Atlanta Hawks - Miami Heat serisinin ilk macini yerinde seyredecegimden
burada soz etmistim. Atlanta Olimpiyatlari icin insaa edilen Olimpiyat Parki'nin icinde bulunuyor Atlanta Hawks'in salonu Philips Arena. Basketbol macliarinda 19,445, Buz Hokeyi maclarinda 18,545 kisilik kapasitesi varmis bu salonun. Hersey dogru duzgun planlandigi icin mac saatlerinde dahi trafik problemi yasamiyorlar. Hemen yanindaki Amerikan Futbolu stadi Georgia Dome ile garajlari paylastiklari icin otopark sorunu da yok. Metro ve otobus ile gitme sansiniz da var ancak macin Pazar aksami olusu sebebiyle biz araba ile gittik. 20:00'deki mac icin 18:45 gibi evden ciktik ki maca erken girelim, playoff havasini iyice soluyalim diye. Saat 19:00 gibi salondaydik, arabayi park ettik, yemegimizi yedik, birer tane t-shirt aldik saat 19:45 gibi koltugumuza sorunsuz bir sekilde oturmustuk. Ben Philips Arena ve yani basindaki CNN Center'dan olusan kompleksi cok begendim. Gerek 50 cesit restorani, gerek hediye, forma vs. alabileceginiz 10 adet magazasi ile adeta para basiyor adamlar. Bizim Kartal Yuvalari halt etmis yaninda malesef. Inonu Stadinin altindakinden 20 tane dusunun, toplam kapasite o kadar asagi yukari - restoranlari saymadan.
Salonun yerlesim planini yukarida goruyorsunuz. Alt taraflar cok pahali oldugu icin biletimizi 309 numarali bolgeden aldik, ancak yine de bizim bolumde onden 3. sirada oldugumuz icin gayet tatmin olduk. Bunda salonun son derece dik insa edilmis olmasinin da payi buyuktu tabii ki.
Bu arada planim bir suru resim cekip onlari buraya koymakti. Ancak mac gunu fotograf makinem bozulunca telefonumun dandik kamerasina kaldim. Yine bir suru resim cektim ama sadece 3-4 tanesi adam gibi cikti. O yuzden yukaridaki resmi internetten bulmak durumunda kaldim. Ancak asagida gorecekleriniz benim tarafimdan cekilenler.
Buraya kadar hersey mukemmel - 1 saat icinde evden cikip yemegimizi yiyip alisverisimizi yapmisiz, salonda koltugumuza oturmusuz - sonra takimlar tanitildi. Rakibi yuhaladik, bizim cocuklari alkisladik, mac basladi. Ilk hucumda Mike Bibby 3'lugu atinca bizim oldugumuz taraftan karsiya baktim ve koltuklarin yarisinin bos oldugunu gordum. Normal sezon maclarinda gayet normal bir durumdur aslinda ilk ceyrek, hatta ilk yari boyunca bos kalan koltuklar. Ancak takimin ilk playoff macinda boyle birsey beklemiyordum acikcasi. Her neyse, ikinci ceyregin basina dogru Atlanta oyuna agirligini koydu ve iyi savunma ile Wade'i de sindirerek 8-10 sayi one firladi. Tribunlerde yine bir hareketlenme yoktu. Sadece salon ici anonsun zorlamasiyla "Defense" diye bagirdilar arada bir o kadar. Bir de Josh Smith canavarinin potayi paramparca eden smaclarindan sonra uyduruk sevinc gosterileri... Cok net soyluyorum su yukarida gordugunuz bolumlerden sadece bir tanesini bizim Kapali ya da Yeni Acik'tan doldursaniz o 19,445 kisiden fazla ses cikarirlar.
Neticede Atlanta, mactan onceki isinmalar sirasinda dahi ciddiyetsizligi her halinden belli olan Miami'yi
90-64 ile adeta paramparca etti. Biz de aliskanliktan son 6:17'yi beklemeden erkenden kactik. Mac sonrasi trafigine takilmamak icin. Hic de gerek yoktu gerci ya neyse.
Cok merak ediyordum bunca yildir. Yerinde gidip gormus oldum. Mac gunu aktivitelerinden cok memnun kalmakla beraber, mac sirasinda bekledigim, hayal etmis oldugum keyfi alamadim. Haksizlik da yapmayayim, oyunun erken kopmasinin da bunda etkisi buyuktu. Ancak sunu rahatlikla soyleyebilirim ki Amerikalilar basketbolu bizim futbolu sevdigimizin 10%'u kadar sevmiyorlarmis.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder