"Şirketimiz profesyonel futbolcularından Mert Nobre ile aşağıdaki şartlarda 3 yıllık (2011-2012 sezonu sonuna kadar) sözleşme imzalanmıştır. Sözleşme bedeli olarak oyuncuya 2009-2010 sezonu için bir defaya mahsus olarak 1 milyon Euro ve 10 eşit taksitte ödenmek üzere 1 milyon 400 bin Euro; 2010-2011 sezonu için bir defaya mahsus olarak 750 bin Euro ve 10 eşit taksitte ödenmek üzere 1 milyon 400 bin Euro; 2011-2012 sezonu için ise bir defaya mahsus olarak 750 bin Euro ve 10 eşit taksitte ödenmek üzere 1 milyon 400 bin Euro ödenecektir''
Yani Besiktas Nobre ile 3 senelik yeni bir sozlesme imzalamis ve bu sure icinde odenecek bedel 6,700,000 Euro. Kontratta herhangi bir takim opsiyonu yok ve Nobre'ye bu sure icinde odenecek maasin her kurusu garanti.
Oyuncularla sozlesme yenilemek hakikaten kolay is degil. Bu noktada verilecek karari belirleyecek sayisiz degisken var haliyle. Bu degiskenlerin belli baslilarini Nobre ozelinde inceleyip kendisiyle yapilan sozlesmeyi degerlendirelim.
1. Geride birakilan donemde oyuncunun takimda gostermis oldugu sportif performans. Nobre Besiktas'ta gecirdigi 3 sezonda yanilmiyorsam sirasiyla 12, 12, ve 13 gol atti, kayda deger bir asist performansindan ise soz etmek mumkun degil. Sezonda ortalama 30-32 mac civarinda oynuyor. Fena sayilmayacak bir performans olsa dahi sampiyonluga giden yolda da gordugumuz gibi Nobre'nin varligi Besiktas'in takim olarak attigi gol sayisina pozitif bir katkida bulunmuyor. Bir de bundan belki de daha onemlisi, Nobre, sahip oldugu limitasyonlar (dripling yapamama, pas alis-verisine katkida bulunamama, vs.) sebebiyle sahadayken Besiktas'in oyun sistemini gozle gorulur sekilde kisitliyor. Mesela Nobre oyundayken Besiktas'in rakibini kendi yarisahasinda bekleyerek kazandigi toplarla hizli hucumlara cikma gibi bir opsiyonu ortadan kalkiyor. Hatta soyle soyleyelim, Besiktas'in Nobre'den verim alabilmesinin tek yolu, oyunu rakip yarisahaya tamamen yikip, cezasahasina cok sayida yop gondermek. Aksi takdirde Nobre - her ne kadar defansif anlamda caliskan ve duran toplarda etkili bir oyuncu olursa olsun - takimin ayagina pranga vuruyor.
2. Gelecek donemde oyuncunun gostermesi olasi sportif performans. Nobre 1980 dogumlu. Yani bugun itibariyle 29 yasinda. Yani bir santrafor icin en verimli cag olan 26-30 bandinin son senesine giriyor. Bu goz onunde bulunduruldugunda Nobre'nin onumuzdeki 3 sezonda gectigimiz 3 sezona kiyasla daha iyi bir performans gosterecegini dusunmek cok gercekci degil. En iyi ihtimalle sergilemis oldugu performansi surdurecektir. 30 yasindaki Nobre'ye herhangi bir kulubun gelip ciddi bir bonservis bedeli odemeyecegi dusunulunce oyuncunun satisindan ileride elde edilebilecek olasi gelirler anlaminda da mantikli bir hareket degil ne yazik ki.
3. Oyuncunun piyasa degeri. Avrupa genelinde sozlesmesi biten oyuncularin bonservis ile transfer edilen oyunculara kiyasla biraz daha fazla para almasi normal bir durum. Menajerlerin ise daha cok dahil olmasi ve oyuncuya bonservis bedeli odenmiyor olmasi bunun ana sebepleri. Ancak burada iki soru sormak lazim.
a. Nobre Besiktas ile sozlesme imzalamamis olsaydi, gidecegi takimda ne kadar ucret alabilirdi? Yani Nobre'nin bu transfer doneminde serbest piyasadaki degeri ne idi?
b. Besiktas Nobre ile sozlesme yenilemeseydi, alternatifinin maaliyeti ne olacakti?
