylı olması, bana Fenerbahçe'nin Antu/Aziz Yıldırım, Galatasaray'ın da Adnan Polat'ı hatırlatmasıdır. Geçmişteki şike olayları sebebiyle hapse girmesi gerektiğine inandığım Adnan Polat veya Aziz Yıldırım'a saygı duyar bir pozisyonda olması beni çok üzerdi herhâlde --tabii yine de insan gerçekleşene kadar bilemiyor ne tepki verilir, şimdi günler uzakken atıp-tutmak kolay geliyor belki de.

Eğer dediğin gibi babam başka takımlı olsaydı gözümdeki renkli takım imajı farklı gelişmiş olabilirdi belki, ama zamanında bahsettiğin dış faktörlerin etkisiyle babamın tuttuğu takımı seçen benim için -gâvur tabiriyle- "enemy does not have a face" bir anlamda!

Tabii ki arkadaşlarım, hatta kız arkadaşım bile (her ne kadar kızların tuttuğu takım önemli değilse bile), Türkiye'deki her grupta yoğun olduğu üzere çokça renklilerden oluşuyor --ama sanki "oğul" olunca kaldıramazdım gibi geliyor.

Her ne kadar Y.D. Beşiktaş'ı "Beşiktaş"tan uzaklaştırmaya çalışsa da bunu tam olarak hiç bir zaman başaramıyor ve Y.D. Beşiktaş'ı istediği gibi post-modern Fenerbahçe'ye çeviremiyor. Yani bir nevi kamuoyuna sunulacak olsa ve "Y.D. Beşiktaş'ı temsil ediyor mu?" dense çoğunluk "Hayır" diyecektir, ama aynı soru "Adnan Polat GS'yi/Aziz Yıldırım FB'yi" olarak kurulsa cevaptaki "Evet"ler çok daha yüksek olacaktır bence, kendi oğlumun da bunu farkedip Beşiktaş'ı seçmesini isterdim bu yüzden.

Hatta düz yazıyı kenara koyup bir düşünce silsilesi yapacak olsam şöyle giderdi diyalog:

"- Oğlum Beşiktaş; vakur duruş, şeref, başarı/şaşaa değil karakter, Süleyman Seba?"
"- Baba bırak bu işleri ya, renkler, para, çoğunluk, hakemler.."

Unknown dedi ki...

Kalten'e not: Ben FB kongre uyesiyim ama degil AYildirim'a oy vermek, kongrelere (hatta maclara) bile gitmiyorum.. Yani, oglunun FB'li olmasi ve AYildirim'a "saygi duyan pozisyonda" olmamasi mumkundur (umarim oyle de olur)... Son tahlilde, olaylara kategorik yaklasmamani oneririm..

Kalten dedi ki...

Giray,

Kibar notun için teşekkür ederim. Ben aslında esprili bir yorum atayım istedim ama yorumundan sonra yazdığıma tekrar bakınca belirli yerlerin okuyana lüzumsuz tepkili gelmiş olma ihtimalinin olduğunu farkettim, eğer öyle gözüktü ise affola, ciddi bir mesaj verme niyetim yoktu.

Yine de, ikinci parantez içindeki dileğine istinaden, bedduaya gerek yoktu..... :)

sampi dedi ki...

@ Kalten,

Muhabbet super :) Balet ve RTE kopardi. FB'li cocuk temennisine beddua demen de sandalyemden dusuruyordu hahaha.

Bu arada Giray Sampi. Babam olur kendisi...

Eger Demiroren'le 6 yil gecirdikten sonra Celal Kolot ve esiti secilirse Seba'lar falan mazide hos bir ani olarak kalir, cunku camia duzelemeyecek sekilde bozulur.

Redman dedi ki...

Giray abi,

Kimligin desifre olduguna gore nickname'ini Sampi Sr. yapmanin zamani geldi bence :)

BEBELER!

Kalten dedi ki...

Bilseydim "siz"li konuşurdum, kusura bakmayın! :)

sampi dedi ki...

@ Kalten,

Sorun degil, komik oldu :) Bilmene de imkan yoktu zaten.

Yine bekleriz blogumuza, keyifliydi sohbet.

Othello dedi ki...

@Giray abi:

Ronaldinho konusunda hakli cikmam dolayisiyla gec de olsa iade-i itibar istiyorum.

Bilginize.

Unknown dedi ki...

Othello'ya not: Ronaldinho konusunda hakli ciktigini kabul etmedigimden iade-i itibari talebini reddediyorum.... Sen adam icin "hep ayni calimi atiyor" demistin, ancak asagidaki makalenin 5. paragrafinda Daniel van Buyten seni dogrulamiyor... Gozlerinden operim..

http://search.ft.com/s03/search/article.html?id=050304007467