Yer: Izmit Ismetpasa Stadi
Tarih: 10 Nisan 2009
Kocaelispor: Serdar, Adem (74' Ross), Sadigov, Muhammed, Cesar, Nsumbu, Levent, Hasan, Agbetu, Murat Hacioglu (82' Hamza), Taner (6' Serdar)
Besiktas: Rustu, Ekrem, Sivok, Zapotocny, Ibrahim Uzulmez, Cisse (46' Holosko), Ernst, Yusuf, Erkan (46' Ugur), Tello (78' Delgado), Bobo
Ligin son 8-10 haftasi dusme potasindaki takimlarla ozellikle deplasmanda oynanan maclar zordur her zaman. Galatasaray-Fenerbahce derbisi de dusunuldugunde Besiktas icin psikolojik olarak zor, ancak kesinlikle kazanilmasi gereken bir macti Kocaelispor mucadelesi. Kocaeli’lileri de tebrik etmek lazim, uzun zamandir Anadolu’da takimini bu kadar iyi destekleyen bir taraftar toplulugu seyretmemistik. Sefa Sirmen doneminin “1 puan alsak iyidir” diye gittigimiz Kocaeli deplasmanlarini hatirlattilar bana. Kume duserlerse bu taraftarlarina ve mulayim teknik direktorleri Erhan Altin’a cok yazik olur. Gerci bambaska bir yazi konusu ancak sacma sapan belediye takimlari yerine Kocaelispor gibi taraftari olan sehir takimlarinin Super Lig’de mucadele etmesini her zaman tercih ederim.
Maca gecelim.. Ilk yarinin Besiktas adina bir teknik taktik analizi olur mu bilemiyorum. Rehavetten midir baska bir sebepten midir bilemiyorum ancak hakikaten uzun zamandir bu kadar kotu gormemistik Besiktas’i. Gol yemek, pozisyon vermek dert degil ancak takimin en istikrarli oyunculari Sivok, Ernst, ve Tello bile oldukca kotuyduler. Tabii ki burada Mustafa Denizli’nin kadro tercihine deginmeden de gecemeyecegim. Kendisinin de soyledigi gibi sakatliklar ve yabanci sinirlamasi sebebiyle mactan once Denizli’nin 9 oyuncusu belli, diger 2 oyuncu icin de iki degisik alternatifi vardi. Tercihini ya gecen hafta oldukca iyi isleyen ortasahasini bozmamak adina Cisse’den kullanacak, bu sebeple de ileride takimin tek saglam yerli opsiyonu Erkan’i oynatacak, ya da Nobre’nin yoklugunda Holosko’yu kullanip ortasahada Cisse’nin yerine Ugur Inceman ya da Serdar Kurtulus’a forma verecekti. Gectigimiz Kayserispor maci sonrasi
burada Denizli’nin artik belli bir sablon oturttugunu ve bu saatten sonra da bununla cok fazla oynamayacagini dusundugumu soylemistim. Besiktas’in sampiyonlugu konusunda umutlu olmamdaki en onemli etkenlerden biri de uzun zaman sonra yakalanan bu kadro ve sistem istikrariydi. Rakiplerine nasil hucum ediyor Besiktas ligin ikinci yarisinin basindan beri? Ileride bir santrafor ve onu destekleyen biri forvet digeri de kanat/oyunkurucu ozellikli iki oyuncuyla oynuyor. Bu forvet destekleyicileri devamli ya forvet arkasina ya da ikinci forvete gececek sekilde iceri giriyor ve actiklari bu kanallara da Ekrem/Ibrahim Uzulmez/Ibrahim Toraman gibi fizik devamliligi yuksek oyuncular surekli kat ederek mac boyunca rakibi zorluyor. Zaten bu yuzden Denizli’nin ideal 11’i sahaya dizildiginde sag ayakli Bobo sol kanat, sol ayakli Tello da sag kanat gibi gozukuyor. Mactan once oturup kafa yordugumda da bu dusuncelerle Denizli’nin Holosko-Ugur ikilisini tercih edecegine karar kilmis, mac sabahi birkac gazetede okudugum Erkan Zengin haberlerini gorunce de oldukca endiselenmistim.
Nitekim korktugum basimiza geldi ve Mustafa Denizli kendi kurdugu sistemi inkar edercesine maca Cisse-Erkan ikilisiyle basladi. Peki sahada ne oldu? Ligin 27. haftasinda Turkiye liglerindeki ilk macina baslayan sag acik Erkan, macin 1. dakikasinda sag kanada yapisti ve 45 dakika boyunca sag tac cizgisinden 15 metre iceri girmedi. Bu hem Besiktas’in ortasahasini oyun kurarken yalniz birakti hem de Ekrem’in kanadindan yapacagi her bindirmenin onune adeta bir set cekti. Son donemde cok basarili oldugu sag taraf yerine sol kanatta oynatilan Tello da etkisizlesti ve ortada Bobo cok yalniz kaldi. Bunun ustune bir de Denizli’nin cok guvendigi Cisse-Ernst-Yusuf’tan olusan orta 3’lu yoklari oynayinca Besiktas baskin gozukse de hicbirsey yaratamadan devreyi 1-0 geride bitirdi. Kocaelispor’un en onemli kozu Taner Gulleri sakatlanmasa ya da tartismali 1-2 kritik hakem karari Besiktas alehine verilmis olsa rakip tek golle de yetinmeyebilirdi.
