Aston Villa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Aston Villa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Ağustos 2009

Chalkboards Esliginde Aston Villa - Wigan Maci

Guardian'in muthis hizmeti Chalkboards'dan burada 1-2 defa bahsetmistik daha once. Yeni sezonla beraber mac analizlerinde bu bilgi bankasini daha fazla kullanmak, boylece yaptigim yorumlara biraz da gorsellik katmak gibi bir hedefim var. Tabii ki bunun icin oynanan macta enteresan bir detay tespit etmek ve bu tespiti destekleyecek istatistikleri bulabilmek gerekiyor. Her hafta buradan paylasacak kadar ilgi cekici birsey cikar mi, bilemiyorum. Ancak denk geldikce yakaladigim kareleri buradan paylasacagim.

Ilk haftanin temasi Aston Villa, ve Martin O'Neill'in cift forvet tercihinin takim uzerindeki etkileri. Gectigimiz sezon sonunda 2008/09 Aston Villa'si Uzerine baslikli bir yazi yazmis ve -bence- Aston Villa icin tek forvetli duzenin cok daha ideal oldugunu anlatmistim. Bunun en onemli sebeplerinden bir tanesi Agbonlahor'un, tek forvet olarak oynadigi duzende kosu kanallari kapanmadigi icin oyun icinde surat ve penetrasyon tehdidiyle cok etkili olusu, bir digeri de Ashley Young ve James Milner gibi iki cok onemli kanat oyuncusunun forvete yakin oynadikca artan performanslariydi. 

Simdi bu pencereden dun oynanan ve 2-0 Wigan'in kazandigi Aston Villa - Wigan Athletic macina bakalim. Martin O'Neill maca, gectigimiz sezonu bitirdigi duzenle basladi. Oyuna cok katilmayan dortlu savunma, bu savunmanin onunde kenarlarinda Ashley Young ve James Milner'in gorev aldigi bir dortlu ortasaha, ve ileri ucta da Agbonlahor ile Heskey. Gectigimiz sezon takim dususe gecip 3.'lukten 6.'liga gerilerken de oyun sablonu buydu. Aston Villa geriden ayaga top yaparak oyun kurmaya calisan bir takim. Ancak hem bekleri oyuna cok katilmadigi hem de ortasahanin kanatlari tam anlamiyla birer "acik" olarak oynadigi icin burada butun yuk ortasahanin gobeginde oynayan ikiliye biniyor. Boyle olunca da zaten defansif gorevleri ust duzeyde olan bu ikili oyunun hucum yonune katkida bulunamiyor ve Aston Villa, her topu kenarlara tasiyan ve tek ofansif silahi bu bolgede Young ve Milner'in bireysel yetenekleriyle yaratacaklari pozisyonlar olan kopuk bir takima donusuyor. Bu tespitin altini doldurmak icin asagidaki tahtayi inceleyelim.


Gordugunuz tablo macin 2-0 oldugu 56. dakikaya kadar olan bolumde Aston Villa'nin pas trafigini gosteriyor. Bu tabloda en dikkat cekici sey Aston Villa'nin 3. bolgenin merkezinde tam 1 saat boyunca isabetli tek bir paslasma gerceklestirmemis olmasi. Disaridan o bolgeye atilan 2 top var ki bir tanesi duran toptan Cuellar'in disari vurdugu kafa, digeri de James Milner'in kendisine verilen goreve cok ters bir sekilde iceri kat ederek aldigi top (zaten macin o ana kadar belki de Villa adina en onemli pozisyonuydu bu). Anlayacaginiz kanat oyunculari tac cizgisinde, oyun bu bolgeye yikilmis, bunun neticesinde de forvetlerin ve ortasaha oyuncularinin hucuma katkisi sifir. Ne bir duvar pasi var, ne de ortasahadan ekstra bir kosu. Ligin iyi savunma takimlarindan biri olan Wigan, bu tek boyutlu hucumu durdurmakta gucluk cekmedi haliyle. Young ve Milner kanatlarda topla her bulustuklarinda karsilarinda duzenli bir sekilde 3 kisi buldular ve yukarida da gorulecegi uzere bu toplari tehlikeli alana gonderemediler. Takimin en onemli oyuncusu Ashley Young'in cok top ezdigi gerekcesiyle kendi taraftarindan dahi tepki almis olmasinda kendi hatalarindan cok, bu oyun tarzinin payi oldugunu dusunuyorum.

