4 Eylül 2009

Arkaya Yaslan, Nefes Al


Bence TSL'de basarili olmanin en onemli sartinin camia butunlugudur. Kadro, taktik, transfer detaydir. Gecen sene FB taraftarinin Aragones'ten killanmasi, GS'nin yonetim/hoca kapismasi meydani bos birakti. Mustafa Denizli 1980'lerden kalan kaotik corba futbola ragmen camiaya asiladigi guvenle ligi goturdu. BJK butun sene top oynamadan, gelisime acik futbolcularini kusturerek bile amac birligi sagladigi surece sonuca gidebildi.

Bu sene GS inanilmaz buyuk bir basariyla kariyeri ve karakteri tartisilmayacak Rijkaard'i memlekete getirdi. Daha once de yazdim, gelecekse boylesi gelsin, ne olursa olsun da sabredilsin (simdilik iyi gidiyor gerci). Ulke futboluna cita atlatacaktir Rijkaard seviyesinde hocalar. Oyle ya da boyle finanse edilerek taraftarin gozune hos gozukecek, daha da onemlisi yararli olacak transferler yapildi. Takim kaptanligina altyapi cikisli Arda Turan getirilerek 10 numara teslim edildi. Teknik direktorum Rijkaard, kaptanim ozkaynak mahsulu olsa emin olun hicbir sonuca bakilmaksizin o takimin yaninda dururdum ben olsam, ki GS'lilerde bu frekansta zannediyorum.

Aziz Yildirim hedefini cok net bir sekilde TSL dominasyonu olarak koydu. Anlasilabilir hedef, gidip CL finali deseydi milyonuncu defa, zaten gercekciligini yitirir bu tip iddialar. Gecen sene Kadikoy'de kupa alacagina inanan GS'nin Hamburg'a elenmesiyle nasil mental olarak coktugune hep beraber tanik olduk. Kalki ki bu isler zaman alir, uc bes transferle Avrupa kupasi alinmaz. Hedefe gore taraftarin dehasinda hemfikir oldugu Daum getirildi. Transfere paralar dokuldu, camia umutlandi. Su an herkes takimin arkasinda, Emre'ler, Mehmet Topuz'lardan bile ince bilek hareketleri bekleniyor.

Gelelim bizimkilere. Takim sampiyon olmus, birlik havasi yaratilmis. Yonetim geri planda kalmis, ipler Denizli'nin elinde. Buraya kadar hersey guzel. Sonra Mehmet Topuz fiyaskosuyla gozu donen Yildirim Demiroren kendini affettirmek icin cisini en uzaga yapma sevdasina kapilinca camia toz bulut oldu. O kadar ucuk paralar donuyor ki artik transfer ucreti, transferin niteliginin onune geciyor. Futbolcu maaslari arasindaki ucurumlar kenetlenen sampiyonluk mimarlarini huzursuzlastiriyor. Taraftar usulsuzlukler karsisinda sinir krizleri geciriyor. Bir bolunmusluk, kimyasizlik var ortada. Ustune ligde kotu sonuclar alinca sezon basinda karalar baglandi hemen.

Arkaya bir yaslanip derin nefes almak lazim. Gecen sene sonuc alan igrenc, iskeletsiz, akilsiz futbol yerine Mustafa Denizli yeni bir model ortaya koyuyor. Yeni sablon tamamen ust seviye maclara yonelik. Hedef kuskusuz CL'de favori kafasi yarmak. Bekler yenilendi. Yaz sezonunun fiyat/performans olarak en mantikli transferi Ferrari, Sivok'la her mac rotasyonsuz beraber oynuyor. Belli ki uyum yakalanmasi icin mac antrenmani yaptirmak amac. Onlerinde Fink orta sahadaki bosluklari kapatiyor. Ernst ve Tello rakibi karsilayacak kadar yer tutmasini bilen, ayni zamanda pas dagitabilen oyuncular. Ileri hatta uc hizli forvet (Bobo, Nihat, Holosko) bulunuyor ideal formasyonda. Nobre zurnanin zirt dedigi yer, ama kontenjan montenjan derken biraz da ona mahkumuz.

