29 Nisan 2009

Everton ve David Moyes Uzerine

Yabanci ligleri ya da NBA'i takip etmenin en guzel yani, herhangi bir takima gonulden bagli olmadigimiz icin her sezon dogru isler yapan, kisisel zevkimize hitap eden takimlari destekleyebiliyor olusumuz bence. Renk aski denklemin bir parcasi olmadigi icin meshur olmaya calisan bir baskanin himayesi altina giren, her tuttugunu kurutan, 6 ayda bir teknik direktor degistirip kadroyu bastan asagi yenileyen, kisacasi hicbir tutar tarafi olmayan takimlara saplanmiyor, yanlisin pesinden gitmek zorunda kalmiyoruz. Misal Ingiltere'de yasiyor ve Newcastle United'i tutuyor olsaydim su anda hayat kalitem ciddi anlamda azalmisti. Nerede Shearer'li Manchester United'a kafa tutan Newcastle, nerede Joey Barton'li, Obafemi Martins'li antipatik, Keagan'i bile takima kusturmeyi basarabilmis bugunku Newcastle. Ayni ornekleme - cok daha carpici bir sekilde - Yildirim Demiroren donemi Besiktas'i icin de yapilabilir. Nerede Metin-Ali-Feyyaz'lar, nerede Suleyman Seba, Serdar Bilgili, Husnu Gureli, Ibrahim Altinsay, nerede Ailton, Ahmed Hassan, Yildirim Demiroren, Kivanc Oktay, Celal Kolot gibi. Ancak bu yazinin konusu Besiktas degil. Son yillarda, mutevazi butcesi ile akilli transferler yaparak, altyapisindan oyuncular cikararak, duzgun bir planlamayla Ingiltere'nin dolar milyarderleri tarafindan finanse edilen dev kuluplerine kafa tutan Everton'i destekliyorum. Bu sene blogdas Sampi'yi de isin icine iyice cektim ki kolumuzu kesseniz masmavi akar kanimiz, o derece.


Yaklasik bir aydir David Moyes'in onderliginde sekillenen bu Everton Projesi hakkinda birseyler yazmak istiyordum. Ancak yazinin formatina karar vermem biraz zaman aldi. Sonunda 95%'i 7 senelik Moyes doneminde kadroya katilmis olan bu takimin onemli oyuncularini birer birer kisaca tanitip, takima nasil transfer edildiklerini ve bugun hangi noktada olduklarina dair goruslerimi yazmaya karar verdim. Moyes'in esine az rastlanir basarisinin en iyi bu sekilde anlatilacagini dusunuyorum.


Tim Howard
1979 dogumlu Amerika'li kaleci ilk olarak 2006-07 sezonunda Manchester United'dan kiralik olarak takima katildi. Howard, United'da cok da basarili gecmeyen iki sezonun ardindan sozlesmesini uzatmis, ancak buna ragmen takima Van Der Sar transfer edilip kendisi yedek duruma dusunce takimdan ayrilmak istedigini aciklamis, ona kollarini acan da bir baska Iskocyali David Moyes olmustu. Everton'da kiralik oynayarak gecirdigi donemde son derece basarili olan kalecinin bonservisi bir sezon sonra, son derece makul bir fiyata (3M Paund) Manchester United'dan alindi. Mavi beyazli formayi giydigi ilk gunden bu yana performansi surekli olarak yukseliyor ve kendine olan guveni artiyor Amerika'li kalecinin. Zaten son derece yetenekli oldugu biliniyordu ancak cok ihtiyaci olan istikrar ve guven ortamini Everton'da bulunca Premier League'in en saglam kalecilerinden bir tanesi haline geldi. Bir kaleci icin ideal sayilabilecek bir yasta (30) ve onunde daha en az 6-7 senesi var. Ben Amerika'li olusundan midir, yoksa kolay gol yemeyip zor toplarin da yarisini cikarisindan midir bilemiyorum ama Howard'i Brad Friedel'a inanilmaz benzetiyorum.