Agbonlahor'un yaninda ikinci bir forvet oyuncusuyla yeterince verimli olamadigindan bahsetmistim. Asagidaki iki tahtada Agbonlahor'un oyundan cikana kadar verdigi paslari ve cektigi sutlarin dagilimini goruyoruz:


Bu resim hem cok carpici hem de yeterince aciklayici. Tehlikeli bolgeden uzak topu topu 6 pas ve kaleye cekilen tek bir sut yok. Bu durumu sadece kotu gununde olmakla aciklamak da cok mumkun degil bence.

Gareth Barry'nin yerine transfer edilen ve gosterecegi performans merakla beklenen Fabian Delph'in performansi icin de ufak bir not duselim. 19 yasindaki oyuncu EPL'deki ilk macinda oldukca zorlandi. Kumasinin cok iyi oldugu her halinden belli, fizigi de futbola musait. Bence gun gectikce daha iyiye gidecektir. 

Bunlarin disinda Wigan'i da oldukca begendigimi belirtmeliyim. Valencia ve Cattermole gibi iki onemli oyuncu kaybetmelerine ve eksikleri olmasina ragmen son derece efektif bir deplasman oyunuyla 3 puani kazandilar. Gectigimiz sezon devre arasinda gelen ve 9-10 mac direkleri dovdukten sonra sezonu 4 macta 3 golle kapatan Rodallega ve Tellovari bir donusumle sol bekten sag aciga evrilmekte olan N'Zogbia ayrica takip etmeye deger isimler. Gecen sene Steve Bruce'un onderliginde kendilerini gostermeye baslayan Figueroa, Scharner, Bramble, Melchiot, Kirkland, ve Watson da gayet iyi oyuncular. Biraz erken ama, yokluklara ragmen sezon sonunda dusme hattinin uzerinde kalmayi basaracaklardir diye dusunuyorum.

Ayrica:

5 Ağustos 2009

Premier League'de Iki Transfer

Premier League'de yakindan takip ettigimiz, arka planda destekledigimiz 2 kulup var - Everton ve Aston Villa. Ikisi de eldeki malzemeden maksimum verimi alan, Ingiltere'nin buyuklerine kafa tutan, sahada ve saha disinda yaptiklari islerle gonlumuze uyan takimlar. Dun iki takim da gerekli noktalara kendi caplarinda onemli transferlere imza atinca, birseyler karalamak farz oldu. 


Isivcre futbolu son donemde ciddi bir atilim icerisinde. Ellerinde yuksek potansiyelli genc bir jenerasyon var. Ozellikle Philippe Senderos, Tranquillo Barnetta, ve Valon Behrami bizimle karsilastiklari playoff eslesmesinde ve akabinde oynanan Dunya Kupasi'nda gosterdikleri performans sebebiyle ayrica takip ettigim isimler. Bugune kadar aralarinda "buyuk" takimlarda oynayabilmis tek isim ise Philippe Senderos. Ozellikle havadan cok iyi ve gucuyle rakip forvetleri sindirebilen bir defans oyuncusu. Arsenal'de Wenger'in kanatlari altindaki 5 sezondan sonra 2008-09'u da Milan'da kiralik oynayarak gecirmisti. Blogdas sampi tarafindan "Baki Mercimek'in uzun boylusu" seklinde elestirilse de, benim gozumde her zaman yuksek kapasiteli bir oyuncu olmustur. Arsenal ve Milan'da tutunamamis olsa bile, genc yasinda o noktaya cikabilmis olmasi da bu gorusu destekler nitelikte. Bence Senderos'un en onemli problemi ozguven eksikligi. Bu yuzden O'nun, 3-4 adim ileri atmak icin once 1 adim geri atmasi gereken oyunculardan birisi oldugunu dusunuyorum. Bence oyun stili ve ortalikta hakkinda yapilan yorumlar yonunden bize en yakin kiyaslama Servet Cetin olacaktir. Everton'in sakin, sabirli atmosferinde, David Moyes yonetiminde bu sorunun ustesinden kisa surede gelebilecegine inaniyorum. Kendisi icin odenen £6M sozlesmesinin son senesine girdigi dusunulunce biraz yuksek gorulebilir, ancak maddi darlik sebebiyle her adimini dikkatli atmasi gereken Everton bu parayi gozden cikariyorsa bir bildikleri vardir. 

