22 Mart 2009

Sivasspor-Besiktas: 1-1


Tarih: 21 Mart 2009
Yer: Sivas 4 Eylul Stadyumu
Besiktas: Rustu, Ekrem, Ibrahim Toraman, Zapotocny, Ibrahim Uzulmez, Sivok, Ernst, Tello, Yusuf, Holosko, Bobo
Sivasspor: Petkovic, Sylla, Sedat, Bilica, Murat Sozgelmez, Ibrahim, Sezer, Musa, Tum, Murat Erdogan, Mehmet Yildiz

Ligin bitimine halen 9 hafta olsa da kazananin sampiyonluk yolunda cok onemli avantaj saglayacagi bir macti. Fenerbahce ve Trabzonspor'un puan kaybetmesi galibiyetin olasi getirilerini daha da arttirirken ayni zamanda olasi puan kaybiyla olusabilecek stresi de en aza indirgiyordu. Kadrolar aciklandiginda Cisse yerine Zapotocny ve Delgado/Nobre yerine Yusuf/Holosko tercihleri dikkat cekiciydi. Mustafa Denizli belli ki kotu zeminli Sivas 4 Eylul Stadinda, cogunlukla guclu ve mucadeleci oyunculardan kurulu Sivasspor karsisinda, Sivok'u ortasahaya cekerek takimin direncini arttirmayi planlamisti. Nobre yerine Holosko'yu oynatmak ise boyle bir deplasmanda -ozellikle gecen yil ayni sahada oynanan mac hatirlandiginda- oldukca mantikliydi bana gore. Bu tercihin sonucunda yabanci sinirlamasi sebebiyle Delgado'ya yer kalmiyor, onun yerine de takimda kendisinin tek direkt alternatifi olan Yusuf forma giyiyordu.

Cisse yerine Zapotocny tercihinin belirli getirileri oldugu gibi onemli goturuleri de oldugu inancindayim. Oncelikle Toraman-Zapotocny ikilisi ne kadar formda olurlarsa olsunlar bana guven vermiyorlar. Ikisi de direkt gol ile sonuclanan bir hata yaptiginda cogumuz sasirmiyoruz mesela. Bunun disinda ikisi de hizli, cevik, ve kuvvetli stoperler olmalarina ragmen pozisyon bilgileri yan yana oynamak icin yeterli degil kanimca. Ikisi de ancak iyi birer "tamamlayici stoper" olabilir fakat Besiktas gibi bir takimin "defansif lideri" asla. Bunlara ilaveten ikisi de topla cok hasir nesir olmadigindan bu ikilinin gobekte oynadigi, Ibrahim Uzulmez'in de solda forma giydigi bir dortluyle geriden oyun kuramiyor Besiktas malesef. O yuzden Sivok saglikli oldugu surece bu takimin defansina yazilmasi gereken ilk isimdir bence. Tabi ayni tercihin bir de ortasahaya etkisi var incelenmesi gereken. Cisse bu takimin nerede duracagini, nereye top atmasi gerektigini bilen ender oyuncularindan bir tanesi. Monaco ile Sampiyonlar Ligi finaline giden yolda neredeyse her macta forma giymis ve bu tecrubesiyle sampiyonluk stresinin takimin uzerinde etkisini arttiracagi su haftalarda ayri katkilar yapabilecek bir isim. Bir defansif ortasaha oyuncusu icin biraz yumusak oldugu dusunulebilir ancak Ernst ile bu acik kapatilmiyor mu zaten?

