Dimitar Berbatov etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dimitar Berbatov etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Mayıs 2009

Allah'in Dedigi Olur Frida


Hiddink’in ekonomik ve direncli savunma sanatina hayran olmamak elde degil. Futbol top sektirmekten ibaret olsa herkes oturur Brezilya eyalet sampiyonalarini seyrederdi. Sahayi resmen parselledi mavililer. Anti-tezin kralini ortaya koydular. 180. dakikada ufak bir konsantrasyon kaybiyla turu biraktilar.

Bronz Frida tipli Unibrow Bosingwa 3, bilemedin 4 cigerine ragmen rakip yari alana girmedi bile. Icerde oynadigin macta Puyol’suz Barca 10 kisi kalmisken CL finaline kalip Avrupa’nin en buyugu sifatini almak gibi bir iddian varsa o noktada topa sahip olup maci oldurebilmen lazim. 90. dakikada serbest atisi 30 saniyede kullanan takimin 94. dakikada kalecisini ileri gondermesi sadistce zevk almami saglamadi degil. Gerci kobra flutcusunun cocugunu hungur hungur aglarken gorunce icim biraz burkuldu ama olsun. Icimizdeki Katalanlar’in sevinciyle karsilastirinca solda sifir kalir. Sarbi esprisini Redman (telefon), Othello (g-chat) ve Felix Mourinho (blog) ayni anda muhtelif platformlarda yaptigindan mutevellit Barca sag bekinin adini Dainel Avles olarak degistiriyorum. Adam hakkaten rezil oynadi. Sahada Avles’ten kotu tek kisi hakemdi. Super Lig’de hakemlerin faul ve aut arasinda kalip kornerde karar kilarak denyolugunu yaptigi eyyam akimini ceza sahasinda yapilan temiz mudehaleye ceza sahasi disinda faul vererek gelistirdi. Ballack’in mac sonu hakem tacizi bana tatil ortamlarinda ketan Turk erkeklerinin turist kizlarla dans etme girisimlerini animsatti.


Amistad filminde kiloyla satilan apacinin mahkemede gozleri cakmak cakmak “Give us us free” (give us our freedom demek istiyor) derkenki halini dusunun. FB Denizlispor deplasmaninda sampiyonlugu kaybettiginde son dakikada vurusu direkten donen Appiah, yuzu aynen o sekilde olmak suretiyle sahada tepiniyordu. Sahaya dalan yurdum insani kendisine “Allah’in dedigi olur Appiah” diyerek telkin etmeye calisiyordu. Mac sonu yikilan Frida Bosingwa’ya da ayni kabullenme taktigine uygulamayi oneriyorum. Sabah ola hayrola.

Berbatov'a da burdan bir cift lafim var. CL yari finalinde son 25 dk oyuna girmissin. Karsinda toy ve telasli bir Arsenal var. Yaptigin en faydali hareket top taca cikinca elini kaldirip hakemi topun Man Utd'da olduguna dair ikna etmeye calismak. Futbolun zirvesini kirletmeni asla affetmeyecegim Dimitar. Babani da sevmezdim zaten.

26 Nisan 2009

Capsizi Oldur, Hakkini da Ye (veya Kafa At)



Blogdas uzun uzun beni Denizli’nin su asamaya kadar basarili olduguna, takimi sampiyon yapamasa bile laf soylenemeyecegine ikna etmeye calisiyor. Kesinlikle katilmiyorum inatci bir sekilde. Mustafa Denizli tam anlamiyla bir fiyaskodur. Son 6 maci da alip takimi sampiyon yapsa bile ustelik.

Besiktas’in bu seneki kadrosu Aziz Yildirim’in deyimiyle yuruye yuruye sampiyon olmasi gereken bir kadrodur. Onceki sezonlardaki basarisizlik dogru analiz edilmis, takima vites artirabilecek transferler yapilmistir. Takimdaki en buyuk eksiklik geri 5’linin (kaleci + defans) baktigi yere top atamamasiydi. Uzulmez – Zan – Toraman – Tandogan’in tekniklerini toplasan Selcuk Sahin’in sol ayagi etmez (cok agir kufur farkindayim). Seneye Tello – Zapo – Sivok – Kurtulus baslanarak geriden oyun kurabilme ve defansif olarak akilli yerlesme imkani dogmustu. Hucumda ozellikle sol beki kullanarak kanat akinlarina destek vermek mumkundu ters kanatta stoper fizikli bek kullanimiyla. Derken Antalya’da sol kanattan kornerden gol yedik diye usta yorumcular “Tello’nun yerinden mutlu olmadigi vucut dilinden belli” diyerek inanilmaz bir baski yapti. Ertugrul da mulayim insan - vur kafasina al ekmegini - direk kafasindaki kurguyu bozdu. Yine de ilk 6 haftada 14 puan aldi. Lucescu zamanindan beri yapamadigimiz kalabalik ortasahali dizilisle deplasmanda rakibe pozisyon vermemeyi Trabzon macinda uyguladi takim. Sonra tas gibi Metalist’ten 40 m’den gol yedik diye takimin cozulmesiyle beraber tek macta iki senenin yapilanmasi bozuldu.

Tukurdugunu yalayarak goreve kariyerinin zirvesindeki Iran fatihi Denizli geldi. Gorevi o da kabul etmese Riza Calimbay’a geri donerdik herhalde, ortada hoca kalmamisti cunku. 10 aylik sozlesme imzalayarak onune sadece bir hedef koydu: sampiyonluk. Yeterli, surdurulebilir ve gelisebilir takim yapisini bozarak her tasin yeriyle oynadi. Parlatip satabilme imkanimiz olan en kiymetli cevher Holosko’yu FB deplasmaninda (ve nice macta) yedek birakti. Sivok defansi yonetmekte cok basariliyken on libero da degil, on stopere cekti. Yetmedi, tek ozelligi rakibe hava toplarinda faul yapip taciz etmek olan Nobre’yi Bobo’nun yerine oynatarak gelecegi cok parlak olabilecek bir forveti takima kusturdu (ki simdi formsuz diye elestiriliyor hem mac eksigi hem psikolojik eziklik yasamisken. Nobre’nin yedegi olsam ben duz kosu bile yapmam, evde oturur PS3 oynarim). Takim test edildigi butun maclarda puan kaybetti: Bursa (2 beraberlik), Ankaraspor (icerde 2 yenilgi), Kayseri, Konya, Sivas (2 beraberlik), FB (fark eksi Guiza), GS (fark), Trabzon (icerde beraberlik). Toplam 22 macta 42 puan alarak minimum sampiyonluk gereksinimi olan 2.1 puan/mac sayisinin gerisinde kaldi. Butun bunlari takimin icinden yetisebilecek genc bir orta saha oyuncusu (Inceman/Kurtulus) yerine kaynagi olmayan parayla Ernst’i alarak yapti. Batuhan, Aydin, Serdar Ozkan da ilaveten harcandi. Delgado 28. haftada 1. haftadan daha az kondisyona sahip.

Simdi iki sorum var:
1) Sampiyon olsak bile buna degdi mi? Gelecek sezonlarda kendini gelistirebilecek ve satarak sermaye arttirimi yapabilecegimiz kac oyuncu var? Meymenetsiz zengin cocugunun cebine bakmak zorunda mi koskoca camia?
2) Sampiyon olamazsak x. defa bos cikan yatirimi kim karsilayacak? Baskana borcu katlamak onursuzlugunu kac kere yasamak zorundayiz?

Kusura bakmayin ama ben biraz karamsarim. Denizli’nin egosu ve surekli hatalari (Zan’la Toraman yanyana oynamaz, vallaha oynamaz billaha oynamaz) yuzunden trenin kacmasi cok olasi. Gelecek sene de CL’ye kalamayip takimi sifirlamamiz pek mumkun.

Eger yildizlar ayni hizaya gelip de olusan kozmik enerjiyle (bu Ninja Kaplumbagalar’da hep oluyordu) sampiyon olursak Demiroren Denizli’yi de alip zirvede biraksin. CM oynamak istiyorsa bunu 3. ligden takim alarak yapsin, Besiktas’la degil. Yonetim istifa demek icin illa Liverpool’dan 8 yememize gerek yok. Nasil kotu zamanda isik gorunce takimi destekliyorsak iyi zamanda da yanlisa kayitsiz kalmamamiz lazim.