Mevcut kadro yapisi goz onunde bulunduruldugunda da -Lescott Manchester City'e satilmasa bile- Everton'in en az bir stoper almasi gerekiyordu. Gectigimiz sezon defansin ortasinda uclu bir rotasyon kullanmislar ve Jagielka sakatlanip sezonu kapatinca da buyuk sorun yasamislardi. Kaldi ki bu uc isimden iki tanesi (Lescott ve Jagielka) ayni zamanda sag bek, sol bek, ve on libero gibi mevkileri de yedekliyorlardi. O yuzden -Avrupa fiksturu ve kupalardaki iddia da dusunuldugunde- bu bolgeyi rahatlatacak 4. bir oyuncuya ihtiyac vardi kesinlikle. Bu yuzden bence Lescott satilirsa Moyes savunmaya en az bir transfer daha yapacaktir. 


Bahsedecegim ikinci transfer ise cok daha heyecan verici bir isim. Bilmeyenler icin kisaca tanitayim Fabian Delph'i. '89 dogumlu oyuncu Leeds United altyapisindan yetisme, ortasahada oynuyor, ve sol ayakli. As takima yukseldigi ikinci sezon olan 2008-09'da Championship'te 30'dan fazla mac oynadi, 6 gol atti, ve ayni zamanda sezonun karmasina secildi. Gectigimiz sezonun ortasinda kendsini Everton'in istedigine dair haberler ciktigindan beri, Moyes'in yeni bir alt lig kesfi olacagi dusuncesiyle takip ediyorum genc oyuncuyu. Canli macini seyredemesem de internette mac kayitlari, videolari, ve hakkinda yazilan makaleler bolca mevcut. Su ana kadar gorduklerim isiginda, cok iyi sutu olan, topla sahayi dikine katedebilen, saglam bir oyuncu oldugunu soyleyebilirim. 

Bu ozellikleri sayesinde, Fabian Delph'in Aston Villa'nin tam aradigi oyuncu oldugunu dusunuyorum. Gareth Barry'nin biraktigi boslugu ilk senesinde doldurmasi tabii ki mumkun degil. Ancak genc ve yerli oyunculardan kendisine saglam bir cekirdek kurmus olan Villa'da takimin onemli bir parcasi olacaktir kesinlikle. Bu transfer ayni zamanda burada daha once degindigim Martin O'Neill'in ekstra ortasaha/ikinci forvet ikilemine de etki edecektir. Burada tercih ne olursa olsun, odenecek olan £8M'luk bedel ile Irlandali'nin cok basarili isler yapmaya devam ettigini rahatlikla soyleyebilirim. Fabian Delph adina da dogru bir transfer oldugunu dusunuyorum. Adeta birer oyuncu degirmeni olan Tottenham ya da Manchester City'e gidecegine, plani, programi belli bir takima gitmis olmasi gayet iyi oldu kendisi icin. Aston Villa'da basarili olmasi icin her turlu imkan saglanmis durumda kendsine ve bundan sonrasi O'nun bu imkanlari nasil kullanacagina bagli. Ancak benim hissiyatim, Ingiltere futbolunun onemli bir yildiz adayi ile karsi karsiya oldugunu soyluyor. Bakalim, bekleyip gorecegiz.