Chelsea Camp Nou'dan canli kurtulmayi basardi. Sezonun formda takimi, Sampiyonlar Ligi'nin en buyuk favorisi, hatta kimilerine gore son 10 yilin en iyi ekibi olan Barcelona karsisinda Guus Hiddink'in ogrencileri cok onemli bir savunma performansi sergileyerek sahadan 0-0'lik esitlikle ayrilmayi bildi.
Yer: Camp Nou
Tarih: 28 Nisan 2009
Barcelona: Valdes, Dani Alves, Marquez (51' Puyol), Pique, Abidal, Toure, Xavi, Iniesta, Messi, Henry (86' Hleb), Eto'o (81' Krkic)
Chelsea: Cech, Ivanovic, Terry, Alex, Bosingwa, Obi Mikel, Ballack (94' Anelka), Essien, Lampard (70' Belletti), Malouda, Drogba
Guardiola maca artik herkesin ezberledigi dizilisle ve ideal kadrosundan tek degisiklikle, stoperde Puyol'un yerine Marquez'i gorevlendirerek basladi. Hiddink ise cogu kisiyi sasirtan bir 11 ile sahadaydi. Oncelikle son iki haftadir herkesi mesgul eden 'sol bekte kimin oynayacagi' sorusu cevabini Bosingwa ile buldu - ki Portekizli oyuncunun performansiyla kendisine guvenen hocasinin yuzunu kara cikartmadigini belirteyim. Ancak asil surpriz ortasahadaydi Chelsea adina. Hiddink doneminde bugune kadar Kalou ile Anelka arasinda degismeli olarak idare edilen sag kanat Essien'e teslim edilmis, Essien'in yerine ortasahanin gobegine de Obi Mikel monte edilmisti. Bu tercihin ortasahanin fizik gucunu arttirmak ve takimi defansif anlamda kuvvetlendirmek icin yapildigi belliydi ve aslinda Hiddink'in 11'i nasil bir mac izleyecegimizi takimlar sahaya cikmadan bize anlatiyordu. Barcelona oynamaya calisacak, Chelsea de savunacakti - ki oyle de oldu.
Mac baslayinca ilk gozlemim Essien'in hem Abidal'in hem de Iniesta'nin Chelsea sag tarafina yapacagi bindirmeleri kontrol etmekle gorevlendirildigiydi. Obi Mikel de Ballack'in yaninda tam anlamiyla ikinci on libero olarak yerlesmisti. Malouda ise sol kanatta Dani Alves'in geride birakabilecegi bos alanlari kolluyor ortasahanin geri kalanina gore daha onde oynuyordu. Hucum adina Chelsea'nin yegane diger opsiyonunun da Drogba'ya atilacak uzun toplar oldugunu anlamak icin kahin olmaya gerek yoktu zaten.
Macin ilk yarisi Chelsea'nin bu dizilisi sebebiyle son derece kapali oynandi. Barcelona'nin oyunu acmak adina yaptigi tek oyun ici degisiklik - beklendigi gibi - orta uclunun saginda maca baslayan Xavi'yi ortaya cekip Dani Alves'i bosalan kanala sokmak ve bu yolla ortasahayi dortlemek oldu. Chelsea ise buna Malouda'yi biraz daha geri cekip Drogba'yi sag stoper olan Marquez'in uzerine oynatarak cevap verdi. Chelsea'nin basarili savunma oyunu Barcelona ileri uclusunun de cok gununde olmamasiyla birlesince birkac yarim pozisyon ve ceza sahasi cevresinden kullanilan duran toplar disinda Barcelona devreyi pozisyon bulamadan kapatti. Buna karsilik Chelsea 40. dakikada hangi akla hizmet Puyol'un yerine oynadigini anlayamadigim Marquez'in geri pas hatasi sayesinde Drogba ile neredeyse golu de buluyordu. Burada Avrupa'nin ust duzey takimlarinda forma giyen uzak ara en kotu kaleci olan Valdes'in hakkini da teslim etmek lazim, iki pozisyonda da basariliydi.