Ilk sorunun net cevabini vermek cok zor olsa dahi, kariyeri boyunca Japonya, Brezilya, ve Turkiye liglerinden oteye gitmemis, 29 yasinda, teknik sinirlari cok belirgin bir oyuncuya Avrupa'nin herhangi bir takiminin senede 1,500,000 Euro'dan fazla para verecegine inanmak saflik olur. 3 senelik garanti kontrat ise tamamen ihtimaller disinda. Guney Amerika'ya donme ihtimalini ise maddi yonden konusmaya gerek dahi yok, cunku Brezilya ve Arjantin kulupleri bu kulvarda Avrupa ile boy olcusebilecek seviyede degiller. Geriye bir tek Turkiye alternatifi kaliyor ki burada da Fenerbahce, Galatasaray, ve Trabzonspor'dan herhangi birinin Nobre'ye 3 yillik, senede 2,000,000 Euro civari bir kontrat teklif etmis oldugunu sanmiyorum. Fenerbahce bu yonde bir girisimde bulunmus olabilir belki, ancak Nobre'nin Daum'un gorevi birakirken yonetime sundugu rapor dogrultusunda gozden cikarilmis oldugunu dusununce bu ihtimal de bana cok zayif geliyor. Medyaya da bu yonde bir haber yansimadi zaten hicbir sekilde.
Ikinci sorunun cevabi ise Besiktas taraftari olarak beni daha cok ilgilendiriyor. Transfer sezonunun henuz basi oldugu icin Nobre yerine disaridan alinabilecek oyuncularin maaliyetleri konusunda dogru bir degerlendirme yapmak cok zor. Ancak pekala Besiktas'in mevcut kadrosuna ve buradaki alternatiflere bakabiliriz. Oncelikle sunu soyleyeyim ki benim gozumde Nobre su anda Besiktas'in forvet rotasyonunda Holosko ve Bobo'nun ardindan 3. sirada yer aliyor. Nobre'nin arkasindan gelen hal-i hazirdaki 4. alternatif Batuhan da 18 yasinda, Super Lig'de bugune kadar 20 macta 10 gol atmis, Turkiye'nin son donemlerde yetistirdigi en onemli yeteneklerden biri. Nobre kadroda tutuldugu icin Batuhan buyuk ihtimalle onumuzdeki sene Besiktas'ta 10 mac barajini zar zor gececek ve bu sebeple Besiktas'in belki de en onemli asetinin gelisimi en az 1 sene daha geri kalmis olacak. Burada tabii ki Bobo'nun takimdan gonderilme ihtimali goz onunde bulundurulmali ama normal sartlarda ondan kazanilacak bonservis bedeli ile, yine onun ayarinda, yerli ya da yabanci bir alternatifin kolayca bulunabilecegini dusunuyorum. Ayrica belki bu asamada Batuhan'a guvenmek risk olarak gorulebilir ancak Besiktas'in bu ihtimali denememek gibi bir luksu olmadigi inancindayim. Yani sozun ozu Nobre'nin kadro icindeki yeri hic de kritik degil. Ayrica o yerin bir alternatifi var ve bu sebeple kendisiyle sozlesme yenilememe alternatifinin bedeli son derece dusuk.
4. Kulubun maas politikasi, kadrodaki diger oyuncularin aldigi ucretler. Besiktas gectigimiz sezon basinda son derece buyuk bir hata yaparak sozlesmesi sezon sonunda bitecek olan Delgado ile seneligi 2,100,000 Euro'dan 3 senelik bir anlasma yapti ve kendisini kaptanliga getirdi. Delgado ise kendisine gosterilen bu destek ve guvene ragmen yine vasat alti bir sezon gecirerek Besiktas'in sampiyonluguna pek bir katkida bulunamadi. Bugun uzulerek goruyorum ki Besiktas bu hatasindan donup Delgado'yu takimdan gonderecegine (ya da sozlesmesini yeniden gozden gecirecegine) hatayi hatayla kapatiyor ve menajerlerin sozlesme pazarligi sirasinda Delgado'yu referans almasina izin veriyor. Ben ancak bu sekilde aciklayabiliyorum Nobre'ye verilen parayi. Gerci Delgado referans alinsa da Nobre Arjantinli'ye kiyasla ileride satis umudu olmadigi icin bu paralari yine hak etmiyor bence ama konuyu daha da uzatmayalim.
