23 Mayıs 2009

Siracinin Rakibi Bozaci


Redmancan saglam lafi koymus "Blog makinesi aldik, camasir makinesi cikti" seklinde ozetlenecek bir postla. Genel olarak Deplasman'da it baliklarinin yaninda dolasan belesci kucuk baliklar pozisyonumdan memnunum. Vaktim oldukca karaliyorum birseyler. Annemler gelince tabii futbol hayatimdaki merkezi yerinden olup FB'li babami kizdirma aracina dondu. Zaten kendisi ne zaman deplasmanda internetten mac seyretse FB tepetaklak oluyor. 16 dk uzatmali Denizli macinda sampiyonluk verdiler. Gecen sene Kezman penalti kacirdi, son dakikada gol yiyip 2 puan biraktilar Ankara'da. GS ligi aldi, yapilanmalari bozuldu. Bu sefer de Holosko'ya maruz kaldi. Son 3 senedir gelmedigi tek mayista sampiyon oldular. Deplasman yaramiyor kendisine. Blog camiasini cok fazla vakti olan adamlar seklinde yorumlamasi sevkimi kiramadi. Hido'nun macina bile tercih ettim. Araya sikistirmadan edemedim. Cleveland kocu olmak nasil birsey acaba. "Her topu Lebron'a verin, o sut ceksin siz de pota altina rebound'a gecin. Allah yardimciniz olsun"'dan ibaret olsa gerek. Ben de yaparim o kadar. Mustafa Denizli olsa Lebron'u yedek birakip 2. yarida oyuna alirdi gerci. "Yari finallerde sampiyonluk adaylari 4'e iner" diyerek kahin rolune de soyunabilir ayni zamanda.

FB'nin sampiyon olunca takim zayifsa bile kuvvetlendirmemesini, sampiyon olamayinca da kadro sifirlamasina hastayim. Ozellikle de meydani bos bulup Sadan Kalkavan'in aday olmasi schadenfreude'nin kralini yasatti. Siracinin rakibi bozaci. Bunu kimse icin soyleyecegim aklima gelmezdi ama adam downgrade Yildirim Demiroren. Sadan secimi yildiz transferi ve 7 kupa vaadiyle kazanip 5. haftada teknik direktor kovsa, sonra da Kartal sampiyon, Kartal kupayi... Cok fazla fantezi oldu, eger hayat futbol dalinda bu kadar iyi giderse baska bir taraftan iceri girerim. Onun icin vazgectim bu duadan.



BJK'da ve GS'de antipatik capsiz baskanlar aday olup kazanabiliyor. Ama FB'de baskan adayliginin on sarti antipatiklik galiba. Basarisizlik zamani tribunlerin goreve davet ettigi zat, yardimcisinin kafasina raki bardagi koyan, halefinden makas alan biri maalesef. Atilla Kiyat FB baskani olsa Selcuk'un kaptanligindan dolayi bu kadar eglenmeyebilirdim.

Not: Resim annemin Malatya'dan getirttigi yarmayla (bulgur turevi) yaptigi cimdik kofte yemeginin bir illustrasyonu. Chicago'dan bir lezzet ruzgari gecti nitekim. Kayseri sucugunun pistikten sonra biraktigi yagda balik olsam...

4 yorum:

stalker dedi ki...

o yarmanın içli köftesi de şahanedir be sampi..

sampi dedi ki...

Sende de Malatya baglantisi var mi? Benim anne tarafi Mersin'li, icli koftenin sultanini elde yaparlar aile toplantilarinda. Ama yarma kullanmazlar harc icin. Bulguru dovulmus etle tutar, icli kofteyi oyle sararlar. Bol ceviz koyarlar bir de, parmaklar yenir.

stalker dedi ki...

ana da baba malatyalı. yemeklerini, tandır ekmeğini, pestilini, cevizini, tarhanasını filan mideye indiririm ama henüz malatya sınırlarını geçmiş değilim :)

bizde daha farklı sanırım içli köfte. içinin ana maddeleri kıyma ve mercimek. eve ara sıra yarma bulgur alınır, tam bilmiyorum ama bunn için olsa gerek :) aynen elle sararlar, cevizsiz yaparlar bir de. parmaklar ayranla yenir..

sampi dedi ki...

Stalker, zaten blogunda bos bir yazi gormedim, simdi daha bir saygi duydum. Benim de Malatya'ya gitmisligim yok henuz ama ailemin memur ve Inonu cizgisindeki CHP sempatisi olan koklerinden dolayi sempatim var memlekete.

Tevek koftesi bilir misin? En sevdigim yemektir. Cok zahmetli diye anneme yaptirmaya kiyamadim. Abartmiyorum sirf Malatya'nin mutfagi Fransa'nin tumunu bakkala Maltepe almaya gondermeye yeter.

Annemin evlenince kayinvalidesinin yanina yemek stajina gitmesi de takdire sayan.