12 Haziran 2009

Mustafa Denizli Uzerine


Aslinda bu yaziyi sezonun sonuna dogru, yani yaklasik 2 ay once kafamda sekillendirmistim. Ancak sezon sonunu beklemeyi tercih ettim. Sampiyonluk coskusu, ortalik biraz yatissin derken Mehmet Topuz sacmaligi yasandi ve gundem tamamen olmamasi gereken yerlere tasindi. Oyle olunca bizim yazi da bugune kaldi.

Bu blogu takip edenler bilir, sezon boyunca Mustafa Denizli'yi buradan sikca elestirdik. Cunku Denizli, sezon ortasinda takimin basina gelmis olmasina ragmen, iyi kotu iki senede oturtulmus olan saha ici duzeni bir gecede yikmisti. Bu sebeple takim liderlikten 6. siraya geriledikten sonra, bir sekilde deneme yanilma yontemi ile tekrar buldugu, ise yarayan, mantikli duzen ile de tatmin olmamis, takimla surekli oynayarak bizce gereksiz puan kayiplarina sebep olmustu. Ustune bir de Cisse, Bobo, Holosko gibi daha sonra sampiyonlukta cok onemli roller oynayacak oyunculara takimda yer vermiyordu ve yerlerine Ilk 11'de Delgado, Nobre ve Ibrahim Toraman gibi bizce cok daha verimsiz oyunculari oynatiyordu. Takim sezonu cifte kupa ile kapatmis olsa dahi bu goruslerimizin hicbirinden de bir adim geri atmis degiliz, zaten ortada inkar edilemeyecek bir kadro tercihi/mac sonucu iliskisi var ve bunu burada defalarca yazdik. Ben hala sportif anlamda Denizli'nin kontrol edemeyecegi faktorlerin (rakiplerin puan kayiplari, Nobre ve Delgado'nun sakatliklari sayesinde Holosko ve Bobo'nun takima mecburen monte edilmesi vs.) 2008-09 sampiyonlugunda onemli bir rol oynadigini dusunuyorum.

Ancak yine de "Yigidi oldur ama hakkini yeme" deriz ya hep, bazi konularda da Denizli'nin hakkini teslim etmemiz gerek. Cunku 'teknik direktorluk', ozellikle Turkiye gibi profesyonelligin cok da gelismemis oldugu liglerde ve Besiktas gibi orta vadeli bir programdan dahi yoksun, basiretsizce yonetilen kuluplerde sadece antrenman yaptirip kadro yazmakla sinirli bir gorev degil. Bu pozisyonun insan yonetimi, milyonlarca kisi tarafindan takip edilen bir camiayi temsil, transfer planlamasi gibi cok onemli baska bilesenleri de var. Biz sikca bu gercegi unutuyor, Besiktas'i, Everton'lari, Barcelona'lari, PSV'leri degerlendirdigimiz gibi degerlendirme hatasina dusuyoruz. Bunda Besiktas'a dair hayallerimizin, ideallerimizin etkisi buyuk tabii ki. Ancak Turkiye futbolunun ve Besiktas'in bugunku somut sartlari goz onunde bulunduruldugunda Mustafa Denizli'nin su ana kadar gayet basarili bir yonetim sergiledigini ictenlikle soyleyebilirim.

Bu yorumun altini doldurabilmek adina sezon basindaki Besiktas camiasinin genel durumuna bakalim... Takimin basinda kendi prensiplerine ve genel durusuna ters olsa dahi, Besiktas'ta kalmak adina, kendini yonetimin her turlu sacmaligina boyun egmek zorunda hisseden bir teknik direktor (Ertugrul Saglam), ve onun yaninda, sorumluluklari tam olarak tanimlanmamis, karanlik iliskileri herkes tarafindan bilinen, bu yuzden Besiktas'i da alet ettigi davasi hala devam eden bir menajer (Sinan Engin). Bunun ustune takimi her firsatta dinamitlemek icin elinden gelen herseyi yapan bir yonetim. 15 gunde bir aglayan, federasyondan kelle istemis, PAF Takimi ile sahaya cikmakla tehdit etmis, ancak bunu bile basaramamis bir baskan (Yildirim Demiroren) ve her firsatta gazetelere olduk olmadi demecler veren, futbolculari "kadin gibi" oynamakla suclayacak kadar terbiyesiz, akilsiz yoneticiler (Levent Erdogan ve turevleri). Sezon basinda iki Ibrahim'in kavgasi ve bunun yonetilemeyisi, Sivok-Zapotocny transferlerinde yapilmis olan buyuk yolsuzluk. Bir adim daha geri gidersek Tigana'nin yardimcilarinin kovularak altinin oyulmasi. Takimin tum kimyasini bozup, buyuk ihtimalle de sampiyonluga mal olmus olan Celal Kolot tercihi. Ve daha niceleri... Hakikaten son 6 seneye baktigimda Besiktas'in, aklimin, hayalimin alabilecegi en kotu yonetimle yonetilmekte oldugunu rahatlikla soyelyebilirim. Durum boyle olunca, Besiktas'in herseyden cok, bu yonetimin bir adim onune cikip onu kontrol altinda tutabilecek ve yukarida bahsettigim sacmaliklari engelleyebilecek bir teknik direktore ihtiyaci var (daha dogrusu varmis) basarili olmak icin. Zaten bunun disinda kalan her turlu model denenmis ve basarisiz olmustu bugune kadar. Dunya capinda kariyer sahibi, gunumuzun en iyi milli takimi olan Ispanya'nin basinda gorev alan Vicente Del Bosque. Halk cocugu, camianin sembol ismi Riza Calimbay. Genclerle calismakla unlu, bu konuda ciddi kariyer yapmis Tigana ile genclik asisi. Camianin bir baska cocugu, UEFA'nin en cok gelecek vaad eden 20 teknik direktorunden birisi olarak gosterilen Ertugrul Saglam, yaninda da takimi daha once sampiyon yaptigi zannedilen ve yine karanlik isleri halletmesi beklenen Sinan Engin. Bu isimlerin ortak ozelligi ya goreve geldikleri noktada bu yonetimi kontrol altinda tutacak ozgecmise sahip olmamalari, ya da buyuk ihtimalle Yildirim Demiroren gibi bir karakter ile daha once karsilasmadiklari icin onun sacmaliklariyla nasil bas edeceklerini bilmemeleriydi. Iste Mustafa Denizli'nin farki bu noktada hissedildi ve usta teknik direktor, zekasi ve tecrubesi sayesinde yonetimin takima verdigi zarari minimize ederek camianin onundeki en buyuk engeli ortadan kaldirdi. Bunda goreve geldigi gunku sartlarin da payi vardir elbet, ancak ne olursa olsun bence yine de cok buyuk bir basaridir. Bunun Denizli'nin Del Bosque'den ya da Tigana'dan daha iyi bir 'teknik direktor' oldugu anlamina gelmedigini de not duselim. Sadece mevcut yonetime daha cok uymus, daha dogrusu Besiktas'in basarisiz yoneticileri ile daha iyi basa cikmistir bence.