Takimin geri kalanina baktigimizda ise durumun ne derece vahim oldugu gayet net bir sekilde ortaya cikiyor. Besiktas'ta 2,000,000 Euro seviyesinde para alan diger tek isim Fabian Ernst ve Alman oyuncunun kariyer ve saha ici performans bakimindan Nobre'den de Delgado'dan da fersah fersah ileride oldugu konusunda pek fazla gorus ayriligi yasanacagini sanmiyorum. Yine takima son iki sezonda Nobre ve Delgado'nun toplami kadar katkida bulunmus Tello'nun aldigi ucret sadece 900,000 Euro. Bir de tabii bu takimin Holosko, Bobo, Sivok gibi sampiyonlukta en az Nobre kadar emegi gecmis ve ileride kulube iyi paralar kazandirarak elden cikarilabilecek 24-26 yas arasinda futbolculari var ki bunlar da 900,000 ile 1,200,000 Euro arasinda - yani Nobre'ye verilen rakamin yarisi kadar - paralara oynuyorlar. Takimin kazandigi basari neticesinde pastanin biraz daha buyuyecegi ve kadronun ortalama ucretinde bir artis olmasi gerektigi de bir gercek ancak Besiktas kadrosuna nereden bakarsaniz bakin Nobre'ye verilen sozlesmenin asiri derecede yuksek oldugu ve bu durumun takimdaki dengeleri bozma ihtimali acik secik ortada.
5. Diger faktorler. Nobre'nin yerli statusunde oynuyor olusu, takimin 2. kaptani olusu, geride kalan 3 sezonda duzgun bir profil cizmis olusu ve takim arkadaslari tarafindan da sevilen bir isim olusu. Bu maddeyi biraz da Nobre'nin hakkini teslim etmek adina buraya koydum. Bu bahsettigim ozellikleri sayesinde Nobre'nin serbest piyasa ederinden biraz daha fazlasini Besiktas'ta kazanmasi makul karsilanabilirdi pek tabii ki ancak yapilan asiri derecede abartili sozlesmeyi bu faktorlere baglamak malesef mumkun degil.
Neticede "Nobre takimdan gonderilmeliydi" demiyorum kesinlikle. Ancak Besiktas'in Nobre'nin isteklerine boyun egmemek icin her turlu olanagi varken bunlardan hicbirini kullanamamis oldugunu gormek beni cok sinirlendiriyor. Ne yapilabilirdi, derseniz de birkac ornek vereyim. En azindan sozlesmeye 2. sezondan sonrasi icin bir takim opsiyonu konabilirdi. Ya da kendisine odenecek 6,700,000 Euro'nun en az yarisi mac basi odenebilir ya da herhangi baska bir basari kriterine baglanabilirdi. Nobre'ye verilen 3 senelik garanti kontratin getirecegi gelecek garantisi karsiliginda yillik ucrette indirime de gidilebilirdi. Ancak malesef bunlarin hicbiri yapilamadi ve 'usta' menajer Juan Figer bizim 'is bilen' yoneticilerimizi punduna getirerek Besiktas'in 3. forveti olan Nobre'ye bu devasa kontrati imzalatti. Benim icime en cok oturan da budur bu transferle ilgili.
Umarim bu hatanin etkileri degerinden fazla para kazanan bir oyuncu ile sinirli kalir ve Besiktas Fenerbahce'nin gectigimiz yillarda Tuncay ve Aurellio orneklerinde yasadigi sorunlari yasamaz. Ancak bunun olacagini ongormemek icin hakikaten cok saf ya da cok salak olmak lazim. Besiktas yonetiminin hangi kategoriye dahil oldugunu ise sizin takdirinize birakiyorum.
2 yorum:
Oyunculara ederinden fazla maaş verip alma geleneği 3 büyüklerin hepsinde war.Bunun ilk sebebi Türkiye liginden ziyade paranın cazip olması.Bu sebepten böyle oyuncular gelirken zaten bi tek kaymağı eksik sözleşmelere konuyorlar.Daha sonra sözleşmesi bittiği zaman da adam çıtayı yükseltmiş oluyor.Fnerbahçe'nin Deivid ve Alex ile Beşiktaş'ın Nobre ile sözleşme yenilemesine hemde kulüpten ayrılsalar yarısına bile sözleşme yapamayacak oyuncular anlam veremiyorum.Ya gerçekten paramız bol saçıyoruz ya da bu yöneticilerde hakikaten falso bir durum var..
Juan Figer mi dedin?
Yorum Gönder