"Nereye gitti bu adamlar?" diyeniniz varsa aciklayayim durumu. Bildiginiz gibi senenin ortalama 350 gunu blog olarak deplasmanda oynuyoruz maclari. Genelde de ayni zamana denk gelmiyor Turkiye'ye gidislerimiz ya da anne-baba ziyaretleri. Bu sefer benim yillik iznimle Turkiye'ye gidisim ve Sampi'nin anne ve babasinin onu ziyarete gelisi ayni haftaya rastladi, oyle olunca da blogu biraz bosladik. Gerci sezlong blogcusu Sampi "Abi senin gozun arkada kalmasin ben blogu sahipsiz birakmam" demisti ben gitmeden; ama bugun goruyorum ki annesinin yaptigi ev yemekleri sonrasi rehavetten olsa gerek traktorun basina tesrif etmemis beyefendi.
Cuma gunu ciktigim Turkiye seyahatinin su ana kadarki bilancosu Besiktas adina +3 puan, Hidayet adina muthis bir 7. mac, Lucescu adina bir UEFA kupasi ve bendeniz adina +2 kilo seklinde ozetlenebilir.
Besiktas kupa yorgunluguna ragmen Ankara'da kazanmasini bildi. Daha onceden burada da belirttigim gibi bu mactan ciddi sekilde cekiniyordum. Ancak Sivok'un yoklugu ve liderlik stresi dahi takimi durduramadi. Bobo'nun 85 metrelik kontraatak sonrasi attigi guzel kafa golu, Denizli'nin macin baslamasina 10 dakika kala yaptigi Toraman-Ekrem degisikligi ve Gokhan Zan'in bir kornerde daha uykuya dalarak takima ust uste 4. macta da gol yedirmis olmasi mactan aklimda kalanlar.
Hidayet ise basketbol kariyerinin en iyi performansini sergileyerek serinin 7. macinda Orlando'nun Boston'i yenmesinde cok onemli bir rol oynadi. Etkileyici istatistikleri bir yana oyuna hukmedis sekli ve macin sonundaki performansi gercekten cok degerliydi.
Lucescu'nun Kadikoy'de UEFA Kupasi'ni kazanmasi da gayet ironik. Cok guzel bir mac olmasa da Shakhtar kalite ustunluguyle maci kazanmayi bildi. Muthis kanat oyuncusu Dario Srna'yi onumuzdeki yil daha iyi biryerlerde gormemiz lazim artik.
Son olarak aldigim kilolara gelelim. Herhangi bir elbiseye sigmak ya da plajda six-pack'imi kizlara gostermek gibi dertlerim olmadigi icin memlekete gelince kendimi kebaba, raki-baliga ve cay-simit basta olmak uzere bilimum kahvalti efsanelerine (bal-kaymak, boyoz, tahin-pekmez, sahanda sucuk vs.) adadim. Yediklerime bakinca aslinda 2 kilo az bile diyebilirim. Bir de bunlar arkadas arasi tabirimizle 'helal kilo' oldugu icin dert etmiyorum acikcasi.
Pazar gunu icin biletimi de ayarladim. 2006-07 sezonundaki Gaziantepspor macindan bu yana (ki ligin hemen basiydi) ilk defa Inonu'de mac seyredecegim. Heyecan dorukta tabii ki. Pazartesi de tatil bitiyor. Donunce gorusmek uzere...
4 yorum:
Merhaba,
Eline sağlık, kaliteli bir futbol blogu yaratmışsınız. Biz de kısa bir süre önce sadece taraftarların yazıp çizdiği ve sadece futbola adanmış bir sosyal ağ sitesi açtık: www.ofansif.com
3 sloganımız var: İlla ki Futbol, Tribün Demokrasisi ve Taraftar Basını. Spor basınının bugün hiçbir taraftarı tatmin etmediği hepimizin malumu, o yüzden taraftarın kendisine futbol tutkusunu ifade edebileceği araçlar sunmak burayı alternatif ve samimi bir futbol medyası haline getirmeyi hayal ediyoruz.
Aynı kulvardayız ama birbirimize rakip değiliz, tam tersine eli kalem tutan taraftarları Ofansif'te görmeyi çok isteriz. Her tür işbirliğinden ve dışa açık bir yapıdan tarafız. Ofansif'teki her post'una kendi blog linkini eklemen, profilinde de blog linkini koyman mümkün. Blog trafiklerine de olumlu yansısın diye bu tür linklere "no follow" tanımlamadık zaten.
Uzun sözün kısası Ofansif'i denemeni ve fikirlerinle, yazılarınla ve aklına gelebilecek her tür öneriyle bizimle temas etmeni umuyoruz.
Kolay gelsin,
cagatay@ofansif.com
www.ofansif.com
Benim su anki fig newton + kahve kombomu simit ve cayla gordun. Ayiptir senin bu yaptigin.
Nasi taharet muslugu iyi calisiyor mu? Ben ip gibi asagi akanini hic sevmem mesela.
@Othello
Kusura bakma :)
Bu arada su tam araya denk geliyor hahaha...
Redman hoş geldin, 10 numara zamanda geldin. İnşallah güzel bir galibiyet ve sonrasındaki sevince tanıklık edersin.
Yemek konusunda saldır, durmak yok:)
Ege
Yorum Gönder