Bunun disinda lig maratonu boyunca Besiktas oyuncularini da son derece iyi idare etti Mustafa Denizli. Brezilya yemekleri, kolej ortami vs. demeyecegim, ancak kulup icindeki genel havanin takim 6. siradayken dahi son derece olumlu oldugu konusunda kimsenin bir itirazi olacagini dusunmuyorum. Oynayan/oynamayan herkesin kendisini el ustunde tutmasi, takim icinden basina tek bir cirkin hadise yansimamis olmasi ve son olarak da sampiyonluk macinda Ibrahim Uzulmez'e yaptigi kaptanlik jesti bu bahsettigim olumlu havanin aklima ilk gelen ornekleri. Bir de herseyin otesinde, ilk gunden itibaren sergiledigi soguk kanli, kibar, ve pozitif profil ile Besiktas'in son donemde asiri derece zedelenmis olan imajinin yavas da olsa duzeltilmesi adina cok onemli bir temel olusturdu usta teknik direktor.

Sozu uzatmaya cok gerek yok, biz yanlis gorduklerimizi dilimiz dondugunce elestirmeye devam edecegiz tabii ki, ancak gorunen o ki Besiktas'in, bu yonetim ile devam ettigi surece, Denizli'den daha 'iyi' bir 'teknik direktor' bulmasi cok ama cok zor. O yuzden 1 sene olsa dahi sozlesmesini uzatmis olmasina seviniyorum kendi adima. Kongreden sonrasi da zamani gelince bol bol konusulur zaten.

6 yorum:

stalker dedi ki...

benzer bişeyler yazmayı düşünüyordum, gerek kalmadı. noktası virgülüne kadar aynı kanıdayım.. fb ve gsnin hamle yaptığı dönemde teknik olarak ne yapacak onu merak ediyorum. saha içini son maçlara kadar mikser gibi karıştıran bu egodan, şampiyonum ben havalarındayken daha da azılı radikal saçmalıklar bekliyorum. imza atmaktaki üç günlük gönülsüzlüğü de acayip can sıkıcı.

Al lee dedi ki...

gayet güzel yazı kardeşim. ilk defa Batuhan yazınla tanıştım blogunla. sonrasındaki analizlerinin hemen hepsinin altına imza atarım. arada bizim yazılara da yorumlarını bekleriz.

Redman dedi ki...

@stalker

Ben acikcasi bundan sonrasi adina umitliyim. Denizli'nin takimla gecirdigi tek transfer/hazirlik doneminde, yani devre arasinda Besiktas'in kaydettigi asama gayet cesaret vericiydi bence.

@Al lee

Cok tesekkurler. Sampi de ben de futbloglar vasitasiyla begenerek okuyoruz sizin blogu zaten.

Ayni sekilde sizin yorumlarinizi da daha sik gormek isteriz burada.

Adsız dedi ki...

ahhh cok ilgence... Aferim Redman!

Tunç Bozacılar dedi ki...

belki alakası olayacak ama sitenin sağ tarafı çok boş gözüküyor ...

yazı güzl aşağıyukarı aynı fikirdeim ama topuzdan sonra olumu psikoloji zor sağlanırı eklememiz lazım ...

Redman dedi ki...

@t2

Tesekkurler :) Isin tasarim kismindan cok anlamadigimiz icin bu basit duzenle devam ediyoruz simdilik. Yeni template'lar deniyorum aslinda 2 haftadir ama bir sonuc alabilmis degilim. Onun disinda oyle cok fazla resim koymak da istemedik acikcasi.

Onerin varsa herseye acigiz..