Ikinci yariya Denizli, macin basinda yapmasi gerektigi gibi, Cisse ile Erkan’in yerine Holosko ve Ugur’u alarak basladi. Holosko beklendigi uzere oyuna girdigi gibi rakip defansin arasina yaptigi kosularla Besiktas’i ileri itmeyi basardi ve mac iyice 3. bolgede oynanmaya basladi Besiktas icin. Ancak yine de hala birseylerin eksik oldugu belliydi ve Besiktas topa daha cok sahip olup sahada daha canli gozukmesine ragmen pozisyon bulamiyordu. Iste burada 60. dakika civarinda Mustafa Denizli cok yerinde bir mudahale ile Yusuf’la Tello’nun yerini degistirdi. Boylece Yusuf bundan onceki maclarda Tello’nun ustlendigi “oyunkuruculuk vasifli forvet destekleyicisi” gorevine, Tello da aslen Yusuf/Delgado ikilisinden birisine bicilmis olan “Geride oynayan oyunkurucu, 10 numara” rolune soyundu. “Yigidi oldur, hakkini yeme” benim lugatimda cok onemli yeri olan bir sozdur, bu baglamda az once elestirdigim Denizli’nin de hakkini teslim etmek gerektigine inaniyorum. Takimi kendi kazdigi kuyudan yerinde degisikliklerle cikarmayi basardi en azindan. Ancak Serdar Topraktepe ile Murat Hacioglu biraz daha becerikli olabilseler bu sansi da bulamayabilirdi Denizli. Bu degisiklikle rakip sahada daha iyi yayilan Besiktas ozellikle Ibrahim Uzulmez ve Ekrem’in bindirmeleriyle de etkili olmaya basladi.
Bence macin kirilma ani 65. dakikada Besiktas’in once Bobo’nun sonra da Sivok’un kafasiyla buldugu iki net pozisyondu. Kaleci Serdar Kulbilge bu pozisyonlari kurtarmis olsa da Kocaelispor bu dakikadan sonra psikolojik olarak iyice sindi ve tamamen geriye yaslandi. 75. dakikaya kadar yanilmiyorsam 3 ya da 4 yarim pozisyon buldu Besiktas ancak tabii ki dugumu acan hakemin penalti karariydi. Ben Ispanya macinda aleyhimize verilen penaltiya cok benzettim bu poazisyonu ve hala emin degilim kararin dogrulugundan. Ancak benim takimim aleyhine verilse hosuma gitmezdi o kadarini soylemis olayim. Penaltici konusunda Zapotocny tercihi nedeniyle de Mustafa Denizli’yi tebrik etmek lazim. Ben her zaman duz, psikolojik olarak saglam, ve fazla varyeteye kacmayacak oyuncularin atmasindan yana olmusumdu penaltilari. Aklima gelen ilk isimler Popescu, Umit Davala, ve Tayfur mesela.
Neticede Zapotocny cok duzgun bir vurusla golu yapti ve Kocaelispor’un gardi tamamen dustu. Tello’nun yerine taze Delgado’nun girisiyle de iyice hareketlenen Besiktas, Bobo ile golu buldu. Bu gol icin cogu yerde “sans/kismet” tarzi yorumlar okudum. Sebebini de anlayabiliyorum ancak 9 kisi ile savunma yapmakta olan bir takima baska nasil gol atilacagini da bilmiyorum. Ya bol korner / duran top kazanip oradan birseyler cikarirsiniz, ya Tello’nuz, Alex’iniz 25-30 metreden vurur, ya da boyle ittire kaktira atarsiniz golu. Turkiye Ligi’nin standardi budur. Anadolu takimlari “Canakkale gecilmez” mentalitesini degistirmedikleri surecede de bu duzen degismeyecektir. Neyse, atilan 3. golde Delgado’nun pasi gorulmeye degerdi. Yusuf da neredeyse gecen hafta attigi golun aynisini atarak maca son noktayi koydu. Besiktas adina oyunun en iyileri, girdikten sonra takimi devamli ileri iten Holosko ve skora direk katkisi sebebiyle Yusuf’tu.
Basta da soyledigim gibi Besiktas – sansinin da yardimiyla – sampiyonluk yolunda cok onemli bir 3 puan daha kazandi ve derbi oncesi rakipleri uzerindeki baskiyi arttirdi. Sezonun en keyifli maclarindan bir tanesi Pazar aksami Besiktas taraftarlarini bekliyor.
Kocaelispor – Besiktas: 1-32’ Agbetu (1-0)
75’ Zapotocny (1-1)
85’ Bobo (1-2)
89’ Yusuf (1-3)
1 yorum:
Bence mac Denizli'nin hamlelerinden cok Besiktas'in fizik ustunlugu ve derin kadrosundan dolayi dondu (yedek kulubesi 20 m Euro). Emektar Topraktepe'nin 10 kisi oynattigi takima karsi Besiktas oyuncu degisiklikleri ve ust duzey kondusyonla agirlik koydu.
Macin kilit noktasi Taner'in sakatlanip Kocaeli'nin ilerde top tutup defansi cikaramamasi oldu. Boylelikle Bjk yorulmadan hucum edebildi.
Oyuncularin fizik kapasitesine dair istatistik olsa guzel olur (mesela Holosko 5000 m'yi kac dakkada kosuyor, Topraktepe ne kadar, veya ikisinin akyuvar sayimi nedir, vs.). Obur turlu olayi Denizli'nin sapkadan tavsan cikarmasina indirgenebilir.
Bence macin adami kondusyoner Carlo. Denizli'nin hoca olmadina dair yazi yolda.
Yorum Gönder