BJK top kaybettiginde kafasi kesik tavuk gibi saldirip pasla oyundan dusurulmektense (Inonu'deki FB maci), kendi yari alanina cekilip oyunu sikistirabiliyor. En son Lucescu doneminde gordugumuz ve sahsen ozledigim bir ozellik. Top kapilinca dikine oynaniyor ve oyun hizlandiriliyor. Gayet modern bir yaklasim, kontraya dayali direncli futbol. Su ana kadar ki sorun ileri 3'lunun uyumsuz ve formsuz olmasi. Sezon oncesi yukleme donemini bedelli askerlik yaparak geciren Nihat, sakatlanan Bobo, bal yapmayan ari Nobre ve ritmini bulamamis Holosko'yla 8-0-2 oynayan rakipleri delmekte zorlaniyoruz henuz. Ceza alanina forvet doldurup topu sisirirseniz Gerets sampiyonlugu kazanabilirsiniz ama Man Utd sizi ara sicak olarak goturur. Karamsar olmak icin cok erken, cunku gecen seneden farkli olarak bir oyun sistemine yatirim yapiyoruz. Eger sabir gosterilirse sonuc elbet alinacaktir.

Tabata'ya 8 m Euro vermek densizlik, yuzsuzluk ve akilsizliktir. O kadar abarti bir rakam ki insan yolsuzluk var mi diye merak ediyor. Yonetimsel hatalar zincirinin pahali bir halkasidir bu transfer. Ama bu hatayi yapan Tabata degil, yonetimdir. Onun icin Tabata (ayni sekilde Ismail Koybasi, Ibrahim Kas, Nihat, Ferrari, vs.) su andan itibaren takima faydali olmasi bakimindan parasiyla degil, performansiyla degerlendirilmelidir. Kotu pas attiginda milyarlik esek muamelesi cekersek ikinci bir Ayhan Akman yaratabiliriz. Ayhan'i da zamaninda beklentileri yonetemeyerek GS'ye kaptirmistik. 7 senedir onemli bir disli gorevini yapiyor ve takimina katkilari ortada.

Tabata transferinin hesabini Ocak'ta sandikta sormak lazim, tribunde homurdanarak degil. Yaziktir, bu paralar verildi artik, ne kadarini performans olarak geri alirsak kardir.

Gecen sene sampiyonluga kosarken Denizli'den kurtulmak gerektigini yaziyordum. Bu sene rakiplerden fark yedik, ama yerken dogrulari yaptigimiza inaniyorum. Amacim muhalif olmak suretiyle Hincal Uluc'luk taslamak degil, gercekten Denizli'nin bu sene dogru yolda oldugunu dusunuyorum (yumurta kapiya dayandiginda 4-2-4'e donup top sisirmek haricinde).

Sablon oturacak, takim meyve verecek. 4 lig macinda 1 gol yiyen takimda isik vardir. Enseyi karartmayalim.

9 yorum:

stalker dedi ki...

demirörenin en akıllıca yaptığı iş, tepkiyi kendi üzerinden alıp başkasınına yüklemek. işin ironik yanı tepki yöneltilen adam da hak ediyor. işte tigana, işte rıza, işte ertuğrul ve şimdi denizli. tepki hak etmek derken, sahada beceremedikleri işlerden bahsediyorum. içlerinde bir tek tiganayı ayırabilirim, sabredilmesi gereken önemli bir adamdı, ama diğerlerinden bi cacık olmayacağı belliydi. denizli de bu kategoride bence. yd en son, 10 numara diye 3 aydır ağlayıp sızlayan hocanın eline tabatayı vererek sorumluluktan yırttı yine. antep maçında denizliye yönelen homurtular, çıkan oyuncuya yapılan tezahürat filan önümüzdeki maçlarda ummadık ve bjkde hiç alışılmadık "hoca istifa" seslerine dönüşebilir. kimse de önüne geçemez. çünkü hesapta ve görünüşte hoca ne istediyse yapılmış. hiçbir mazereti yok.

ramram dedi ki...

Bence basının gazına geliyoruz. Geçen sezon çifte kupa almışız gibi hissetmiyorum artık. Basın elinden geldiğince bu konuda suyu bulandırmaya çalıştı ve başardı da. Değişikliğe gösterilen tepki taraftarın futboldan ne kadar anladığını gösteriyordu ama istifa tezahüratlarına dönüşeceğini sanmıyorum. Birilerini istifaya davet etmek bir sonuç vermez. Mustafa Denizli gitse yerine gelecek adamı yine Demirören belirleyecek. Demirören de istifa mistifa etmez tezahüratla. Yapılabilecek en mantıklı şey camiaya acitasyon yapıp birilerinin sorumluluk almasını sağlamak.

sampi dedi ki...

@ Stalker

Demiroren'in tepkiyi baskasina yonlendirmesine izin vermememiz lazim. Mesela liderlik vasfi olmamasina ragmen adam oldugu icin Ertugrul'a sahip cikiliyordu baskana yeter denilirken. Bence isin icinde kukla guc odaklari vs. var taraftarin icinde. Bir sekilde besleniyorlar bence yonetim tarafindan, onun icin baskana olan tepki asla momentum kazanmiyor. Hocanin mazereti olmayabilir ama onu degerlendirmek icin 4 mac cok yetersiz. Eger bir sablon oturtma gayreti varsa, bir sistem takimi olacaksan en az sene sonunu gormelidir Denizli. Kumar/tavsan/sans ucgeninden vazgectiyse bu sans verilmeli diye dusunuyorum.

@ ramram

Basina bu kadar malzeme verilirse isin suyunu cikarmalari gayet normal. Yonetim mutlaka paketlenip gonderilmelidir. Taraftar dirayetli bir sekilde hedef saptirmadan yonetime giydirmelidir. Sorumluluk alan birisi cikmak zorunda, yoksa ortada BJK diye bir kurum kalmayacak.

QuaresmA dedi ki...

basına tek malzeme veren biz değiliz ki, botafogo'nun 500 bin euro'ya alacağı baroni'yi 5 milyon'a alan fener malzeme vermiyor mu ? elano, kewell, keita'ya katar takımı gibi maaş veren gs malzeme vermiyor mu ? en az bizim kadar veriyor ama onların aleyhine yazmak tiraj düşürür, bizim aleyhimizde yazmak ise yükseltir. şerefsiz medya..

yani şu yorumu sokaktan geçen adam da yapar ama yine de yazayım dedim :D

Adsız dedi ki...

quaresma
Gs o saydığın futbolculara Katar kulübü gibi ücretler vermiyor...verse bile o oyuncuların hepsi isim yapmış oyuncular...asıl Bjk yönetimi o futbolcuların değerinde olmayan nobre , sivok , zapo vb oyunculara Katar kulübü gibi ücretler veriyor...kendi transfer başarısızlığınızı başka kulüplere çamur atarak örtemezsiniz...ya da böyle anca kendini tatmin edersin ...doğru söylemişsin sokaktaki bir adamdan farkın yok...

sampi dedi ki...

@ Adsiz

Bence Milan Elano'ya gel ilk 11'de oyna ama 1.5 milyon euro veriyoruz dese kabul eder. Turkiye'ye unlu futbolcu getirmenin maliyeti var, bunu kabul etmek gerekir. Ancak GS'nin getirdigi oyunculara verdigi paranin abartili oldugunu dusunmuyorum.

FB ise genelde siskin ucretler veriyor, bunu taktiklarini da zannetmiyorum. Sonucta geliriniz fazlaysa biraz carcur etme luksunuz olabiliyor.

BJK ise baskan borcuyla musriflik yapiyor. Asil sorun da bu zaten, karsiligi olmayan parayi fazlaca dagitinca Demiroren'e mahkum oluyoruz. Ocak'ta gonderilecek kismetse.

QuaresmA dedi ki...

@ Adsız

birincisi sivok, zapo gibi oyuncuların maaş maliyeti zannettiğin gibi yüksek değil, hatta avrupa takımları düzeyinde. nobre'nin yanına bunların adını yazman konuya ilgisiz olduğunu gösterir.

ikincisi, elano falan bugün al sadd'a, al ittihad'a transfer olsa isteyeceği ücret şu andaki ücretinden farksız olur. türkiye'ye getirme maliyeti falan tartışılır (ben bile bile milan'ın verdiğinin 2-2,5 katını verip kazık yemeyi tartışmam) ama sonuç ? üzgünüm dostum, kadronuz kağıt üstünde çok güzel ama transfer anlamında siz de başarısızsınız.

Deniz dedi ki...

Selamlar,

Besiktas'in icinde bulundugu durumun sogukkanli bir sekilde degerlendirildigini goruyorum bu yazida. Son lig macinda izledigim Besiktas gecen senenin ikinci yarisindaki futboldan cok daha iyisini oynuyor bana gore. Galip gelememesinin bircok nedeninden en onemlisi, bana gore, futbolculardaki ozguven eksikligi. Mustafa Denizli'nin aklindaki kontrol futbolunu uygulamalarina engel olmayan ancak birbiri ardina oynanan maclarda 90 dakikanin stresini atmaya yarayacak mental rahatliga kavusmaya engel olan bir eksiklik bu. Ancak dedigim gibi skor uretememenin bircok nedeni olabilir. Ancak kazanacak kadar futbol oynayip kazanamama problemi teknik direktorun taktiksel tercihleriyle kolayca aciklanabilecek gibi gelmiyor bana.

