4 Mayıs 2009

Besiktas - Fenerbahce: 1-2

Bu mac ile ilgili daha once soylemedigim ne soyleyebilirim bilemiyorum. Ancak, benimkisi de inat, Denizli hata yapmaya devam ettikce, ben de yazmaya devam edecegim.


Yer: Besiktas Inonu Stadyumu
Tarih: 3 Mayis 2009
Besiktas: Rustu, Ekrem, Ibrahim Toraman, Gokhan Zan (46’ Yusuf), Ibrahim Uzulmez, Sivok, Ernst (71‘ Serdar Ozkan), Delgado (46’ Cisse), Tello, Holosko, Bobo
Fenerbahce: Volkan, Ali Bilgin, Gokhan Gonul, Yasin, Roberto Carlos, Selcuk, Emre (56‘ Deniz), Deivid (87’ Gokhan Emreciksin), Ugur Boral, Semih (65‘ Kazim), Guiza

5 defa yazmisim, asagida Sampi de yazdi, ornekleriyle acikladi, ama ben bir kere daha anlatacagim. Besiktas’in mevcut kadrosunda savunmaya ismi yazilacak ilk adam Sivok’tur. Cunku bu takimda baktigi yere top atabilen, nerede durmasi gerektigini bilen, derli toplu tek stoper Sivok’tur. Sivok’un stoper oynamadigi her mac Besiktas’in savunmasi acik vermistir, oyun kuramamistir, ve bunun neticesinde takim top oynamamistir. Ayrica Cisse ortasahada Ernst’in yaninda oynamalidir. Cunku Cisse tecrubesi ve oyun bilgisiyle o bolgenin agirligini en iyi kaldiracak ortasahasidir Besiktas’in. Cisse’nin yerine ne zaman Sivok o bolgede kullanildiysa Besiktas’in kompakt oyun yapisi bozulmus, takim 5-Ernst-4 seklinde dizilmis ve Ernst’in performansiyla beraber tum takimin performansi da yerlerde surunmustur. Yabanci sinirlamasi bunun icin gecerli bir gerekce degildir, keza Mustafa Denizli yabanci sinirlamasinin problem teskil etmedigi maclarda dahi bu yanlisa dusmustur.

Gelelim dunku maca… Mustafa Denizli Besiktas’in son donemde puan kaybettigi Bursa ve Sivas maclarinda oldugu gibi yine Sivok’u onliberoya koyarak, Cisse’yi de kenarda oturtarak cikardi Besiktas’i sahaya. Bu hatadan devre arasinda vazgectiyse de rakip Kocaelispor ya da Kayserispor olmadigi icin cekirge bu sefer ziplayamadi ve Besiktas belki de dun cok yaklastigi sampiyonlugu kaybetti. Duygulari kenara birakip futbol mekanigi icinde bahsettigim bu hatanin yarattigi sonuclari anlatmaya calisayim.
1. Sivok stoperde oynayip da yanindaki nerede duracagini bilemeyen, oyun zekasi eksik stoperi cekip cevirmedigi icin Besiktas savunmasi yine cok onemli yerlesim hatalari yapti. Asagidaki postta Sampi bunu cok da guzel bir ornegiyle acikladigi icin daha fazla uzerinde durmayacagim.
2. Sivok stoperde oynamadigi zaman Gokhan, Ibrahim Toraman, ve Zapotocny gibi her an hata yapabilecek sakar stoperlerin sayisi ikiye ciktigi icin otomatikman savunmanin direk golle sonuclanabilecek hata yapma ihtimali de ikiye katlaniyor. Gokhan’in ilk goldeki iskasi bunun bir baska ornegi.
3. Gokhan – Ibrahim Toraman ikilisi top Besiktas’tayken sorumluluk alacak cesarete ya da yetenege sahip olmadigi icin Besiktas savunmasi yine geriden oyun kuramadi. Ozellikle Fenerbahce’nin ilk golune kadar geriden tek bir olumlu pas gelmemis olmasi Besiktas’in topa sahip olamamasinin en onemli sebeplerinden bir tanesiydi.
4. Sivok stoperde oynayip savunmaya kaptanlik yapmadigi icin Besiktas geri dortlusu mac berabereyken de Fenerbahce galipken de kendi kalesine cok yakin oynadi. Boyle olunca oyun 50 metre yerine 80 metrede oynandi ve takim gereksiz yere cok yoruldu. Ernst’in 70. dakikada pert olmasinin sebebi de tamamen buydu. Ayrica rakip yari sahada alan daraltilamadigi icin ileri uclunun yaptigi pres sakin sakin ayaga pas yapan Fenerbahce savunmasi tarafindan rahatca bertaraf edildi.
5. Sivok ortasahada oynarken bilincli ya da bilincsiz, savunmanin icine cok gomuldugu icin, bir ortasaha oyuncusundan cok takimin 5. defans elemani gibi oynadi. Bu da en onemli gorevi olan ‘savunma ile ortasaha arasindaki baglantiyi kurma’ konusunda basarisiz olmasina yol acti. Takimin kompakt yapisi bozuldu ve yukarida da bahsettigim 5-Ernst-4 seklinde dizildi Besiktas. Boyle olunca da Ernst’in onde kaldigi her pozisyon Fenerbahce hucumda tehlike yaratti. Oyle ki 32. dakikadaki gole kadar Fenerbahce ceza sahasi cavresinden tam 4 tehlikeli sut cekmisti.