Her neyse, ilk yariya gelelim. Sivasspor'un hizli basladigi macta ilk 20 dakikadan sonra Besiktas oyunda dengeyi sagladi ve kazandigi kornerlerle etkili de oldu. Ancak her yonuyle beraberlik kokuyordu karsilasma. Ilk yariya dair notlarim Sivasspor'un -bunlari gole cevirememis olsa da- Besiktas savunmasi arkasina 3 kere sarkmayi basarmasi, Besiktas'in, belki zeminin de etkisiyle, geriden top cikaramiyor olusu, oynanan uzun toplarin da fizikli Sivasspor stoperlerinin ozellikle Bobo ve Holosko'ya ustunluk saglamasi sonucu Besiktas adina poziyona donusmemesiydi. Bunun disinda Tello'nun cok yardim etmedigi "aciktan bozma bek" Ekrem iyi niyetine ragmen Murat Erdogan gibi vasat bir oyuncu karsisinda zor duruma dusuyor, Besiktas'in sag tarafinda boylesi sikisik bir mac icin onemli sayilabilecek aciklar veriyordu. Boyle olunca ileri cikamayan Ekrem, Tello'nun o bolgede acabilecegi kanallari da kullanamiyordu. Bir not da Yusuf icin duseyim, mac boyunca oldukca hareketli ve etkiliydi. Kendi futbol karakterine cok ters saha sartlarina ragmen Besiktas'in ileride top tutmasini sagladi ve kendisini Delgado'nun yerine tercih eden Denizli'nin guvenini bosa cikartmadi. Itiraf etmeliyim ki geldigi gunden bu yana buyuk soru isaretleri var kafamda Yusuf ile ilgili. Ancak bu mactaki performansini onumuzdeki 9-10 macta da iyi kotu surdurebilirse -bu sezon icin- iyi bir transfer oldugunu soyleyebilirim. Her ne kadar "sezonda 3-4 mac alsa yeter" tarzi transferlere cok karsi olsam da Besiktas'in, bu baskanla devam ettigi surece, bizim ideallerimize uygun bir sekilde yonetilmeyeceginin de farkindayim. Hal boyleyken de Yusuf-Aydin takasi gibi mevzulara takilmamaya, sadece sahadaki futbola bakmaya calisiyorum.

Oyleyse, oradan devam edelim. Ikinci devre Sivasspor'un goluyle basladi. Ilk yari cok bariz bir sekilde gorulen sag kanattaki savunma arizasi bu sefer oraya Murat Erdogan'in degil de Mehmet Yildiz'in girisi ve Musa-Tum ikilisinin guzel capraz kosusu ile gole donustu. Bu noktada Sivasspor'u da tebrik etmek lazim, attiklari, basma kalip tabirle "cok calisildigi belli olan" bu gol ligdeki pozisyonlarinin sans olmadigini teyit eder nitelikteydi. Besiktas'in sansi beraberlik golunu erken bulmasi oldu. Yusuf yine kenara deplase olup 2 kisiden siyrildi ve bosa cikan Tello'ya kesti. Tello da artik alistigimiz ceza sahasi yayi civarindan attigi gollere bir yenisini daha ekledi. Golden sonra ortasahalar biraz dustu ve mac 15 dakika kadar hizlandi. Bu arada Besiktas Holosko-Delgado ve Bobo-Nobre, Sivasspor da Tum-Balili, Musa-Mohammed Ali, ve Murat Erdogan-Kamanan degisikliklerine gitti. Sivas'in 3 santrafora donusune Mustafa Denizli'nin cevabi Sivok'u savunmanin arasina cekmek ve bekleri biraz daha one cikarmak oldu. Burada Holosko'ya bir parantez acmak istiyorum. Holosko karakteristik ozellikleri itibariyle (surat, devamlilik, dribbling kabiliyeti) 3'lu forvetin ideal kenar oyuncusu profili cizse de Besiktas'in oyunu rakip yari sahaya yikamadigi dis saha maclarinda kaleden uzak kaldiyor ve ic sahada cok is yapabilecek bu dizilis etkisini yitiriyor. Bu da Holosko'nun yipranmasina yol aciyor. Bu pencereden bakinca Holosko-Delgado degisikligi yerine iki stoperin kucaginda kaybolan Bobo oyundan cikabilir ve Holosko ileri uca gecebilirdi diye dusunuyorum. Her neyse, Bobo'nun yerine Nobre de oyuna girip rakip stoperleri hirpalamaya ve faul almaya baslayinca Besiktas oyunda daha etkin gozuktu. Ancak bu statik duzenle duran toplar ya da uzaktan ekstra bir sut disinda gol atmasi cok zordu Besiktas'in ve nitekim mac da 1-1 sona erdi.

Neticede guzel bir mac oldu. Tabiri caizse de ne sis yandi ne kebap. Besiktas acisindan bakildiginda Sivas deplasmaninda 1 puan tatmin edici. Cok fazla milli oyuncumuz olmadigi icin onumuzdeki 2 hafta cok onemli bir firsat. Tahminim Mustafa Denizli'nin bu donemi iyi degerlendirecegi, ideal kadrosuna karar verecegi ve Kayserispor macinda gorecegimiz 11'in buyuk ihtimalle sezon sonuna kadar korunacagi.

Artik son duzluge girdik... Bu noktadan sonra teknik-taktikten ziyade takimlarin karakterleri, hocalarin tecrubesi ve kriz yonetimi konusundaki becerileri belirleyici olacaktir. Cok heyecanli gececek bir 2.5 ay bizi bekliyor.

Hiç yorum yok: