27 Nisan 2009

Eskisehirspor - Besiktas: 0-2

Takim halinde iyi oynadi Besiktas bugun. Ozellikle de Ernst-Cisse-Delgado'dan olusan ortasaha mukemmele yakindi. Hak edilen galibiyet de Bobo ve Holosko'nun golleriyle geldi.


Yer: Eskisehir Ataturk Stadi
Tarih: 26 Nisan 2009
Eskisehirspor: Sinan, Bulent Ertugrul (73' Poljak), Nadarevic, Vucko, Sezgin, Emre Toraman, Bulent Kocabey, Doga, Engin (46' Serdar), Anderson, Youla
Besiktas: Rustu, Ibrahim Toraman, Sivok (46' Bobo), Gokhan, Ekrem, Cisse, Ernst, Delgado, Serdar Ozkan (46' Ibrahim Uzulmez), Tello (81' Yusuf), Holosko

Mustafa Denizli bir kez daha farkli bir defans kurgusuyla surdu Besiktas'i sahaya. Gokhan-Sivok ikilisinin saginda Ibrahim Toraman, solunda Ekrem yer aldi. Eldeki kadrodan, oyuncularin form durumlari da goz onunde bulunduruldugunda, cikarilabilecek en iyi savunma dortlusu oldugunu soyleyebilirim bunun. Umarim Denizli'nin denemeleri sezonun bitimine 6 mac kala son bulmustur. Savunmanin onunde de Cisse'yi gormek sevindiriciydi, daha onceden de belirttigim gibi Cisse bu takimin nerede durup, nereye pas atacagini bilen sayili oyuncularindan bir tanesi ve sadece sahip oldugu tecrube sebebiyle dahi bundan sonraki her mac bu takimin formasini giymesi gerektigini dusunuyorum. Cisse'nin onunde Ernst-Delgado, ileri uclude de Holosko ve arkasinda Serdar Ozkan-Tello ikilisi vardi. Bobo'nun olmayisi surpiz sayilsa da hem hafta icindeki sakatligi hem de son donemdeki formsuzlugu sebebiyle bir deplasman maci icin anlasilabilir bir tercihti bence.

Kadro secimi dogru, kilit oyuncular da gununde olunca sahada iyi bir Besiktas seyrettik. Ozellikle Delgado bu sezonki en iyi maclarindan birini oynadi ve Denizli'nin Yusuf'u kenarda oturtma tercihini haksiz cikartmadi. Cisse ve Ernst de ona eslik edince ortasahasi iyi top yapti Besiktas'in. Ileride ise Serdar ve Tello'nun etkisizligine ragmen Holosko cok iyi oynayarak bu acikligi kapatti, kendine ve arkadan gelenlere bol bol pozisyon yaratti. Burada en ucta Holosko tercihini biraz daha detayli incelemek gerektigini dusunuyorum. Holosko yuksek suratte devamlilik, dribbling, kuvvet ve isabetli sut atabilme gibi cok onemli meziyetlere sahip bir forvet oyuncusu. Ancak geleneksel tarzda bir 'tek forvet' oldugunu soylemek mumkun degil. Yine de bugun ilk yarida bu saydigimiz ozellikleri cok iyi kullanarak olabilecegi kadar basarili oldu. Ne yapti peki Holosko? Oncelikle kosu tehdidi sebebiyle Eskisehir savunmasinin ileri cikmasini 45 dakika boyunca engelledi. Sik sik geri gelerek arkasinda iyi top yapmakta olan ortasahaya duvar oldu ve bu sayede Besiktas'in ceza sahasi civarindan - ozellikle Delgado ile - bol bol sut imkani bulmasini sagladi. Son olarak da gunumuz ust duzey futbolunun olmazsa olmaz olgusu, forvetlerin kenara deplase olarak arkadan gelen ortasaha oyuncularina yer acmasi geregini harfiyen yerine getirdi. Ancak bu tercihin bir tek goturusu oldu, o da takimin, oyunu rakip yari sahaya yiktigi donemlerde ceza sahasinda hedef alacagi bir forvet oyuncusu bulamamasiydi. Fakat bu Holosko'ya ya da Denizli'ye yoneltilmis bir elestiri degil kesinlikle - sadece yapilan taktik tercihin sayisiz sonucundan bir tanesi. Delgado ceza yayi civarinda buldugu sutlardan bir tanesini gol yapabilmis olsa ya da 38'de penalti noktasinda soldan gelen topa sag ayaginin iciyle degil de disiyla vurmayi tercih etse Besiktas onde de bitirebilirdi devreyi. Ic sahadaki maclar icin zayif kalacak olsa da ozellikle rakibin cesur oynayacagi deplasman maclarinda yine dusunulebilecek bir opsiyon bence Holosko'yu 'tek forvet' oynatmak.

Donelim maca. Ikinci devre ile birlikte Mustafa Denizli B Planina basvurdu ve Bobo'yu oyuna sokarak Besiktas'tan gormeye alisik oldugumuz hucum formasyonuna dondu. Yabanci sinirlamasi sebebiyle cikmasi gereken ilk isim olan Serdar Ozkan'in yerine giremezdi tabii ki Bobo. Bu yuzden de Denizli Serdar ile birlikte Sivok'u da oyundan alip Ibrahim Uzulmez'i sokarak benim buradan daha once cokca elestirdigim Gokhan Zan-Ibrahim Toraman'in tandemde yer aldigi geri dortluye dondu. Denizli'nin cok iyi bir mac cikaran Holosko, Delgado, ve Ernst'i oyundan cikarmamasi gayet mantikliydi. Her an skoru degistirebilecek olan Tello'yu berabere giden bir macta oyunda tutmak istemesi de sasirtici degil. Geriye ya Cisse ya da Sivok secenekleri kaliyordu ki Cisse'nin cok iyi oynuyor olusu disinda Sivok'un Youla'ya karsi sari karti oldugunu da hesaba katarak bu tercihini anlayabiliyorum. Bence dogrusu Tello ile Serdar yerine Bobo ile Yusuf'un girmesi olurdu ancak o zaman da kulubede yapacak ucuncu bir hamlesi kalmayacakti Denizli'nin. O yuzden gecmisteki kadar agir elestirmek mumkun degil bugun kendisini. Hakkini da vermek lazim, Ibrahim Toraman'in ayaginin kayip klasik sakarligini yaptigi bir pozisyon disinda rakibe firsat da vermedi Besiktas'in 100% yerli savunmasi. Bunda gecen hafta kafasini yardiktan sonra adeta yeniden dogan Gokhan Zan'in mukemmel oyununun da payi buyuktu. Bir de soylemeden gecemeyecegim, 54. dakikada bir Eskisehirspor kontraataginda Ibrahim Toraman bir adim one cikmak suretiyle Youla'yi bilincli bir sekilde ofsayta dusurdugunde gozlerim yasardi. Kendisinden boyle bir hareketi bir daha ne zaman goruruz bilmiyorum ama bu beni bir sezon daha idare herhalde.


Iyi top yapan ve rakibine de fazla pozisyon vermeyen Besiktas hak ettigi golu 67'de cok guzel hazirlanmis bir pozisyon sonrasi Bobo'nun vurusuyla bulmayi basardi. Geriden atilan uzun top, forvet ozellikli destekleyici Holosko'nun topu indirmesi, oyunkurucu ozellikli destekleyici Tello'nun merkezi pozisyondan ara pasi ve araya kacan santraforun tek vurusu - bence mukemmel bir goldu. 86'da bu sefer kollektif calisma yerine tamamen bireysel yetenege dayanan cok guzel baska bir baska gol ile de maci bitirdi Besiktas. Golun kahramani 3'u Doga'ya olmak uzere 4 calim ile topu 50-55 metre yuruyerek tasiyan sonra da kalenin icinde bombos beklemekte olan Holosko'ya yuvarlayan Yusuf'tu. Ilk kez kimden duydugumu hatirlamiyorum ama cok dogru soylemisler, bu Yusuf hakikaten telefon kulubesinde bile calim atar adama. Hakikaten milim hizlanmadan, adeta yuruyerek bu kadar kolay calim atan bir futbolcu daha seyretmedim ben bugune kadar. Bu kadar calim atip topu oraya getirdikten sonra bencillesip oradan kaleye vuran da cok olur; o yuzden Yusuf'un kafasini kaldirip pasi dusunmesi de tebrik edilmesi gereken bir baska hadise bence. Devre arasinda takima katilan bu tecrubeli isim hakikaten cok buyuk katki yapti Besiktas'a su ana kadar ve en basta bu satirlarin yazari olmak uzere cogu kisi tarafindan sertce elestirilen transferini hakli cikarmayi basardi.

Basta da soyledigim gibi Besiktas takim olarak cok iyi oynadi bence bugun. Holosko, Delgado, Cisse, Ernst, Rustu, Gokhan Zan digerlerinden bir adim one cikan isimlerdi. Denizli'nin de artik ideal takimina karar vermis olmasi lazim. Bugunku savunma ve ortasaha duzeni dogruydu. Nobre de iyilesip Serdar Ozkan'in yerine 11'e girerse takim optimuma iyi yaklasmis olur bence. Yabanci sinirlamasi ve Holosko'nun formu sebebiyle Bobo'ya yer yok ilk 11'de, ancak o da Yusuf ile beraber bugun yaptigi gibi sonradan oyuna girerek maclarin kaderini tayin eden 12. adam olabilir pek tabii ki.

Rustu, Ibrahim Toraman, Sivok, Gokhan Zan, Ekrem, Cisse, Ernst, Delgado, Holosko, Tello, Nobre ve yedekten gelecek olan Bobo ile Yusuf. Bence ikinci yari ile birlikte kurulan duzende ideal dizilisi bu Besiktas'in. Denizli'nin de bunu gordugunu ve bundan sonra takimla daha fazla oynama yapmayacagini umuyorum. Son duzlukteyiz cunku - cifte kupa icin 6 final maci kaldi ve sapkadan tavsan cikaracak, takim uzerinde deneme yapacak zaman yok artik.

Eskisehirspor - Besiktas: 0-2
67' Bobo (0-1)
86' Holosko (0-2)

1 yorum:

sampi dedi ki...

Toraman'in ileri cikarak Youla'yi ofsayta dusurmesi Tigana'nin kazandirdigi temel defans egitimi sayesindedir. 4 kazmaya kaleden 30 metre ilerde cizgi defans yaptirabilen hocayi kovma erdemine erismis bir yonetimle 6 senede bir sampiyonluk cok bile.

5 mac, kapatilmasi gereken tek puan. Sampiyonluk stresini kaldirabilmek ve Antep'e gitmesi pek mumkun olan siyah Bond cantanin buyuklugu sampiyonu belirler. Hayirlisi olsun.