Mustafa Denizli ikinci yarisinda Cisse - Yusuf ikilisini oyuna alarak Sivok’u stopere cekti. Besiktas oyunda kontrolu eline alip yuklenmeye de basladi. Ancak kacan 1-2 pozisyon sonrasinda Fenerbahce yakaladigi kontraatakta eksik kalan savunmanin yerlesim hatasindan da yararlanarak 2. golu atti. Sonrasinda Besiktas son yarim saatte Fenerbahce’nin izin vermesi sayesinde biraz da yalandan baskin oynamis gibi gozukse de Holosko’nun sahsi becerisi ve isyankarligiyla attigi gol disinda dogru duzgun bir pozisyon daha bulamadan maci bitirdi ve sahadan 2-1 maglup ayrildi. Bu arada “ilk golde faul vardi”, “ikinci golde ofsayt vardi”, “Ernst’in penaltisi verilmedi” demesin kimse. Eger su macta rakibini ezip, bogamiyorsa benim takimim, maglupken dahi dogru duzgun bagirmiyorsa taraftarim ben kendi adima utanirim kalkip da birileri hakemi elestirirse. Bu maci biz kaybettik, kimse bizden calmadi.

Son olarak suna deginmek istiyorum; Mustafa Denizli’nin inadina, yaptigi yanlislara, takimin maglubiyetine sinirleniyoruz ama beni uzen, sampiyonluga dair umutlarimin yok olmasina yol acan daha buyuk bir sorunu var bu Besiktas takiminin. Dun takim da, kimse alinmasin ama, taraftar da yenilgiyi kabullendi sahada. Hem de daha ilk yaridan. Isin teknik-taktik kismi, hersey bir yana, Besiktas bu sezon 3. kez, liderlige bu kadar yaklasmisken oyuncularda yasanan inanilmaz bireysel dusus sebebiyle yine eline gecen firsati degerlendiremedi. Ben dunyada iki tur insan olduguna inanirim: Ates hattinda performansi yukselenler ve is ciddiye bindiginde performansi dusenler. Ingilizce’de bu ayrim “winner” ve “loser” yani “kazanan” ve “kaybeden” seklinde gayet basitce aciklanmistir. Benim artik kabullendigim, Besiktas’in mevcut oyuncu kadrosunun ve camia yapisinin hicbir hedef macta performansini arttiramayacagi gercegi. O yuzden korkarim bu takimin lider kadrosunda ciddi bir yeniden yapilanma gerceklesmeden boyle husranlari tekrar tekrar yasayacagiz. Besiktas taraftarlarina biraz karamsar gelebilir belki ama ben disaridan bakiyor olsaydim her derbiyi kaybeden, ilk 6’daki hicbir takimi yenemeyen, 3 sezondur Inonu’deki Fenerbahce macina sampiyonluk parolasiyla cikip hayal kirikligina ugrayan Besiktas hakkinda aynen boyle dusunurdum.

Son soz: Henuz hersey bitmis olmasa dahi bu saatten sonra kazanilacak sampiyonluk da ne kadar anlamli olacak bilemiyorum. Keske boyle olmasaydi…

Besiktas – Fenerbahce: 1-2
32’ Guiza (0-1)
54’ Semih (0-2)
64’ Holosko (1-2)

5 yorum:

stalker dedi ki...

aynen katılıyorum. yalnız 2. golün başlangıcı kontra olsa da devamı resmen set oyunuydu. sol tarafta üç oyuncu bayağı top çevirdiler, on pas filan yaptılar ki 20 saniye filan sürmüştür. pozisyonda ernst 3-4 metre önündeki semihin kademesine giremeyecek kadar bitmişti malum oyun düzeninden dolayı. cisse ise gereksiz kalabalık yaratan adamdı. ekrem tersteydi, toraman yetişince yerine geçti, sivok da sadece alan kapatarak orta sahaların hatasıyla gaflete düştü. iki gol de savunma ve pres nasıl yapılır derslerinde ibretlik olarak gösterilecek cinsten.

stalker dedi ki...

unuttum; sabahın haberi:

"Topu koşturan Fenerbahçeli futbolcular, 90 dakikayı toplam 78 bin 884 metre koşarak tamamlarken, Beşiktaş'ta bu istatistik 100 bin 113 metre oldu."

rakibe 22 km fark atarak yenilen bir başka büyük takım var mıdır acaba?

Redman dedi ki...

2. golde Sivok-Toraman ikilisinin uyusmazliginin payi buyuktu bence. Ikisinden bir tanesinin one cikmasi lazimdi, Semih neticede ortasahadan gelen ekstra adam degil orada Fenerbahce'nin ikinci forveti. Ancak Cisse'nin de duruma uyanip pas kanalini kapatmasi gerekirdi ki o da bunu yapmadi.

Ama bir takimin savunma kurgusunu her mac degistirirseniz bu tarz hatalar olmasi cok normal zaten. O yuzden bu maglubiyet topculardan ziyade Denizli'nin sucudur kanimca.

Kat edilen mesafe istatistigi de cok carpici. Ayni derecede anlatmaya calistigimiz noktayi da ispatlar nitelikte. Ben kacirmisim, tesekkurler.

sampi dedi ki...

Istatistigi nerden bulduysan bravo. Bence macin ve Mustafa Denizli'nin ozeti budur. Lucescu'ya 11 tane atlet versen bu kadar kosan yine bundan iyi takim yapar.

stalker dedi ki...

istatistikler şurada da var: http://www.ajansspor.com/futbol/superlig/h/20090504/besiktas_kostu_fener_kazandi.html

en çok koşan adamlar tello-bobo-holosko. ilginçliğe bak.. bir tane net pozisyonu yok takımın.

2. golde tandemin uyuşmazlığı esas olan hakikaten. ama öyle alıştırmış ki ernst bizi, başkalarının açıklarını da kapatmasını bekliyoruz doğal olarak.