Tony Hibbert
Everton altyapisindan yetismis olan Hibbert, bu takima Moyes tarafindan kazandirilmamis ender isimlerden bir tanesi. Cok istikrarli ve guvenilir bir sag bek olan Ingiliz oyuncu, Moyes'in vaz gecemedigi isimlerden. Benim fikrime gore oyunun savunma yonunde oldukca yeterli, hucumda ise vasat bir oyuncu. Ancak ne olursa olsun, her mac sahaya elinden gelenin 110%'unu yansitan, takimi icin herseyi yapacn tiplerden. Bizim Ibrahim Uzulmez'in bir ust versiyonu anlayacaginiz. Yazinin sonunda bahsedecegim 'Everton Karakteri'ne muthis uyan, ve bu sebeple de buyuk ihtimalle kariyerinin sonuna kadar mavi-beyazli formayi giyecek bir isim 1981 dogumlu Ingiliz.

Joseph Yobo
David Moyes'in Everton kariyerinde gerceklestirdigi ilk transfer olan Nijerya'li oyuncu Howard ve daha niceleri gibi takima once kiralik olarak katilmis, uyum sagladigindan emin olununca da 1M Paund gibi cok makul bir fiyata kadroya katilmisti. Ayni Hibbert gibi cok guvenilir bir savunma oyuncusu ve Moyes'in gozunu kirpmadan forma verecegi isimlerden bir baskasi. Kadrodaki konumu acisindan ben Emre Asik'a benzetiyorum kendisini. Oynarsa elinden geleni yapar, oynamazsa da sorun cikarmadan efendice oturur sirasini bekler kenarda. Havadan da yerden de gayet yeterli bir stoperdir onun disinda. Ancak ayaginda topla cok da goz alici olmadigini belirteyim. Bu sebeple benim gozumde bu takimin Jagielka ile Lescott'in ardindan en iyi 3. stoperidir.


Phil Jagielka
Moyes'in 2007'de Premier League'den dusen Sheffield United'dan 4M Paund'a transfer ettigi Jagielka (yaygin kaninin aksine Yagielka diye okunuyor soyadi), gectigimiz haftasonu sakatlanana kadar sezonun en basarili isimlerinden bir tanesiydi Everton'da. Bu basarisi Everton’in cok iyi gecirdigi Subat ayinda Premier League’de Ayin Oyuncusu secilmesiyle de onaylanmisti zaten. Jagielka, David Moyes'in oyucularina ne kadar katki yaptiginin da en guzel orneklerinden bir tanesidir. Everton'a gelmeden once on libero ve donem donem sag bek oynayan iyi bir oyuncuydu Jagielka. Ancak Moyes kendisini Everton'daki ilk sezonu olan 2007-08’de savunmanin gobegine monte etti ve burada gercekten cok buyuk basari sagladi. Oyle ki su anda Milli Takim stoper rotasyonunda 3. ya da 4. isim konumunda. Klasik Ingiliz stoperler kadar uzun boylu olmasa da bu eksikligini mucadeleci oyunu ve cabukluguyla kapatmayi basariyor. Kariyerinin buyuk bolumunu ortasaha ve sag bek oynayarak gecirdigi icin de topla arasi bir stoper icin gayet iyi. Geriden attigi isabetli uzun toplar Everton'in ozellikle deplasmanlarda basvurdugu direkt oyun tarzinda cok onemli bir yere sahip. Ayrica yeri geldiginde sag bek ve on libero da oynayabildigi icin dar Everton kadrosunda islevi daha da artiyor Jagielka'nin. Bugun Manchester United ve Chelsea disinda her Premier League takiminda kafadan oynayabilecek duzeyde Ingiliz oyuncu. Taliplisi ciksa dahi Moyes'in onu 12-14M Paund'dan asagi satacagini dusunmuyorum.


Joleon Lescott
Bir baska mukemmel Moyes transfer hikayesi. Takima ilk etapta 2M Paund'a kazandirilan ve performans bonuslariyla toplamda 4M Paund'a mal olan Ingiliz oyuncu takimin degismezlerinden. Guclu fizigiyle havadan gecit vermedigi gibi ayni Jagielka gibi ayaklarini da cok iyi kullaniyor. Solak olusu ve sol bekte de son derece basarili olmasi en onemli artisi. Ayni zamanda son iki sezonda attigi 14 gol ile Premier League'in en golcu savunma oyunculari arasinda basi cekiyor Lescott ki bu Everton gibi duran toplara fazlasiyla ihtiyac duyan bir takim icin cok onemli. Gecitigimiz sezonun neredeyse tamaminda sol bek oynadiktan sonra bu sezon Baines'in formu ve Yobo'nun yasadigi sorunlar sebebiyle daha cok stoperde gorev aldi. Iki gorevin ustesinden de alninin akiyla geldigini rahatlikla soyleyebilirim. Her ne kadar kendisi yer yer stoper, yer yer sol bek oynuyor olusunun Ingiltere Milli Takimi'na girme sansini azalttigini dusunse de ben - Moyes'in de soyledigi gibi - aslinda bunu Lescott'un en onemli avantaji olarak goruyorum. Su anda Milli Takimda stoper rotasyonunda 5., sol bek rotasyonunda ise 3. siradaki isim. Oyle ki bu versatilite Ingiltere'nin Dunya Kupasi'na katilmasi durumunda onun 22 kisilik sinirli kadroda yer almasinda buyuk pay sahibi olacaktir. Moyes en son gozde defans oyuncusu icin Manchester City'nin yaptigi 10M Paund'luk teklifi geri cevirdi.

Leighton Baines
Moyes'in 2007'de 6M Paund'a Wigan Athletic'ten transfer ettigi Ingiliz sol bek Lescott ya da Jagielka gibi mukemmel bir baslangic yapamamisti Everton kariyerine. Oyle ki gectigimiz sezon Lescott'in sol bekteki formu sebebiyle cogu macta takimi kenardan seyretmek zorunda kaldi. Bu sezon basinda da durum ayniydi; ancak Moyes israrla bazi oyuncularin adaptasyon suresinin digerlerine oranla daha uzun olmasinin normal oldugunu ve Baines'in de sirasinin gelecegini soyluyordu. Nitekim 2008 sonu Noel donemiyle birlikte uyum sorununu tamamen atlatmis ve Everton sistemini kavramis olan Baines yakaladigi sansi mukemmel bir sekilde kullandi ve o gunden beri formayi sirtindan henuz bir kez bile cikarmadi. Oyle ki ustun formu ile Capello'nun da gozune girmeyi basardi ve Milli Takim'a kadar yukseldi. Everton iceride, ustun oynadigi maclarda cogu iyi takimin yaptigi gibi beklerini one cikararak rakip takimi kendi sahasina hapsetmeyi seven bir takim. Ortasahanin kenarlarinda oynayan oyuncular da genel olarak ortasaha tipli oldugu ve sifira inip orta kesmeyi tercih etmedigi icin Everton beklerinin yetenekli isimler olmasi cok onemli. Baines bu kaliba aynen uyuyor. Son donemde Arteta'nin sakatligi ile acilan duran topcu boslugunu da layikiyla doldurdugunu soyleyebiliriz, ki bu da herseyin uzerine artisi. Baines transferlerin 1 yil icin degil en az 4-5 sene icin yapildiginin ve oyuncular uzerinde sabredilmesi gerektiginin en onemli kanitlarindan bir tanesi ve bu yaniyla bizim sabirsiz buyuklerimiz tarafindan iyi incelenmesi gereken bir oyuncu.

Phil Neville
Everton'in kaptani, eski Manchester United'li Phil Neville. Takimin en tecrubeli ve en cok basari kazanmis oyuncusu uzak ara. United'da oynarken onu daha cok sol bekte ara ara da kardesi Gary Neville olmadiginda sag bekte izliyorduk. Ancak o da Moyes ile futbolunda yenilik yasayanlar kervanina katilanlardan ve bu sezon belki de her mac on libero olarak forma giydi. Pozisyon bilgisi, tecrubesi ve kuvvetli defansif yonu sayesinde bu gorevin ustesinden basariyla geliyor. Gectigimiz sezon takimin cok onemli bir elemani olan ancak yaslandigi icin Championship takimlarindan Birmingham City'e gitmeyi tercih eden Lee Carsley'in boslugunu fazlasiyla doldurdu Neville. Tabii ki yeri geldiginde sag bek ve sol bek olarak da gorev yapabiliyor ki bir cok kez daha tekrarlayacagim gibi Everton'in gorece dar bir kadroyla bu kadar basarili olmasinin altinda yatan en onemli sebeplerden bir tanesi Neville gibi birden fazla pozisyonda rahatlikla oynayabilen oyunculara sahip olmasi. Onumuzdeki ay oynanacak FA Cup finalinde ona cok is dusecek. Bu arada 3.5M Paund gibi cok makul bir rakama takima katildigini da belirteyim.