Ben kiz arkadasima Mustafa Denizli’m falan demem. Ah Tigana’m, vah Lucescu’m benim.



Berbatov’a laf sokup bu postu da bos gecmeyecektim ama bugun onun seviyesine inmek istemiyorum. Yine sahada koyun gibi dolandi cibiliyetsiz.

Not: Yalniz ve YouTube'un yasakli oldugu ulkemde videolar gozukmuyormus. Ilk video Amigo Orhan'in Denizli'ye ucan kafa atmasi. Ikincisinde karisina "Zico'm, Mustafa Denizli'm" diyen adamla karisinin drami var.

27 Mart 2009

Berbatov'un 7-7'si


Bu bir gecirme yazisidir. Bazi yerlerde abartabilirim.

Zamaninda Daum’un Leverkuseni’ne yakistiramadigim Berbatov her seferinde kulubune para kazandirarak once Tottenham’a, sonra da Manchester United’a transfer oldu. Gerci ben ona Manchester’a transfer olamazsin demedim, nitekim Quinton Fortune da olmustu.

Once adamin ozelliklerine bakmak lazim. Yapili, topa basip takimina zaman kazandirabilen ve hava topu alabilen ortalama bir forvet. Rakip takimin kornerini kafayla cikaracak kadar da caliskan. Ozetlemek gerekirse 0.90’la carpilmis bir Taner Gulleri. Gozle gorulur en ustun yani Mercedes CL arabasi. Ona da pintiliginden benzini kendi koyuyor uc bes kurus bahsis vermemek icin.

30+ milyon Sterlin’e gittigi takim benim hayatim boyunca seyrettigim en yipratici ve dagitici takimdi. Man Utd kalabalik ve cok kosan orta sahasiyla top kapinca Nani, Ronaldo, Tevez, Rooney, hatta rotasyonda oldugu zaman Park Ji Sung ileri deparla cikip duvar paslariyla veya top surerek rakip defansin kimyasini bozuyordu. Seyrettigim hic bir takim, ki bunlara muhtelif Barca kadrolari, Capello’nun Milan’i ve Mourinho’nun Chelsea’si dahil, bu kadar acimasiz degildi. Kazanmadik kupa birakmadilar nitekim. Berbatov girince hizli adamlardan biri kesik yemek durumunda. Bu da takimin hizini dusuruyor. Buna ilaveten Giggs de yeni yeri olan ortasahanin gobegine gecince Man Utd vites kucultmus oldu. Burdan Sir’e “Giggs’le Berbatov yan yana oynamaz” kalibini iletiyorum.

Elbet Sir’un bir bildigi vardir. Sonucta Berbatov eldeki elemanlarin hepsinden farkli bir oyun yapisina sahip. Ama o bonservisle alabilecek o kadar fazla forvet var ki Man Utd’in neden Berbatov isini inada bindirdigini anlamadim. Berbatov’un da Sir’e gidip “hocam cok sagol, ben bu kadar para etmem yazik gunahtir” demesi lazim ama demek ki adam da degil kendisi. Zaten Andy Garcia’ya benzemesinden anlamistim ne kadar capulcu ve serefsiz oldugunu. O dallama da kronolojik olarak Robert De Niro, Marlon Brando ve Al Pacino’nun oturdugu koltuga niyetlenmis, once kuzeniyle yatmis sonra da kolpa bir eskiyanin onu vurmasina izin vermisti. Ensest okuz. Rolunun adami. Ayriyeten omurgasiz aktorlerin bir araya gelip kendilerini racon sandiklari Ocean’s 11+2 filminin tum kadrosu falakadan gecirilmeli. Andy Garcia’nin kotu aktor olmasi Berbatov’un capsizliginin kanitidir.

Netice itibariyle Berbatov dusesten de ote, 7-7 atmistir. Kadinlari anlayan yazar olmam Ali Tandogan’in Besiktas’ta ve Berbatov’un Man Utd’da nasil oynadiklarini cozmemden daha buyuk ihtimal.

Tavsan daga kustu. Dag topcu degil.