Acikcasi macin ikinci yarisinda da ilk yariya kiyasla herhangi bir yenilik gozlemlemek mumkun olmadi. Insan azmani Alex'in Henry'e tosmasi, Marquez'in kendi kendini sakatlamasi, Dani Alves'in Sabrivari hareketleri derken dakikalar 60'i bulmustu zaten. Dedim ya degisen birsey yoktu: Topa 70% oraninda sahip olan ve top dolastirarak Chelsea savunmasinda acik arayan Barcelona, buna karsilik Terry ve Ballack onderliginde cok iyi savunma yapan ve Drogba'ya atilan uzun toplarla gol aramaya calisan Chelsea. Bu durum o kadar barizdi ki uefa.com'un mac icerisindeki pas dagilimlarini verdigi istatistiklerinde en cok paslasan Barcelona ikilisi Dani Alves ve Xavi iken bu ikili Chelsea'de Cech ve Drogba idi. Son 20 dakikada Barcelona etkisiz kalan Eto'o ve Henry'i Krkic ve Hleb ile degistirirken Chelsea ise Lampard'in yerine Belletti'yi alarak Essien'i merkeze kaydirmak suretiyle daha da defansif bir dizilise dondu. Ancak degisiklikler skora etki yapmadi ve Chelsea Cech'in de becerisi ile sadece iki onemli gol pozisyonu verdigi macta 0-0'i korumayi basardi.
Bu mactan sonra 'futbolu katlettigi' icin Hiddink'i ve Chelsea'yi elestiren cok olacaktir; ancak savunma futbolundan da keyif alabilen biri olarak ben gayet begenerek seyrettim mucadeleyi. Tabiri caizse Anadolu takimi gibi savunma yapmadi Chelsea. Rakibi kaleden uzak tutmak adina son derece iyi dusunulmus bir oyun planini sahaya yansittilar. Burada birkac oyuncuya ayrica deginmekte fayda goruyorum. Ilki Michael Ballack; sezon sonunda sozlesmesi bitecek olan Alman oyuncu futbolunda cok ciddi bir evrimin tam ortasinda su gunlerde. Bunca sezondur 'box-to-box', 'cift yonlu ortasaha' ya da ne derseniz deyin, ideal ortasaha oyuncusu profili cizmis olan Ballack, ozellikle Hiddink geldikten ve Essien sakatliktan dondukten sonra butun onemli maclarda on libero olarak oynuyor. Gerek pozisyon bilgisi, gerek ustun Alman teknolojisi fizigi, gerekse oyun kurma becerisi sebebiyle de bence bu gorevde cok cok basarili oluyor. Artik 32 yasina geldigini ve eskisi kadar tempolu, mucadeleci bir oyun ortaya koyamayacagini dusunerek bu donusumun Chelsea'ye transfer oldugundan beri dususe gecen kariyerini uzatmak ve yeniden canlandirmak adina cok isabetli oldugunu dusunuyorum. Chelsea ile sozlesme yenileyecegini sanmiyorum, o yuzden kendisini kadrosuna katacak takim cok buyuk is yapmis olacaktir bence. Deginmek istedigim bir baska isim de Bosingwa; bugun biraz Messi'nin gununde olmayisi sebebiyle de olsa sol bekte cok iyi bi performans sergiledi Portekizli. Chelsea'ye transfer oldugu gunden bu yana ofansif gucu herkes tarafindan kabul edilse de defansif yeterliligi herkes tarafindan soru isaretiyle karsilaniyordu, bugun oyunun savunma tarafina konsantre oldugu zaman neler yapabilecegini de bizlere gostermis oldu. Bu kadar iyi gozukmesinde iceri kat ederek oynamayi cok seven Messi karsisinda o kanatta ters ayakla oynamis olmasinin da buyuk payi oldugunu dusunuyorum. Messi gibi fazla sifira inmeyen ve topla cezasahasina diyagonal dalislar yapan forvet destekleyicileri karsisinda ters ayakli bir bekin de ne kadar etkili olabilecegini de izlemis olduk - ki ben bunu daha once dusunememis oldugum icin kendime bayagi bir kizdim ayni zamanda. Messi'nin karsisinda bugun Asley Cole oynamis olsaydi bu kadar etkisiz kalmayacagini dusunuyorum sahsen. Ve son olarak Petr Cech. Daha gecen yila kadar dunyanin en iyi 3 kalecisinden biri olarak gosterilen ancak once kafatasinin catlamasi sonra da A Milli Takimimiz karsisinda yaptigi buyuk hatayla dususe gecen ve Chelsea'den ayrilacagi dahi konusulmaya baslanan Cek kaleci bugun adeta Mourinho'lu gunlerinden bir pasaj sundu bizlere. Kaleciligini her zaman cok begenmis biri olarak bu formunu surdurmesini diliyorum, cunku kalecilik futbolda en zor gorev ve onun kadar iyileri de agacta yetismiyor malesef.
Chelsea agirlikli bir yazi oldu, farkindayim ancak Camp Nou'da 0-0 biten bir mac sonrasi Barcelona hakkinda 'gunlerinde degillerdi'den baska bir yorum getirmek de acikcasi cok zor. Fotomac gibi 'Ruhsuzlar, kifayetsizler' ya da 'Guardiola bu takimin agirligini kaldiramiyor' seklinde basliklar atmayacagimiz icin istedigini sahaya yansitabilen takimi konu almak istedim.
Golsuz beraberlik Chelsea icin iyi sonuc ancak bence iki takimin tur sansi esit su anda. Messi-Henry-Eto'o uclusu bir daha bu kadar durgun bir mac oynamayacaklardir ayni anda. Chelsea'nin de Stamford Bridge'de biraz acilacagi dusunulunce farkli Barcelona galibiyetinden Chelsea galibiyetine kadar her sonuc bence ihtimal dahilinde. Bir not; Marquez'in sakatligi kotu gorunmustu gozume, ilk aciklamalar dogruysa sezonu kapatmis; Puyol'un da cezali oldugu bolgede buyuk sorun yasayabilir Barcelona. Kadro icinden adaylar ya guven vermeyen genc Martin Caceres ya da Yaya Toure.
Bu arada mactan sonra sansim olsaydi Guardiola'ya Chelsea'nin hic hucum tehdidi bulundurmadigi sol kanatta Abidal'in neden bu kadar pasif kaldigini sorardim herhalde. Hiddink'e de Bosingwa'dan ikinci macta sol kanatta faydalanip faydalanmayacagini.
Barcelona - Chelsea: 0-0
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka
-
Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her
sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir
görüntü verm...
6 yıl önce
5 yorum:
Iniesta Barcelona'nin el freni.
herhangi bir la liga takımına karşı hücum ediyormuşçacısına bir bencillikle hatta laubalilikle chelsea savunmasının üzerine gitti barça forvetleri. bu nedenle görmeye alıştığımız muhteşem final paslarını ve dayanışmayı -chelseanin savunmasının da etkisiyle tabii- göremedik. topu alan kendi başına devirmek istedi chelseayi, ki ben kaldıramadım bu terbiyesizlikle karışık cüreti ve snookera zapladım sık sık.
chelseanin kupayı kaldırmasını istemem, ama hiddinkin almasını isterim. adam bu işteki 4-5 kalburüstü teknik direktörden biri. 90lardaki halini pek hatırlamıyorum. fakat güney koreden beri çalıştırdığı her takımı izledim. g. kore, psv, avustralya, rusya, chelsea... hepsinde de takımların potansiyelinin ötesine geçti bence. dün son dakikalarda biraz şanslıydı, ama londradaki maçta barçanın işi çok zor olacak, eminim.
Güzel bir analiz olmuş, diğer yerlerde de belirttiğim gibi Guardiola'nın Eto'oyu oyundan almasını anlamlı bulmadım. Krkic'in girdiği pozisyonu kesinlikle kaçırmazdı.
Redman bu arada sen GM-Redman'sin değil mi :)
@Othello
Sampi o kadar soyledi zaten Xavi ile Iniesta yan yana oynamaz diye, dinleyen yok. Ayrica biri Guardiola'ya Barcelona'da oynamanin ne demek oldugunu anlatmali kesinlikle.
@stalker
Chelsea ve Hiddink konusunda ayni hisleri paylasiyoruz. Ben de Abrahamovic'i sevmesem bile once Mourinho simdi de Hiddink sebebiyle desteklemisimdir mavileri. Rovansta duran toplardan bir tane sikistirirlarsa finali gorebilirler bence.
@Ata
Evet :) Senin blog'u da gecenlerde gordum, cok da begendim bu arada.
Nasil keyifler? Yolunda mi hersey?
Eyvallah, sağolasın keyifler aynı iş için Ankara'ya gidip geliyorum :) Blog'unu listeme ekliyorum, sık takip edeceğim ;)
Yorum Gönder