Leon Osman
KKTC asilli Ingiliz oyuncu Everton altyapisinin bir baska mezunu. Ayni zamanda Hibbert ile birlikte takima Moyes tarafindan kazandirilmamis yegane iki isimden bir tanesi. 28 yasinda ve ortasahanin her tarafinda rahatlikla oynayabiliyor. Herkes saglikliyken ideal yeri ise sag kanat. 'Aslan' Osman cok mucadeleci ve yeteri kadar teknik sahibi bir oyuncu. Yine Hibbert gibi cok kalburustu bir isim olmasa da istikrarli grafigi ve her turlu gorevi belirli bir duzeyin uzerinde yapabilmesi sebebiyle Moyes'in en cok guvendigi isimlerden bir tanesi. Taraftarin da en cok sevdigi isimlerden ve bu yuzden kariyerini Everton ile noktalamazsa benim icin cok buyuk bir surpriz olur. Bugune kadar Ingiltere Milli Takimi formasi giymedigini ve Turk Milli Takimi'nda gorev yapabilecegini de not duseyim.


Mikel Arteta
Ispanyol oyuncu Everton'in beyni. Kiralik olarak gecirdigi ilk sezonun ardindan 2M Paund'a kadroya katildigi goz onunde bulunduruldugunda Premier League'de son 5 yil icerisinde yapilmis en iyi transferlerden bir tanesi oldugunu rahatlikla soyleyebilirim. Kariyerinin baslarinda ortasahanin ortasinda Xabi Alonso tarzi bir oyuncu olmasi bekleniyordu ondan. Ancak ustun teknik kapasitesine ragmen fiziksel olarak bu pozisyona hazir olmadigi icin Sociedad, PSG, Rangers gibi bir cok takimda tutunamadi. Kendisindeki isigi goren Moyes ise onu fiziksel olarak daha az yipranacagi bir pozisyon olan sag kanatta oynatmayi denedi ve bunda cok da basarili oldu. Daha once de bahsettigim gibi Everton'in oyun sisteminde klasik kanat oyuncularina yer yok. Takimi genel olarak 5 ortasaha oyuncusuyla sahaya cikarip, bunlardan gorece daha marifetli olanlarini kanatlara koymayi seviyor Moyes. Arteta da bu plana muthis uydu ve her iki kanatta da basariyla forma giydi. Ancak Moyes Arteta'nin kapasitesinin farkindaydi ve onun kanattaki performansi ile yetinmeyerek uzun bir sure boyunca fizigini gelistirmesi icin ozel antrenmanlar uyguladi. Bu surede hem yipranmadan mac tecrubesi edinen, hem de Everton oyun sistemini iyice benimseyen Arteta, bu sezon basi ile birlikte Moyes'in onu ortasahada gorevlendirmesiyle mukemmel bir oyuncuya donustu. Arsene Wenger'in 15M Paund'luk teklifi bile kendi basina Arteta'da yasanan bu gelismeyi anlatmaya yeter zaten. Ancak isler tam da Ispanyol oyuncunun istedigi gibi giderken ve insanlar onun Ispanyol Milli Takimi'na alinmayisini sorgulamaya baslamisken cok talihsiz bir sekilde dizinden sakatlandi ve sezonu kapatti. Sakatlanana kadar belki de takimin basarisindaki en onemli pay onundu ve Toffee'ler onun takima donecegi dunu iple cekiyorlar. Korner ve frikiklerdeki basarisindan ve bunun Everton icin oneminden bahsetmekte de ayrica yarar var.