Bence Besiktas rakiplerinin yaptiklari transferlere daha fazla kafa yormamali. Sampiyonlar Ligi'nde boy gosterecek bir kulup Elano, Topuz gibi transferler hakkinda degisik bakis acilari sunmak derdine dusmemeli. O transferleri yapanlar gelecek sene bugun Besiktas'in oldugu yere ulasabilmek icin yaptilar. Transfer doneminde Yildirim Demiroren saglikli dusunemediyse de bana gore bir felaket de ortaya cikarmadi. Tabata yorumunu da cok dogru buldum. Mesela gecen sene transfer edilen Fabien Ernst'in bonservis bedeli 8 milyon olsaydi da bugun kimse bir sey sesini cikartmayacakti. Cunku o belki de sampiyon olan takimin geldigi gunden beri her macinda oynayan en onemli parcasi oldu. Ancak Ernst geldigi gun Besiktas yonetimine yapilan elestirilerin sertligi de bugun Tabata konusunda yapilanlardan cok farkli degildi. Besiktas'in CL'de iyi seyler yapmasi ve bunun Tabata'li 11'lerle gerceklesmesi durumunda odenen milyonlar muhtemel elestirilere bile malzemesi olamayacak. Sonuc olarak ne bugunku Besiktas'i hedefler icin yetersiz gormek ne de Yildirim Demiroren'in hatalarini diger baskanlarin hatalarina denk getirmeye calismaya calisip disarilarda bir suclu aramak faydali olacak gibi gorunmuyor bana.

Deniz

Redman dedi ki...

Deniz selamlar,

Su ana kadar yasanan gol sikintisini eksiklerle ve oynayanlarin formsuzluguyla bile aciklayabiliriz bence. Gaziantepspor'a gol atamayan takima Bobo, Nobre, Batuhan, Yusuf, ve Tabata eklenecek sonucta. Bu isimler dondukten sonra, cok onemli bir aksilik yasanmadigi surece Inonu'de bir daha golsuz bir mac izleyecegimizi dusunmuyorum.

Demiroren'in ise tutulacak bir tarafi yok bence. Ortadaki takim cok iyi, buna katiliyorum. Ancak altina girilen mali yuk nereden karsilanacak, bunu kestirmek cok guc. Besiktas onumuzdeki 3 sene boyunca Sampiyonlar Ligi'ne katilmadigi surece bu yukun altindan kalkamaz. Beni herseyden cok endiselendiren bu. O yuzden de "Tabata iyi oynarsa bu parayi cikarir" diyemiyorum. Cunku Nobre'nin de, Delgado'nun da, Zapotocny'nin de, Schildenfeld'in de kendilerine odenen parayi cikarmak icin cok cok iyi oynamalari gerekiyordu ve sonuc ortada. Tabata 8M Euro'luk bonservisini hak etmeyecek demek erken belki, ama 3 senelik maliyeti kaba bir hesapla 30M Euro'nun uzerinde olan Tabata-Delgado-Nobre uclusunden bu paranin karsiligini alamayacagimizi rahatlikla soyleyebilirim. Neticede bir kulup herkesin oynayabilecekleri en iyi futbolu oynayacagini varsayarak transfer yapmamali. Cunku hersey istediginiz gibi gittiginde sadece harcadiginiz parayi amorti ediyorsaniz batmaya mahkumsunuzdur. Genel olarak elestirdigimiz nokta bu. Ama diger kuluplerin transferleriyle ugrasilmamasi gerektigi konusunda sana sonuna kadar katiliyorum. Ugrasmamak lazim FB ve GS ile, herkesin derdi kendine :)

Sampi'nin yaptigi acilim cok dogru. Kendisine 8M Euro odenmis olmasi Tabata'nin sucu degil. O yuzden bu bonservis bedelini O'nun basinin ustunde Demokles'in Kilici gibi sallandirmamaliyiz. Aksi takdirde bu baskinin altindan kalkmasi mumkun olmayacaktir.

Hocam o degil de, seni buralara daha sik bekliyoruz bu arada. Ozletme kendini, bir de GMail'den bir hesap aliver cok dert degilse.

Saygilar,

Alp