Steven Pienaar
Pienaar gerek kariyeri, gerek Everton'a gelis sekli, gerekse Moyes'in onu oynatis tarzi bakimindan Arteta ile cok buyuk benzerliklere sahip. Cogu kisinin bildigi uzere Ajax'in Van Der Vaart'li, Ibrahimovic'li, Chivu'lu, Van Der Meyde'li son altin jenerasyonunun onde gelen yeteneklerinden bir tanesiydi Guney Afrika'li oyuncu. Ancak Ajax'tan gerektigi zamanda ayrilmadigi icin saydigim diger isimler gibi buyuk takimlara transfer olacagina Borussia Dortmund'un yolunu tutmustu. Forvet arkasi ve ortasahanin ortasinda oynadigi Dortmund'da kendinden bekleneni veremedi ve Nuri Sahin'in gosterdigi gelisimin de etkisiyle 2007-08 sezonunda satis opsiyonuyla beraber Everton'a kiralandi. Moyes burada Pienaar'i, ayni Arteta'da yaptigi gibi, kanatta oynatarak onun Premier League'e adaptasyon donemini kolay gecirmesini ve bu sirada da fiziksel olarak kuvvetlenmesini sagladi. Bu sezon basinda da 2M Paund karsiliginda, takima zaten uyum saglamis, kadroda kendisine belli bir yer edinmis olan Pienaar'i son derece risksiz bir transferle kadrosuna katti. Pienaar iki kanatta da oynayabimesi ve takimda belki de topla adam eksiltebilen tek oyuncu olusu sebebiyle kadronun degerli bir parcasi. Moyes'in onun icin neler planladigini biz bilemeyiz ancak su haliyle bile Premier League'in kalburustu kanat oyuncularindan bir tanesi oldugunu rahatlikla soyleyebilirim. Gokdeniz'in takimi Rubin Kazan Rus transfer doneminde kendisine talipti ancak onerdikleri 6M Paund Moyes tarafindan geri cevrildi, bunu da eklemis olayim.


Tim Cahill
Eger Arteta Everton'in beyniyse Tim Cahill de bu takimin kalbi ve ruhu. Taraftarlarin en cok sevdigi isim olan Avustralyali gercekten cok cok ozel bir futbolcu. Ortasahanin ortasinda, forvet arkasinda ve hatta bu sezon sakatliklar sebebiyle defalarca mecbur kaldigi uzere ileri ucta basariyla oynayabiliyor Cahill. Everton gibi bir takimda bile hirsi, mucadeleci oyun tarzi ile sivrilmeyi basariyor - bu ozellikleriyle de taraftarin tum sinerjisini sahada uzerine yogunlastirdigi isim Cahill. Ayni yan tarafta gordugunuz Ilhan Mansiz ve Gennaro Gattuso ya da Tuncay Sanli gibi. Bu tur oyuncular takimlarinin kisiliginin belirlenmesinde cok buyuk rol oynarlar ve bu sebeple cogu zaman dusunulenden cok daha onemlidir kadro icindeki yerleri. Fenerbahce'nin Tuncay'in gidisiyle nasil ruhsuz ve maglubiyeti sorun etmeyen bir takim oldugunu, Besiktas'in Ilhan'in gidisiyle sampiyonlugu kaybedisini, Gattuso'nun sakatligiyla Milan'in onca yildiza ragmen bu sezon ne kadar gerilerde kaldigini bir dusunun. Cahill de Everton icin o kadar onemli bir oyuncudur.
Tabii ki Cahill'den bahsedip de onu cok ozel kilan asil becerisi olan hava toplarindaki essiz zamanlama kabiliyetinden soz etmemek olmaz. Cok uzun boylu olmamasina ragmen (1.78) yillardir Premier League'in en cok kafa golu atan oyuncularindan bir tanesidir ve bu ozelliginin Everton duran top hucumlarinda yeri cok buyuktur. Ben kendi adima duran toplarda seyrettigim en tehlikeli oyuncu oldugunu rahatlikla soyleyebilirim. Championship ekibi Millwall'un 2003-04 sezonundaki muthis kupa macerasi sonrasi Everton'a kazandirildigini ve sadece 1.5M Paund'a mal oldugunu da belirteyim.


Marouane Fellaini
Moyes’in buyuk ucretler odeyerek takima kattigi iki isimden bir tanesi Fellaini. ’87 dogumlu 1.95’lik dev Belcikali bu sezon basinda Standard Liege’den 15M Paund’a transfer edildi. Cogu kisi tarafindan pahali bulunan bu transferin ardindan performansi merakla bekleniyordu ve su ana kadar ilk sezonunda Moyes’in kendisine duydugu guveni bosa cikarmadigini soyleyebilirim. Cok degisik bir oyuncu Fas asilli Fellaini. Genis kalibi ve uzun boyu sayesinde havadan mukemmel ancak buna ragmen top teknigi de gayet ust duzeyde. Onu diger oyunculardan ayiran bu ozelligini Moyes ilgi cekici bir sekilde onemli bir taktik silaha donusturdu bu sezon ve bircok macta oyun sistemini genc Belcikali uzerine kurdu. Burada gectigimiz haftaki Manchester United macinda Moyes’in Fellaini’yi nasil kullandigini incelemis, ayni zamanda genc oyuncunun iyi ve gelistirmesi gereken yonlerinden bahsetmistim. Ozetlemek gerekirse, biraz tecrube kazandigi ve hava toplarindaki zamanlamasini gelistirebildigi takdirde Premier League’de cok cok onemli bir oyuncu olacagini dusunuyorum Fellaini’nin. Moyes onu simdilik – kadrodaki eksikliklerin de etkisiyle – ortasahada forvete yakin bir pozisyonda oynatiyor, ancak onumuzdeki yillarda onun icin asil planinin ortasahanin ortasi oldugunu bir roportajinda anlatmisti. Sac stili ile birkac sezon once NBA’de Ben Wallace’in yaptigi gibi bir ‘fro akimi baslattigini ve her Everton macinda tribunlerde yuzlerce ‘bonus’ peruklu taraftar gordugumuzu de belirteyim.


Yakubu
Nijeryali oyuncu 11M Paund’luk transfer bedeli ile Fellaini ile beraber Moyes’in takima katmak icin ciddi miktarda para harcadigi iki isimden bir tanesi. Suratli ve cok kuvvetli bir forvet oyuncusu Yakubu ve Everton sisteminde cokca hucumda tek kalmasina ragmen bu gorevi layikiyla yerine getiriyor. Takimdaki ilk sezonunda 39 macta 20 gol barajini asarak ne kadar yerinde bir transfer oldugunu zaten herkese kanitlamisti. Bu yil ayni gol oranini yakalayamamis olsa da iyi performansina devam ediyordu ki yasadigi asil tendonu sakatligi sezonu erken kapatmasina yol acti. Eger onumuzdeki yil sahalara dondugunde eski formunu yakalayabilirse Everton’in en onemli silahlarindan biri olacaktir.

Louis Saha
Moyes’in Ferguson’un Manchester United’indan kadrosuna kattigi bir diger tecrubeli isim de Louis Saha. 1M Paund’luk bir bonservis bedeli ve mac basina ucretle takima katildigi hesap edildiginde dusuk risk – yuksek odul profilli bir transfer oldugu soylenebilir. Bu sezon – her zaman oldugu gibi – sakatliklarla bogusmasina ragmen donem donem attigi gollerle takima onemli puanlar kazandirmayi basardi Fransiz oyuncu. Saglikli ve gununde oldugunda Premier League’in en iyileri kadar tehlikeli bit isim Saha.

Jo
Bir baska tipik Moyes transferi de Jo. Sezon basinda CSKA Moskova’dan Manchester City’e 19M Paund’a transfer olan Brezilyali burada istedigi kadar sans bulamayinca Everton’a kiralandi. Kontratinda satin alma opsiyonu olmamasina ragmen, Moyes’i ikna edebilirse onumuzdeki yillarda da kendisini mavi formayla izleyebiliriz. Ancak Everton’da sergiledigi basarili performans ve yuksek bonservisi sebebiyle bu transferin gerceklesmeme ihtimali de gayet yuksek. Sezonun geri kalaninda ne kadar basarili olacagi ve yeni transfer doneminde Moyes’e Everton yonetiminden ne buyuklukte bir butce verilecegi bu konuda belirleyici olacaktir.
Teknik yapisi ve yumusak oyun tarzi sebebiyle Manchester United’daki Berbatov havasi uyandiriyor bende Jo. Bunu iki turlu yorumlamak da mumkun; elimizde olmayan turde bir oyuncu, cesitlik yaratiyor da diyebilirsiniz, takimin butunlugunu bozuyor da. Ben sahsen Yakubu saglam donerse Jo’nun iyi bir tamamlayici parca olacagini dusunuyorum. Moyes’in oyuncu gelisimindeki basarisi goz onunde bulunduruldugunda da Brezilyali’nin Premier League’de kendisi icin daha iyi bir takim bulamayacagini da rahatlikla soyleyebilirim.


Jack Rodwell
1991 dogumlu genc oyuncu Everton altyapisinin A Takim’a sundugu son yetenek. Ayni zamanda Ingiltere U19 Milli Takiminin kaptani ve son donemde U21 Milli Takiminda da forma giymeye basladi. Su ana kadar oynadigi asil pozisyon stoper iken Moyes onu bu sezon tamamen on liberoda oynatti. Ben bunun Rodwell’in top teknigini ve pozisyon bilgisini gelistirmek, ve bu sirada yapacagi hatalarin skora direk etki etmesini engelleyerek kendine olan guvenini zedelemeden ona mac tecrubesi kazandirmak adina yapilmis klasik bir Moyes hamlesi oldugunu dusunuyorum. Ancak fizigi ve yetenegi sebebiyle iyi bir defansif ortasaha da olabilir kariyerinin ilerleyen yillarinda Rodwell. Bekleyip hep beraber gorecegiz.

Dan Gosling
Everton A Takimi’na bu sezon yukselen bir baska genc oyuncu da Dan Gosling. Gectigimiz sezon devre arasinda Championship temsilcisi Plymouth Argyle’dan 1M Paund’a transfer edilmisti. Genc takim ve rezerv ligde forma giyerek takima uyum saglamasi saglandiktan sonra Moyes tarafindan bu sezon A Takim’a yukseltildi. A Takim’da ortasahanin sag kanadinda forma sansi buluyor kendisine, ancak ilerleyen yillarda ortasahanin gobegine yerlesmesi bekleniyor. Bu sezon FA Cup 4. Tur eslesmesinin ikinci ayaginda Liverpool’a 118. dakikada attigi golle dikkatleri uzerine cekmeyi basarmisti. Moyes Rodwell gibi onu da yavas yavas A Takim’a alarak yipranmasini engellemeye calisiyor. Onumuzdeki sezondan itibaren rotasyonun onemli bir parcasi olacagini dusunuyorum.

James Vaughan
1988 dogumlu altyapi mezunu 2004-05 sezonunda A Takim’a yukselmis ve Premier League sahnesine firtina gibi girmisti. 16 yas 357 gunlukken attigi gol ile yine baska bir Everton akademi mezunu Wayne Rooney’in “Premier League’de gol atan en genc oyuncu” rekorunu kirdiginda karsilastirmalar kacinilmazdi. Ancak o tarihten itibaren sakatliklar bir turlu yakasini birakmadi genc oyuncunun ve bu sebeple kendisinden beklenen asamayi kaydedemedi. Bu sezonun neredeyse tamamini da sakatliklarla bogusarak gecirdikten sonra FA Cup yari finalindeki Chelsea maciyla sahalara dondu ve iyi bir performans sergiledi. Cok suratli ve yetenekli bir oyuncu olan Vaughan icin onumuzdeki sezon cok buyuk onem tasiyor. 21, forvet oyunculari icin hala genc sayilabilecek bir yas. Eger basindaki sakatlik belasindan kurtulabilirse cok iyi bir oyuncu olmak icin hala sansi oldugunu dusunuyorum.

Victor Anichebe
1988 dogumlu bir baska altyapi mezunu Anichebe. Vaughan kadar yetenekli olmasa da kuvvetli fizigi ve suratiyle iyi bir oyuncu olma sansi var. Gecen sezon UEFA Kupasi’nda attigi 4 golle dikkatleri uzerine cekmisti. Bu sezon ise forvet bolgesinde yasanan sakatliklar ile ust uste forma sansi buluyordu ki Newcastle United macinda Kevin Nolan hayvaninin darbesiyle o da sezonu kapatanlar kervanina katildi. Eger ki Yakubu, Vaughan, ve Saha takimda kalir, Jo da kadroya eklenirse onumuzdeki takimdan ayrilmak durumunda kalabilir genc Nijeryali.

Not: Van Der Meyde, Nuno Valente, Jacobsen, Castillo gibi isimlere yer vermedim. Cunku takimda cok forma giymedikleri gibi bu oyunculardan herhangi birisinin onumuzdeki sezon Everton’da kalmasini beklemiyorum.


Moyes’in basarisini anlatmanin daha iyi bir yolu var miydi bilmiyorum. Ortada duzgun bir planlamayla, her adimi hesap edilerek, ve cok az hata payiyla kurulmus, belli bir oyun tarzi olan, sahaya her macta elinden gelenin en fazlasini yansitan, bunun yani sira oynadigi futbolla da kendisini digerlerinden ayristirmayi basarabilen bir takim var ve bu takimin mimari/muhendisi/tas ustasi David Moyes. ‘Everton Karakteri’ ile anlatmaya calistigim da bu caliskan, mucadeleci, takimi icin fedakarliktan kacmayan oyuncularin David Moyes onderliginde olusturduklari ortam zaten. Sahsen bir futbol izleyicisi olarak beni inanilmaz heyecanlandiriyorlar. Bireysel gelisimine katkida bulunulan yetenekli oyuncular, altyapidan gelen gencler, ve baska yerde bulamadigi huzur/istikrar ortamini Everton’da yakalayip bu sayede parlayan veteranlar. Mukemmel bir karisim Moyes’inki ve hergun uzerine birseyler daha koyarak yollarina devam ediyorlar. Sakatlar geri donup de bu sezon cokca forma sansi bulan gencler biraz daha gelistigi vakit cok cok iyi bir takim olacaklar. Tottenham, Newcastle, Manchester City, West Ham, Portsmouth gibi Premier League’in diger kalburustu takimlarindan kat kat ileride maviler ve yillardir lige ambargo koyan Muhtesem 4’lunun arasina girmeye en buyuk aday onlar.

Come On You Blue!

6 yorum:

Turgay Keskin dedi ki...

David Moyes Jack Rodwell için Everton'un ve İngiltere'nin geleceği demişti. Ayrıca Everton'ın Avrupa'da forma giyen en genç oyuncusu diye biliyorum onu. Yazı mükemmel olmuş gerçekten, eline sağlık ama ben Yobo'ya senin kadar güvenmiyorum. Biraz önyargılı olabilirim tabii. Bana her an hata yapacakmış gibi geliyor Yobo. Sırtı dönük oyunculara yaptığı fauller sinir ediyor beni. Chelsea maçında da Malouda'ya yaptığı faul az kalsın Everton'ın başını yakıyordu.

Tim Cahill'i ise çok seviyorum gerçekten. Zidane'la beraber forması bir köşede asılı. Onun takım için önemini de çok iyi özetlemişsin. Belki benim sevgimden belki de gerçekten öyle olduğu için o takımda olmayınca bana bir şeyler eksik geliyor.

Redman dedi ki...

Ve O...

Tim Cahill :)

Yobo da yuzumu kara cikartmaz bu arada umarim. Jagielka'nin yoklugunda cok is dusecek cunku.

sampi dedi ki...

Birinin bana Delgado'nun Cahill'in uc katina maliyete alinmasini aciklamasi lazim.

Yakubu gelecek sene sezon basina kadar duzelirse ilk 3 yapabilirler. Istatistiksel olarak gelecek sene 0 sakatlik olmasi lazim, haklarini bu sene kullandilar cunku.

Ayriyeten Danyelamokaci'nin zamaninda bu takimda forma giymesi ayri bir sempati unsuru.

Redman dedi ki...

@Sampi

Demiroren vs. Moyes desem?

stalker dedi ki...

çok güzel olmuş hakkaten bu yazı. everton ve moyes özel ilgiyi hak ediyorlar. hibbert hayranlığım vesilesiyle ufaktan değinmiştim bi ara(http://stalker-21.blogspot.com/2009/02/sagda-duralm.html) evertona. kaynakların ve bilginin optimum kullanımıyla takım ve oyun düzeni inşa etmek böyle bir şey işte. biz anca, sulanmış ağzımızla bunları izleyip keşkelerle geçiriyoruz ömrümüzü.

yobo mevzuunda duygusal bi bakış olmuş. zamanında bir everton maçı anlatırken güntekin onay yaklaşık 2 dakika boyunca saydırmıştı kendisine. hızını alamamış olacak "yobo aslında kazma olarak tabir edilen futbolculardan " diyerek yarmıştı :) aynı fikirdeyim, ama futbolun emekçilerine her zman saygım var..

Redman dedi ki...

@stalker

Ben de baska birsey demedim ki zaten, Emre Asik dedim adam icin :)